Dip dalgası!

Koronavirüs, ölümcül etkisini artırmaya başladığı için, 2 Haziran 2020 tarihi itibariyle normalleşme sürecine giren günlük yaşamımız sokağa çıkma kısıtlaması ve kafe restoran faaliyetine getirilen sınırlamalarla yeniden tanıştı.
Üstelik, Koronavirüsün birinci dalgası sayılan 2020 yılı ilk aylarında alınan tedbirlerin çok daha ağırlaştırılacağı gündemde.
Sokağa çıkma yasağı uzun bir süre tam gün olabilir.
Sanayi kuruluşlarının faaliyetine ara verilebilir.
Sadece bu iki ihtimal gerçekleşirse ülke ekonomisi büyük yara alacak, Koronavirüsün açtığı kara delik daha da büyüyecek.
İnsanın içini karartan bu tabloya uzanan ihmaller zincirinde, cehaletin göbeğinde saltanat sürdüğüne inanan andavalların payı çok fazla.
Yaşamın normalleşme sürecine girilmesiyle virüs tehlikesinin ortadan kalktığını zanneden andaval sürüsü, sosyal yaşamda dikkat edilmesi gereken kurallara riayet etmediler.
Temizlik, elbetteki kendilerini ilgilendiren bir yaptırım. Ancak, günlük yaşamda harfiyen uyulması gereken sosyal mesafe ile maske takılması kuralını sallamadılar.

Bu yetmezmiş gibi toplu taşıma araçlarında yığılma had safhaya çıktı.

İtiş kakış araba beklenen duraklarda sigara içme bahanesiyle maskelerini çene altına indiren andavallar, otobüse biner binmez cep telefonuna sarılan lafazanlar sürüsü.
Sonuç, vaka sayılarında azalma görülmemesi halinde, çapı genişletilecek yeni tedbirler.
İnsan hayatıyla birlikte ülke ekonomisini allak bullak edecek yeni yaptırımlar kapıda.

Koronavirüs, öyle görünüyor ki sadece dalga sayısını artırmakla kalmayıp, en öldürücü darbesini dip dalgasıyla indirecek.
O zamanda, kim öle kim kala...