Tahsin  Keskin

Erzurum'da neler oldu?

Tahsin Keskin

Kocaelispor, Trendyol 1.Lig 25. Haftasında Erzurumspor’la 0-0 berabere kaldı.

Bu maç için İzmit’ten taa Erzurum’a geldik.

Aşk kolay değildir, Yeşil-Siyah aşkı ise en zorudur.

Zorluğu onu takip etmek için binlerce kilometre uzaklara gitmek değil, bu yönetiminin yaptığı saçmalıklarına katlanabilmektir.

İşte ben de binlerce kilometreyi giderken büyük bir zevk duyuyorum ama takımın sahada oynadığı futbolu gördükten sonra ızdırabım başlıyor.

Bu nasıl bir futboldur?

Bir nasıl bir mücadeledir, Allah aşkına?

Süper Lig yolundaki rakiplerimiz 3’er puanları toplarken biz beraberliklere abone olduk.

En kötüsü hiç de umut vermeyen bir futbol oynuyoruz.

Şanlıurfaspor maçı yanilgisi sonrasında Şampiyonlar Ligi hocasını gönderip, yerine 2 yıllık teknik direktörlük deneyimi bulunan ve yıllık puan ortalaması 1.40 ve 1.65 olan Mustafa Gürsel’i getiren Kocaelispor yönetimini yerden yere vurduk, maalesef yine haklı çıktık.

Ertuğrul Sağlam olmasaydı, şu anda kümede kalmak için mücadele veriyor olurduk, diye düşünüyorum.

Bilmiyorum, haksız mıyım?

Tanque gibi bir forvetinizi sattıktan sonra en az onun kadar iyi bir santrafor alamazsanız dünkü gibi böyle sahaya boş boş bakarsınız.

Biz ne yazarsak tam tersini yapan Kocaelispor Yönetimi, başarıyı nasıl hayal ediyor, anlamak mümkün değil.

Rakibimiz Erzurumspor, 140 milyonluk borcu sebebiyle transfer yasağını kaldıramamış, 37 yaşındaki Mustafa Yumlu ile 36 yaşındaki Orhan Ovacık ile savunma yapıyordu.

Ancak o yaştaki Mustafa Yumlu, korner atışlarında bizim kaleye gelip 3 kez kafayı vurdu, gol aradı, bizim savunma oyuncularımız ise Yumlu’yu sadece seyretti. Allah’tan bu kafa vuruşları kaleyi tutmadı.

Kocaelispor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, basın toplantısında ‘’Rakibe pozisyon vermedik’’ dedi.

Biz başka bir maç izledik sanırım.

Ayrıca basın toplantısında Mustafa Hoca’ya ‘’Kocaelispor, oyun olarak da puan olarak da daha da kötüye gidiyor. Takımın düzelmesi için ne kadarlık bir süre gerekiyor. Lig bitiyor’’ diye sordum.

Mustafa Hoca şunları söyledi; ‘’Evet oyun olarak istediğimiz düzeyde değiliz. Ancak bu hemen düzelecek bir şey değil. Bunun için biraz zamana ihtiyacımız var. Sahamızda oynayacağımız Tuzlaspor maçında hem iyi oyun hem de galibiyet bekliyorum’’ dedi.

Tuzlaspor maçında da yapılacak puan kaybında sadece hoca değil bence yönetim de topun ağzında olur.

Ancak bu yönetimin istifa edeceğini asla düşünmüyorum.

Mustafa Gürsel’i gönderirler Fırat Gül’ü getirirler ama bu yönetim yine de istifa etmez.

Kocaelispor’un dünkü maçta oynadığı oyunla ilgili yazacak tek kelime bulamıyorum.

O yüzden biraz da Erzurum’da saha dışında yaşanan olaylardan bahsetmek istiyorum.

ERZURUMSPOR TARAFTARINA YAKIŞMADI

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, maça seyircinin ilgisini artırmak ve tribünleri doldurmak için liseli öğrencileri de maça davet etmişti. Vali Çiftçi, maçın ilk yarısını öğrencilerin içinde seyretti.

