Tahsin  Keskin

Sayın Tahir Büyükakın neden sessiz?

Tahsin Keskin

CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, İstanbul Sözleşmesi’ne destek vermek amacıyla İzmit Belediye binasının tepesine dev bir pankart astırdı.
‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ yazan pankartı çok uzaklardan bile görmek mümkün.
Ayrıca basına servis edilen ‘’İzmit Belediyesinden İstanbul Sözleşmesi’ne anlamlı destek’’ başlıklı haberde İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in İstanbul Sözleşmesi’ne verdiği destek önemle vurgulanıyor.

Peki Başkan Hürriyet’in de kayıtsız şartsız destek verdiği İstanbul Sözleşmesi nedir biliyor musunuz?

Bir başka kafamdaki soru da şu; Sayın Hürriyet, ‘’İstanbul Sözleşmesi’’nin amacının ne olduğunu gerçekten bilse yine de destekler mi?

Önce ‘’İstanbul Sözleşmesi’’nin gerçek amacından başlayalım.

‘’İstanbul Sözleşmesi’’, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin bir sözleşme gibi görülse de özünde eşcinsellerin yaşamda diğer insanlar gibi yaşama hakkı tanımayı hedefliyor.

Bir kere ve en önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarındaki kadına karşı pozitif ayrımcılık dünyanın hiçbir yerinde yok.

Mevcut kanunumuza göre bir kadın şiddet olmasa dahi en ufak bir sebepten bile kocasını evden uzaklaştırabiliyor. Dünyanın neresinde var böyle bir kanun?

O zaman neden ‘’İstanbul Sözleşmesi’’ne gerek duyuldu?

Çünkü hedef eşcinselliğin toplumda kabulü, onlara yaşam alanı sağlamak.

’İstanbul Sözleşmesi’nde defalarca geçen ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’’ kavramı ile sizce kadın erkek eşitliği mi ifade ediliyor.

Elbette ki hayır.

‘’Kadın erkek eşitliği’’ kavramı kanunlarımızda var ve buna kimse de karşı çıkmıyor zaten.

Ancak ‘’İstanbul Sözleşmesi’’nde neden ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’’ defalarca kullanılıyor.

 ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’’nden amaç şu;

‘’Kadının kadınla, erkeğin erkekle yaşayabilmesi ve bunu kanun önünde aile sayılması.’’

Kanun önünde aile sayılması demek eşcinsellerin reşit olmayan çocuklarıyla birlikte aynı evde yaşayabilmesi demek,

Eşcinsellerin, iş ortamı içerisinde bulunabilmesi ve dışlanması durumunda her türlü hukuki hakkının olması demek,

Eşcinsellerin, cafede, bahçede, sokakta el ele, diz dize olabilmesi demek.

Ayrıca devletin toplumun beden, ruh, cinsiyet ve inanç sağlığını korumak gibi görevlerinin devre dışı bırakılması demek.

Kısacası toplumsal çöküş demek.

Peki, yine ‘’İstanbul Sözleşmesi’’nde geçen ‘’cinsel yönelim’’ kavramı ne anlama geliyor acaba?

'’İstanbul Sözleşmesi’’ hiç masum değildir ve derhal, ivedilikle iptal edilmelidir.

Şimdi Sayın Hürriyet’e soruyorum;

Bütün bunlara rağmen hala ‘’İstanbul Sözleşmesi’’ni destekliyor musunuz?

Bu arada Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a da seslenmek istiyorum.

Sayın Büyükakın;

‘’İstanbul Sözleşmesi’’ ile ilgili ülkede kıyamet koparken siz neden sessiz kalıyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ciddi bir rahatsızlık duyduğu ve tartışılmasını istediği Türkiye’nin Mart 2012 yılında imzaladığı o rezil ‘’İstanbul Sözleşmesi’’nin iptali için kamuoyu oluşturma çabalarına neden katılmıyorsunuz?

                           İşte İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet'in astırdığı o pankart:

 

Yazarın Diğer Yazıları