Nato mermer, Nato kafa !

Şehir merkezlerini kuşatan plansız beton yığınları, doğal rüzgar hareketinin önüne set oluşturduğu için hava kirliliğinin yoğunluğu arttıkça arttı.
Kent yaşamında insana verdiği en büyük zarar olarak tanımlanan hava kirliliği solunum yolunu tahrip ettiği için akciğer hastalıkları türedi.
Bu realiteye rağmen, yeni yapılaşma alanlarında insan sağlığını gözeten plan ve programdan söz etmek mümkün değil.
İzmit, 70'li yıllarda İstanbul gibi yedi tepeli bir kent olarak anılırmış. Tepelerin arasındaki kıvrım kıvrım dereler suyu denize akarmış. En şiddetli yağışlar bile su baskınlarına neden olmazmış o tarihlerde. Ne zamanki plansız yapılaşma ile dere yataklarına binalar yapılmaya başlamış, o gün bugündür İzmit kent merkezi su baskınlarından kurtulamıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, İSU'nun en önemli yatırım alanı olan İzmit merkezinde su baskınları eskiye oranla çok azaldı. Özellikle, Bulvar ve Şahabettin Bilgisu caddeleri eskiden olduğu gibi göle dönmüyor.
Ne varki, İzmit Belediyesi'nin anlaşılmaz hizmet mantığı su baskınlarına davetiye çıkartıyor. Arnavut taşı olarak bilinen küp taşlarla kaplanmış caddeler asvalt ile kaplanıyor. Belsa'nın önündeki cadde asfaltlandı, sıra Acısu inişinde. Oysa, küp taşla kaplı zeminler yağmurlu günlerde sünger görevi yapar. Taşların arasındaki kumlu toprak yağmur suyunu bir ölçüde emer ve akış şiddetini azaltır. İzmit Belediyesi'nin yeni hizmet hamlesi ışığında asvaltlanacak olan caddelerde yağmur suları hızla akacak ve sel baskınlarına neden olacak.
Hayırlısı olsun.!

Yazarın Diğer Yazıları