Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile İzmit Belediyesi’ne ait reklam araçları bayram boyunca şehri adım adım turladı.
Çok çalıştılar hem de çok!
Öyle yardım dağıtmak, vatandaşın halini hatırını sormak için değil elbette.
Araçların hoparlörlerinden başkanların bayram kutlama mesajlarını duymaktan gına geldi artık.
Biri Fatma Kaplan Hürriyet’in mesajını okuyor, 5 dakika sonra da Tahir Büyükakın’ın anonsu geçiyor, zangır zangır başkanın bayram mesajını okuyor araçlardan.
O araçlardan sizin mesajlarınız okunurken size söylenenleri inanın duymak istemezsiniz.
Nedir bu saçmalık?
Nedir bu gürültü kirliliği?
Bu araçlarda çalışan insanların maaşını kim ödüyor?
Bu araçların kirasını kim veriyor?
Bu araçların yakıt masraflarını cebinizden mi karşılıyorsunuz?
Vatandaşa gelince belediyenin kasasında para yok ama size gelince para çok mu yani?
Ben sizi eleştirmekten bıktım ama siz saçmalamaktan bıkmadınız mı?
Bir de güzel bir şeyler yapın da onu burada yazayım, ne olur?
Nasıl özlemişim bir belediye başkanının güzel bir icraatını yazmayı.
Ama nerede bende öyle şans!
Biri yardım kolisini muhtaca verirken muhtaç sahibi ile kameraya poz verir, hiç ar etmez.
Diğeri ben koli taşımam, der ama çakma projeleri Kocaeli’ne yutturmaya çalışır, bir akıllı da çıkıp bunu yazar diye düşünmez.
Nereden tutsanız resmen elinizde kalıyor.
Ne şanssızsın İzmit!
Ne kara bahtın varmış Kocaeli?
Bunlar hizmet değil, resmen eziyet belediyeleri olmuş artık.
Ama umudumuzu asla kaybetmeyelim.
Bugünler de sayılı, bugünler de geçecek.
Tıpkı Covid-19 gibi…
