Köpek davası..!
Hafta sonu günlerini işgal eden köpek davası ile yatıp kalkan yerel medya, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet'i topa tuttu.
Her biri, kendi pencerelerinden eleştiride bulundu.
Her ne hikmetse eleştirilerin ortak paydası, köpek katliamının CHP'nin yüksek oranda oy aldığı Yahyakaptan'da yapılmış olması.
Demek ki, köpek katliamı Yahyakaptan'da değil de CHP'nin nal topladığı Yenişehir Manallesi'nde yapılmış olsaydı bu kadar ses getirmeyecekti.
Çünkü bu eleştirel mantığa göre CHP'ye oy verenler, diğer partilere oy verenlerden çok daha hayvan sever.
Böyle bir mantık olur mu?
CHP'nin yüksek oranda oy aldığı bir mahallede yaşanmış köpek katliamı nerede olursa olsun eleştirilmeli, neden olanlardan hukuk çerçevesinde hesap sorulmalı.
Ancak, şu husus da göz ardı edilmemeli.
Başıboş köpekler yerleşim alanlarında tehlike saçmıyor değil.
Belediyeler, vatandaştan gelen şikayetleri değerlendiriyor, başıboş köpekleri toplayarak barınaklara götürüyor.
Başıboş köpekleri toplamak leblebi toplamaya benzemez.
Önce, uyuşturmak gerekiyor. Muhtemeldir ki, İzmit Belediyesi Veterinerlik çalışanları da bu yöntemle sokağa çıkma kısıtlaması saatlerinde görev yaparken uyuşturucunun dozunu kaçırmış olmalılar.
Yani bu olay, siyasi aksiyon önemine haiz bir olay değildir.
Ne ortalığı ayağa kaldırma gayretinde olan hayvan sever dernekleri suçludur, ne de olayın bir numaralı sorumlusu olarak hedef tahtası yapılan Fatma Kaplan Hürriyet suçludur.
