Geçen hafta sonu oynanan maçta Erzurum’daydım.
Erzurum’da yediklerimizi, içtiklerimizi, yaşadıklarımızı uzun uzun anlatmıştım size.
Erzurum’dan çok güzel anılarla ayrıldık.
Erzurum dönüşü yazılarımda bizi çok dostane ağırladıkları için hem Erzurum halkına hem de Erzurum TSYD’ye ayrıca parantez açarak teşekkür etmiştim.
Onlar da Kocaeli TSYD’nin çok değerli Başkanı Metin Karan vasıtasıyla yazım için teşekkür ettiler.
Ancak Erzurumspor maçında bizi rahatsız eden tek noktanın, maç öncesi, maç sırası ve maç sonrasında Körfez’e ve Kocaelispor’a tribünlerden topluca edilen küfürler olduğunu yazmıştım.
Bu kadar güzellikler içerisinde keşke bu küfürler de olmasaydı, demiştik.
Erzurum Stadı içinde yapılan küfürlerin elbette TFF Temsilcisi tarafından raporuna yazıldığını düşünmüştük.
TFF’nin geçen hafta oynanan maçlardaki disiplin sevkleri açıklandığında büyük bir şokla karşılaştım.
TFF’nin açıkladığı raporda Erzurumspor-Kocaelispor maçında Kocaeli, Körfez ve Kocaelispor’a dakikalar boyunca edilen o küfürlerden sonra Erzurumspor’un disipline sevk edilmediğini gördüm.
Bu nasıl bir şeydir Allah aşkına?
Öyle üç-beş dakika küfür edilmedi.
Erzurum tribünlerinin tamamından koro halinde, maç başlamadan önce, Kocaelispor sahaya çıkarken, maç oynanırken, devre arasında, maç bitirken bile bu küfürler hiç bitmedi.
Hatta Kocaelisporlu oyuncular soyunma odasına girerken küfürlerin yanı sıra atılan su şişelerinin ve diğer yabancı maddelerin haddi hesabı yoktu.
Hepsine birebir ben şahidim.
Çünkü her şey gözümüzün önünde gerçekleşti.
İşte bu yaşananlardan sonra Erzurumspor’a en az 2 maç saha kapatma cezası geleceğini beklerken ev sahibi takım disipline bile sevk edilmedi.
Böyle adalet olmaz.
Kocaeli’de oynanan maçlarda tek kişi küfür ettiğinde bunu raporuna yazıp Kocaelispor’a ceza verenlerin biraz utanması gerekiyor.
Şimdi gelelim işin en vahim noktasına.
02 Aralık 2023 Cumartesi günü ''Kocaelispor'da mesele bambaşka'' başlıklı bir yazı yazmıştım.
O hafta oynanan maçta Kocaelispor, sahasında Ümraniyespor’a 3-0 yenilmişti.
Maçtan sonra yazdığım o yazıda Kocaelispor’un meselesinin galibiyet ya da mağlubiyet olmadığını, asıl meselenin Kocaelispor’un önce Kocaeli’de sonra da TFF’de yok sayıldığını, sıradanlaştırıldığını belirterek Büyük Kocaelispor Camiası’nın küçültüldüğüne dikkat çekmiştim.
O gün Kocaelispor-Ümraniyespor maçının bitiminden en az 20 dakika sonra, Kocaelispor taraftarlarının neredeyse tamamı stattan ayrılmalarına rağmen, tribünde kalan 5 kişinin maçın mağlubiyeti ile kendi aralarındaki konuşmalarını bile telefonu ile kayda alan TFF Temsilcisi Hakan Bebek, Kocaelispor’a ceza verilmesi için fırsat kolladığını üstüne basa basa yazmıştım.
İşte o günkü yazımın linki:
https://www.kocaelizirve.com/yazi/tahsin-keskin/kocaelispor-da-mesele-bambaska/8194124/
Kocaeli’de oynanan ve tek kelime küfürün olmadığı maçta bile arıza arayan o TFF Temsilcisi Hakan Bebek, Erzurum’da oynanan Erzurumspor-Kocaelispor maçında Erzurumspor taraftarlarının tamamından koro halinde, maç başlamadan önce, Kocaelispor sahaya çıkarken, maç oynanırken, devre arasında, maç bitiminde ve oyuncuların soyunma odasına gidişlerinde bile devam eden küfürlerini raporuna yazmaması nasıl kabul edilebilir?
Ya Kocaelisporlu oyuncuların kafalarına atılan onlarca pet şişeyi ne yapalım Hakan Bebek?
Siz görmediyseniz bu şişelerin bir yere kaybolması gerekmez mi?
Onca şişeyi nasıl kaybettiniz Hakan Bebek?
Bu şişeler nerde Hakan Bebek?
Erzurum’da Kocaeli’nin anasına-avradına, çoluğuna-çocuğuna dakikalarca koro halinde küfür edilmesini görmezden gelmek ne demektir?
Pekii, bütün bu olanlara Kocaelispor Yönetimi’nden tek kelime ses çıkmaması kabul edilebilir bir duruş mudur?
Kocaelispor Yönetimi’nden bir kişi çıkıp da ‘’Kocaeli’ye, Körfez’e ve Kocaelispor’a Erzurum’da yapılan küfürleri kabul etmiyoruz. Taraftar küfür eder, ama bunun bir cezası vardır. Maçın TFF Temsilcisi Hakan Bebek, ne iş yapar? Kocaeli’ne edilen bu küfürleri kimse görmezden gelemez’’ diyemez miydi?