Erzurum’da maça ilgi gerçekten çok zayıftı.

Sadece kale arkalarına seyircinin alındığı maçta kale arkaları bile dolu değildi.

Tribüne gelen az sayıda Erzurumspor taraftarı da Kocaelispor’a küfür de sınır tanımadılar.

Erzurum’a hiç yakışmayan küfürlerle Kocaelispor taraftarlarını tahrik ettiler ancak Hodri Meydan, bu küfürlere karşılık vermedi.

Kocaelispor’a karşı bu tepkinin sebebinin ligin ilk yarısında oynanan Kocaelispor-Erzurumspor maçında statta çalan İbrahim Erkal şarkısının Kocaelispor taraftarlarınca yuhalanması sebebiyle olduğunu öğrendim.

Maç başlamadan dakikalarca önce, maçın devre arasında ve maçtan sonra statta sadece İbrahim Erkal müziği çaldı, Erzurumspor taraftarı Kocaeli’ye küfür ettiği anda müziğin sesini kapattılar. Küfür için nefesleri tükenince yine bangır bangır İbrahim Erkal’ın şarkılarını çaldılar.

Yani stattaki küfür de müzik de oldukça koordineliydi. Erzurumspor taraftarına hiç yakışmadı.

Erzurum’da yaşanan tek olumsuz hadise bu oldu.

ERZURUM TSYD’YE TEŞEKKÜR EDERİZ

Erzurum’da bulunduğumuz süre içinde hiçbir nezaketsizlikle karşılaşmadığımız gibi her konuda yardımcı olundu bize.

Basın tribününe girişimizden çıkışımıza kadar Erzurumlu basın mensubu arkadaşar bizimle çok ilgilendiler.

Hepsinden Allah razı olsun.

Erzurum TSYD, başta olmak üzere Erzurum’daki basın mensubu arkadaşlarımızın hepsine tek tek, yürekten teşekkür ediyorum.

Maçta enfes köfte, ayran ve çay ikramlarının yanı sıra güler yüzleri ile bizler çok mutlu olduk.

İyi ki varsınız Dadaşlar.

ERZURUM STADI’NDA DEPREM RİSKİ VAR!

Erzurum’da maçı, kale arkasında basına ayrılan tribünden izledik.

Erzurum Stadı, deprem riskine karşı maraton tribünlerine seyirci alınmıyor.

Protokol, basın dahil olmak üzere herkes maçı kale arkasından takip ediyor.

Kale arkası tribünlerinde güçlendirme yapıldığı, maraton tribünlerinin yıkılıp yeniden yapılacağı, ondan sonra da kale arkası tribünlerinin yıkılıp, yeniden yapılacağını öğrendim.

Kale arkası tribünlerinin güçlendirme yapılması ile ne kadar güvenli olduğu bence tartışılır.

Madem statta böyle bir deprem riski var, bu statta maç oynatmak ne kadar doğru?

Güya kentteki spor heyecanını bitirmemek ve Erzurumspor maçlarını başka şehirde oynatmamak için böyle bir karar alınmış ama kentte Erzurumspor’la ilgili hiçbir heyecan da göremedim.

Umarım Nene Hatun’un Memleketi, Dadaşlar Diyarı Erzurumlular, bu statta bir felaketle karşılaşmaz.

GÜZEL İNSAN: POLİS MEMURU EMİRHAN YILMAZ

Maçtan sonra Erzurum Havaalanı’na gitmek için stadın çevresindeki taksilere baktım, ama hiç taksi göremedim.

Maçtan çıkan görevli polis memurlarından havaalanına nasıl gidebileceğime dair bilgi rica ederken konuya şahit olup yanıma gelen bir polis memuru bana yardımcı olabileceğini söyledi.

