Tahsin  Keskin

Yeter artık! Psikolojimizi bozdunuz!

Tahsin Keskin

BİRİ ELİN OĞLU DİĞERİ EVİN OĞLU

Galatasaray’ın transferin son gününde Rapid Wien’den transfer ettiği Yusuf Demir,  İngilizce soru soran Türk muhabire tepki göstererek "Türkçe biliyorum, neden İngilizce soruyorsun" dedi.

İşte bu çocuk evin oğlu.

Türkiye’ye, ülkene hoş geldin evin oğlu Yusuf Demir.

Hani bir de ismi cismi yine Türk olan ama ülke dışındayken tek kelime Türkçe konuşmayan, Türkçe soru bile kabul etmeyen ancak Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra bülbül gibi şakıyan elin oğlu dediğim Mesut Özil vardı.

Şimdi Yusuf Demir ile Mesut Özil’i nasıl aynı kefeye koyalım.

Galatasaray’dan hiç haz etmesemde yüreğim seninle Yusuf Demir.

Yürekten başarılar diliyorum sana…

------------------------------

YETER ARTIK, PSİKOLOJİMİZİ BOZDUNUZ!

Real Madrid Teknik Direktörü Ancelotti: "Topa sahip olmak eskisi kadar moda değil. Eski çağ dışı kalmış bir taktik. Futbol artık hızlı oynanan ve hücümuda, defansıda aynı anda yapabilen oyuncu topluluklarıyla oynanıyor. Boş pas yapan oyuncuya düşmanım" demişti.

Ben de yana ve geriye pas yapan futbolcuya düşmanım arkadaş.

Nedir bu yaa?

Perşembe gecesi Avrupa Ligi’nde oynanan Ferençvaroş-Trabzonspor maçını izlerken resmen sinir olmuştum.

Ev sahibi takım 10 kişi kalmış, Trabzonspor yana ve geriye pas vermekten kaleye gidememişti.

Bunun sonucunda da 75 dakika eksik oynayan Ferençvaroş, Trabzonspor’u 3-2 mağlup edip haklı bir galibiyet alırken bizler de ekran karşısında kendimizi yemiştik.

Abdullah Avcı’nın saçma salak taktikleri yüzünden futboldan soğumuştum resmen.

Cuma günü de Kocaeli’nin duayen gazetecisi İsmet Çiğit ile hafta içi hergün Kocaeli Zirve’nin You Tube kanalında beraber hazırladığımız ‘’Zirve’de Gündem’’ programında Trabzonspor teknik direktörü Abdullah Avcı’yı yerden yere vurmuştum.

İsmet Ağabey de benimle dalga geçerek ‘’10 kişi kalmış bir takımı yenemediniz, bu ne rezillik’’ demişti.

Şimdi çok merak ediyorum İsmet Ağabey, 10 kişi kalmış Serikspor’u yenemeyen Kocaelispor hakkında neler söyleyecek, neler yazacak diye…

O yazmadan ben içimdekileri dökeyim şimdi.

Sezon başında ‘’Takıma leblebi gibi gol atacak santrafor lazım, bu iş sadece Okan Eken ile olmaz’’ demiştik.

Bunu herkes gördü, herkes söyledi ama bunun farkına varamayan sadece Fırat Gül ile Engin Koyun ikilisi oldu.

Engin Koyun’un futboldan anlamadığını biliyorum ama Fırat Gül’ün bunun bilincinde olmaması oldukça garip değil mi?

Gerçi bütün bunların farkında olsalardı zaten 2.Lige düşmezdik.

Maalesef yine biz haklı çıktık.

Uzatmalarla tam 40 dakika 10 kişi oynayan kalecisi haricinde diğer tek bir oyuncusunun vasatı geçemediği bir takım karşısında nasıl bir gol bile atamazsınız?

Bu kadar gol kaçırmayı sadece şanssızlıkla açıklamak mümkün mü?

Gerçeğin farkına varın artık,

Çünkü kaliteli bir golcümüz yok.

Sadece bu mu?

Elbette değil.

Penaltı da kaçar, gol de kaçar ama 10 kişi oynayan rakibinize karşı sürekli yan pas yaparak süreyi eritemezsiniz.

Maçı izlerken ifrit oldum.

Sürekli yan ve geriye pas…

Böyle bir oyun kurgusu, böyle bir taktik olmaz.

Buna hakkınız yok, buna tahammül göstermeyene de bir şey demeye hakkınız yok.

Nedir bu kardeşim?

Beykan Şimşek’ten sonra topu kaleye taşıyan en iyi oyuncumuz Cem Ekinci’yi dışarıya almak ne demektir Fırat Gül?

Sanki elinde çok daha iyisi var?

Cem Ekinci’nin yerine oyuna aldığın Mertan Caner, 30 yaşına kadar hiçbir kulübün tek kuruş bonservis ödemediği bu oyuncudan mı medet umuyorsun?

Yazıklar olsun size.

Mertan’ın futbol kariyerindeki en büyük başarısı menejeridir.

Bu oyuncuyu kim aldı diye de sormayacağım, çünkü en hafif tabirle bu da menejerinin başarısı ile kakalandı bize…

Bir de rakip 10 kişi ile kapanmış, yüksekten gelen topları da alıyorlar, o zaman uzaktan şutları neden denemediniz?

Bunu en iyi yapan Kubilay’ı 63 dakika neden yanında oturttun Hoca?

Bu takımda bizim göremediğimiz ama Fırat Gül’ün gördüğü bir şey var, diyeceğim ama geçen yıl aklıma geliyor, yine afakanlar basıyor beni.

Hocaaa;

Nedir bu Samet Ali sevdan?

Söyle de bilelim Allah aşkına!

Sen de rahat et, biz de rahat edelim artık.

Son dakikalarda oyuna aldığın Samet Ali, gol ya da asist yapsaydı bu taraftar onunla barışır mı sandın?

Bir çiçek açmayla bahar gelmeyeceği gibi bir golle de bu barış sağlanmaz. Bu taraftar futbolu senden daha iyi biliyor Hoca.

Yoksa Samet Ali’yi, maç başı prim ile cebini doldursun diye mi oyuna aldın? Hani mukavelesinde her oynadığı maç için ayrıca prim alıyor ya…

Yazık değil mi bu taraftara?

Yazık değil mi bu kente?

Bu kentin milyonlarını Samet Ali gibilerin götürmesini hazmedemiyorum.

Hala şunu anlamamakta neden ısrar ediyorsunuz?

Samet Ali ile taraftar arasında ipler koptu Hoca.

Seninle de taraftar arasında ipler koptu.

Başkan Engin Koyun ile taraftar arasındaki ipler daha geçen sezon bitmeden kopmuştu zaten.

Pekii, bu kadar ipler kopmuşken, siz takımla ilişiğinizi hala neden kesmiyorsunuz?

Neden bu ısrar?

Neden bu zorlama?

Neden bu kadar ruhumuzla oynuyorsunuz?

Başkan Koyun, Fırat Gül ve Samet Ali gitse, takım düzelir mi bilmiyorum ama kesin olan bir şey var; en azından taraftarın psikolojisi bu kadar bozulmaz. Bundan eminim işte.

Yazarın Diğer Yazıları