İddia ediyorum.
Kocaelispor Yönetimi’nden biri TFF ve onun temsilcisi Hakan Bebek hakkında böyle bir açıklama yapsa hiç bir temsilci bir daha Kocaelispor’a kolay kolay ceza veremez.
İşte benim sözünü ettiğim mesele galibiyet, mağlubiyet değil, Kocaelispor’un duruş meselesidir.
BAŞKAN KOYUN ARAYIP TEŞEKKÜR ETTİ
Kocaelispor Başkanı Engin Koyun, dün öğlen saatlerinde beni arayarak teşekkür etti.
Başkan Koyun, çok ince ruhlu, çok zarif, gerçekten çok kaliteli bir insan.
Yönetimde tanıdıklarımın hepsi de çok iyi insanlar.
Başkan Koyun ve yönetimini gerçekten çok seviyorum. Ancak bir de futboldan anlasalardı harika olacaktı.
Demek ki hepsi bir arada olmuyormuş.
Pazartesi akşamı Kocaeli Zirve’nin Facebook sayfasından canlı olarak yayınlanan ‘’Spor Saati’’ programında Zafer Onar’ın konuğuydum.
Programın moderatörü Zafer Onar ve canlı yayında mesaj atan birkaç kişi Erzurumspor maçından sonra Başkan Engin Koyun’un memleketi Gümüşhane’ye gitmesini tenkit ederek ‘’Bize İzmitli Başkan lazım’’ eleştirmesini doğru bulmadığımı ifade etmiştim.
Bu konuda Başkan Engin Koyun’a gerçekten haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Bunlar Başkan Koyun’a karşı siyasi komplodan başka bir şey değildir.
Bunları kimlerin yaptığını da çok iyi biliyoruz zaten.
15 yıl önce okumak için İzmit’e gelen Fatma Kaplan Hürriyet, birilerinin ‘’İzmitli Fatma Ablası’’ oluyor ama ailecek çok uzun yıllar önce İzmit’e yerleşen Ak Parti’de siyaset yapanlar ise İzmit’e daha dün gelmiş muamelesi görüyor.
Bu tamamen haksızlıktır.
Biz Kocaelispor’a ‘’İzmitli Başkan istiyoruz’’ diyenlere bakın, hiç birinin kökeni İzmit’e dayanmayacaktır. Çünkü İzmit’in gerçek yerlisi Romanlar’dır.
Adam İzmitlilikten bahsediyor ama İzmit'in tarihini bile bilmiyor.
İzmitli payesini kendisine ve kendi siyasi düşüncesine yakın olarak görenlere verenlerin bu ayrıştırması yüzünden İzmitli kavramının asla oluşmayacağını görmek için müneccim olmaya gerek var mı?
Bu kente en büyük kötülüğü yapanlar ‘’Biz İzmitliler ve diğerleri’’ diye ayrıştıranlardır.
Ayrıca ‘’Biz İzmitliler’’ diyenlerin çoğunun köklü bir aileden gelmediğini görürsünüz. Bunu söyleyenler aile kökeninin nereden geldiğini bile bilmez.
Köklü ailelerden geliyorsa zaten kökeninin İzmit’e dayanmayacağı ortadadır.
O yüzden bu kentte saygı ve sevgi içinde, içe içe yaşanmasına rağmen birilerinin ‘’İzmitli ve diğerleri’’ ayrışmasına izin vermeyin.
HİÇ AKLINIZ KESİYOR MU?
Hazır tekrar konu Erzurum’dan açıldı, bir konuya daha açıklık getirmek istiyorum.
Erzurum’daki yazılarımdan sonra gelen mesaj ve yorumlarda ‘’Erzurum yolculuğunu hangi yönetici finanse etti’’ gibi sorularla karşılaştım.
Çok şaşırdım.
Kocaeli’de bu tür sorularla karşılaşmayacak ender insanlardan biri olduğumu düşünüyordum ama yanılmışım.
Ağzı olan konuşuyor, okuma-yazması olan mesaj atıyor demek ki!
Çok açık ve net söylüyorum.
Benim yurt içi ve yurt dışı gezilerimde veya Kocaelispor deplasmanlarında ne yol ne konaklama ne de yemek masraflarımı şu ana kadar hiçbir yönetici karşılamadığı gibi bundan sonra da karşılaması mümkün değildir.
Hiç aklınız kesiyor mu?
Bir yönetici benim yol, konaklama masraflarımı karşılamış olsa bu tür tam bağımsız yazılar yazabilir miyim?
Diyelim ufaktan yönetimi eleştirir gibi oldum, ertesi gün Teknik Direktörü moral ziyaretine gitmek zorunda kalmaz mıyım?
Peki Allame-i cihan gelse bunları ben yapar mıyım?
Asla yapmam.
Ben asla yapmam ama yapan arkadaşlar var mı?
Elbette var.
Deplasmana boş giden takım otobüsünü kullanan da var, yöneticilerden uçak bileti alan da var, diğer masraflarını karşılatan da var.
Onlara da tek sözüm var;
‘’Yapmayın arkadaşlar, bu şekilde yöneticilere göbekten bağlı kalırsınız, gerçekleri yazamazsınız, kendinizi bitirirsiniz’’
BİR SÖZ:
"Nerede olduğun, kim olduğunun bir sonucudur, ama nereye gittiğin tamamen kim olmayı seçtiğine bağlıdır." – Hal Elrod