Adı Emirhan Yılmaz olan bu polis memuru kardeşim, kendi özel aracı ile beni stattan havaalanına kadar getirdi.

Hala ne güzel insanlar var, değil mi?

Anadolu toprakları böyle bir şey işte.

İstanbul’da adres sormaya çekiniyorsunuz ama Erzurum’da yardımcı olmak için tarif etmekle kalmıyor, sizi adresinize kadar götürüyor.

Yolda giderken Emirhan Yılmaz’la sohbet ettik.

10 yıl kadar İstanbul’da görev yaptığını ve Eyüp Sultan’daki Pierre Loti’nin hemen yanında  ikamet ettiğini ve aile yakınlarının orda olduğunu söyledi.  

Bu kadar tevafuk olur.

Erzurum’a gelmeden bir gün önce Pierre Loti’deydim.

İstanbul’da en çok gittiğim, en çok sevdiğim ve en huzur bulduğum yer Eyüp Sultan’daki Pierre Loti Tepesi’dir.

Ordan bakınca eski Osmalı tarihini görür gibi oluyorum.

Muazzam Haliç manzarası ile Eyüp Sultan Camii'ni görebiliyorsunuz.

Pierre Loti Tepesi harika bir yerdir.

Aslen Adanalı olan Emirhan Yılmaz kardeşimi, İstanbul’a geldiğinde İzmit’e de davet ettim.

Böylesine güzel insanları kaybetmemek lazım.

Allah, Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Emirhan Yılmaz kardeşimin ve orada görev yapan tüm personelin ayağını taşa değdirmesin.

İyi ki varsınız güzel insanlar.

ESKİ BAŞKAN MUAMMER ÇELİK: ''İŞİMİZ ÇOK ZOR’’

İzmit’e dönüşte havaalanında Kocaelispor Kulübü eski Başkanı Muammer Çelik’le karşılaştım.

Onun da morali epeyce bozuktu.

Tam 50 yıldır, Kocaelispor’un hem iç saha hem dışı saha maçlarına gidiyor. Bu anlamda tek insan olduğunu düşünüyorum.

Böyle bir adamın ne Kocaelispor sevgisini ne Kocaelisporluluğunu kimse tartışamaz.

Başkan Çelik de işimizin çok zor olduğunu düşünüyor.

ÖMÜR ÖZTÜRK: YEREL BASIN OLMASA HER ŞEY YOLUNDA OLURDU

Kocaelispor Yönetimi’nde herkesi tanımıyorum. Ancak Başkan Koyun dahil, tanıdığım yöneticilerin hepsi çok iyi, çok kaliteli isimler ve pırlanta gibi insanlar.

Hepsi candır.

Yemin ederim, hepsini çok seviyorum.

Hepsinin bir başka ortak özelliği de futboldan çok fazla anlamamaları, diye düşünüyorum.

İzmit’e gelirken uçakta Kocaelispor Yöneticisi Ömür Öztürk’le yan yana oturduk.

Ona göre Kocaelispor’un kötü gitmesinin tek sebebi yerel basın.

Kocaeli Yerel Basını olmasa her şey yolunda olacaktı ama basın işi bozuyormuş.

Ömür Öztürk, çok değerli bir kardeşimizdir ancak suçu ve suçluyu yanlış yerde aradığını düşünüyorum.

Öztürk’ün tek haklı olduğu konu, Kocaelispor’un geçmişte yaşadığı başarısızlıklar ve kötü yönetimi.

Kocaelispor, bundan önce çok kötü yönetildiği ve dibi gördüğü için şu anda ki yönetimin başarılı olduğunu söyleyen Öztürk, kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyor.

