Geçen Cuma günü saat 14:45 sıralarında Gemlik Adliyesi’nde görev yapan önemli bir can dostumu ziyaret etmek için İzmit şehir merkezinden yola çıktım.
Hedefim Adliye’nin kapanmasına yakın yani saat 16:00 gibi Gemlik’te olmak vardı.
Daha önce defalarca gittiğim Gemlik’e her zaman ki gibi bir ya da bir buçuk saatte giderim diye düşünmüştüm.
Seneler geçtikçe yollardaki iyileştirmeler sayesinde yol süreleri kısaldıkça meğer Gemlik’e varış süresi uzuyormuş.
Yani İzmit-Gemlik yolu zamanla ters orantılı gidiyormuş.
İzmit’ten çıktıktan hemen sonra Gölcük ışıklarında biraz bekledikten sonra Karamürsel’e doğru yaklaşınca trafik öyle bir sıkıştı ki gıdım gıdım ilerleyebiliyoruz artık.
Durdukça sinirlerim de gerilmeye başladı.
Zaman ilerledikçe kafamda da kurmaya başladım.
Kafamda ilçeler arası hava yolculuğu şablonları çiziyorum artık.
Yol güzergahı çizgilerinin üzerinden giden araçları mı düşündüm desem, hava yolu ile giden butik taksiler mi desem, kuruyorum da kuruyorum…
Kocaeli Zirve için de kafa yormadım desem yalan olur.
Yakında yayına başlayacak web televizyonumuz için kafamdaki son rötuşları da burada attım.
Yol kısa ama varış uzun olduğu için çokça düşünme zamanım oldu…
Derken saat 16:30 civarlarında Karamürsel Belediyesi’ne yaklaşınca Başkan İsmail Yıldırım’a yoldan el salladım.
Gördünüz mü beni Sayın İsmail Yıldırım?
Siz beni görmediniz ama ben sizin hayalinizi gördüm battığımız ama bir türlü çıkamadığımız bu yolda.
Neler saydım hayalinize bilmek ister misiniz?
Başlıyorum Eyy İsmail Yıldırım;
Sizin bu Karamürselli’ye çektirdiğiniz nedir Başkanım?
Sizin bu Kocaelili’ye kastınız nedir Başkanım?
Sizin bu yoldan geçen vatandaşa ıstırabınız nedir Başkanım?
Ve çok daha samimi bir soru soruyorum size;
Siz Karamürsel’de bir vatandaş olarak mutlu musunuz Başkanım?
Hiç değilse son soruya samimiyetle cevap vermenizi isterdim Sayın Yıldırım.
Karamürsel’de 2018 yılından beri yapmaya çalıştığınız ama bir türlü bitiremediğiniz battı-çıktı yüzünden günde on binlerce aracın bu yolda harcadığı zamanın telafisi olabilir mi?
Ayrıca vatandaş bu çileli yoldan giderken size dua ettiğini düşünmüyorsunuz herhalde.
Şimdi diyeceksiniz ki, bu battı çıktıyı Karamürsel Belediyesi yapmıyor, gidin hesabını yapanlara sorun.
Ben de size peşin peşin söylüyorum;
Bu çileyi çeken Karamürsel halkı, Karamürselli’nin dertlerine çare olun diye sizi seçti, onları değil.
Artık siz Karayolları’na mı gidersiniz yoksa Kocaeli Büyükşehir’e mi bilemem ama Karamürsel sizden gidiyor haberiniz olsun.
Gemlik resmen parlıyor!
Bu arada İzmit’ten saat 14:45’te başlayan yolculuğum ancak saat 18:00 sıralarında Gemlik’te son buldu.
Vakitsizce gitmeme rağmen hala adliyede çalışan arkadaşımın pozitif enerjisi ile kendime geldim doğrusu.
İnsan can arkadaşını görünce başka oluyor gerçekten.
Akşam olmuş ama günün enerjisinden bir damla eksiltemediği can arkadaşım adliyeyi de gezdirdi bana.
Gemlik’teki adliyenin yeni yerine bayıldım resmen.
Türkiye’de nereye gitsek değişimin, gelişimin izlerini her alanda görmemiz mümkün.
Yüksek bir yamaçtan hem şehrin tamamını görebiliyorsunuz hem şahane zeytin ağaçlarıyla kaplı yemyeşil görüntü sizi içine çekiyor hem de denizin büyüleyici güzelliğinde hapsoluyorsunuz.
Ayrıca adliyedeki genç, dinamik savcı ve hakimlerimizi de görünce Türkiye’nin geleceğine dair umutlarımız çok daha artıyor, hepsi de pırıl pırıl insanlar.
Gemlik resmen parlıyor!