Ben de kendisine ‘’Geçmişte Kocaelispor’da büyük yanlışlar ve başarısızlıklar olduğu ortada zaten. O konuda haklısınız. Ancak geçmiş dönemlerde Sefa Sirmen dönemi hariç, hiçbir dönemde Kocaelispor’a bu kadar büyük kaynak aktarılmamıştır. Kocaelispor, Başkan Tahir Büyükakın sayesinde bu imkanları elde etmiştir. Yönetim de bu kaynakları doğru kullanamamıştır. Bu kulübün asıl başkanı bence Tahir Büyükakın’dır. Umarım Tahir Başkan, takımın üzerinden elini çekmez. Tahir Başkan, Kocaelispor’dan elini çekerse ne başkan kalır, ne yönetim’’ dedim.

Geçmiş dönemde yapılan yanlışları örnek göstererek 300 milyona yakın bütçeyle Trendyol 1.Lig’de ilk iki sıraya giremiyorsanız bunun adı elbette başarısızlıktır.

Çünkü kötü örnek, örnek olamaz.

Şimdi ne yapalım yani, yönetimin doğru, yanlış demeden her yaptığını  alkışlayalım mı?

Süper Lig’in kıyısına gelmiş bir takımın tek golcüsünü Japonya 2.Lig takımına gitmesini ‘’Tanque, kendisi gitmek istedi’’ diyerek açıklayabilir misiniz?

İyi bir yönetici bunu yapmazdı.

Ne yapar eder, Tanque’yi bu sezon takımda tutar, sezon bitiminde de kendisine bunun bedelini ödetirdi.

Ancak biz de nerde öyle yönetici?

Biz bütün bunları yapacak iyi yönetici arıyoruz işte.

HARUN KAYA NEDEN YENİ YÖNETİMDE YOK?

Bu arada Ömür Öztürk’e önceki yönetimde futboldan anlayan ve Kocaelispor’un kurumsallaşması için gerçekten ciddi çabaları olan Avukat Harun Kaya’nın neden yeni yönetimde olmadığını sordum.

Ömür Öztürk, ‘’Biliyorsun Harun Kaya, benim yakın arkadaşım. Çok istiyordum ama yeniden yönetime girmemek tamamen kendi tercihi oldu’’ dedi.

Yine söylüyorum Kocaelispor’un Harun Kaya gibi yöneticilere ihtiyacı var.

Bence Harun Kaya, ikna edilebilirdi.

xxx

Yazacak çok daha konu, anlatacak çok daha şey var, ancak yarınlara da bir şeyler bırakalım…

Yorumlar 3
Gökhan Kaynak 04 Mart 2024 22:29

çok doğru bir yazı olmuş Tahsin bey. bu yönetimin bundan sonra yapacağı en doğru hareket, istifa etmektir. sizin yazdıklarınızın hepsi doğru çıktı. ancak size de bir eleştirim var. AKP'nin sözcülüğünü yaparak Tahir Beye sahip çıkıyorsunuz. Tahir bey olmasa Kocaelisporun hali kötü olur demeniz, bence doğru değil. çıkar elbet biri, Kocaelisporumuza sahip çıkar.

Gerçek İzmitli 04 Mart 2024 02:31

Erzurum masraflarınızı gerçekten Kocaelispor yönetimi mi karşıladı Tahsin bey. eğer öyleyse bundan sonra yönetimi nasıl eleştireceksiniz. yoksa sizi de mi kaybettik. önceki yazılarınıza da yorum yapmıştım ama yayınlamıyorsunuz. yorumları neden yayınlamıyorsunuz. yorum yapıyorsak sizi takip ediyoruz demek değii midir. elbette yönetim finanse ederse yourmları da yayınlayamazsınız.

Kerem Saatçi 04 Mart 2024 00:57

Tahsin bey, yazılarınız beğenerek okuyoruz. yazılarınıza katılmadığım bir çok konu olduğunu da söylemem gerekiyor. hep AKPyi öven yazılarınız olmasa çok daha iyi bir gazeteci olacaksınız bence. bir de şunu sormak isterim. Erzurum'a giden gazeteciler içinde sizde finanse edilenlerden misiniz? umarım bu yorumumu yayınlar ve cevaplarsınız. teşekkür ederim.

Yazarın Diğer Yazıları