MHP KOCAELİ’DE NELER OLUYOR?
Yazının başlığına bakıp MHP İl Başkanlığı’nın Kocaeli teşkilatları arasındaki sorunları kastettiğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt ile MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı ile olan çekişmesi aklınıza geldiyse konu o da değil.
İl Başkanı Kurt ile Kocaeli Ülkü Ocakları Başkanı Abdülkadir Özdemir’in aralarının açık olmasından kaynaklı sorunları dile getireceğimi düşünüyorsanız onda da yanıldınız.
Bunlar bir şekilde konuşarak anlaşılabilir, çözülebilir şeyler.
Konu çok daha mühim…
MHP Kocaeli’de işler gerçekten çok karışık.
Öyle karışık ki İl Başkanı Yunus Emre Kurt, konuyu genel merkeze anlatabilmek için geçen hafta Ankara’nın yolunu tutmuş.
Konuyu MHP Genel Merkezi’nde gerekli yerlere bizzat kendisi aktaran Yunus Emre Kurt, adeta pimi çekilmiş bombayı Ankara’ya bırakıp, Kocaeli’ye dönmüş.
Şimdi ise genel merkez, pimi çekilmiş bu bombayı imha etmek için mi çalışacak yoksa bomba nerede yapıldıya orada patlasın deyip Kocaeli’de mi patlatacak çok merak ediyorum.
Bu arada Kocaeli medyasında gündemi meşgul eden başka bir yanlış bilgiyi de düzeltmek isterim.
Yunus Emre Kurt’un eski İl Başkanı Aydın Ünlü ile beraber Ankara’ya gittikleri tamamen safsatadan ibarettir.
Değil böyle birşeyin olması, her iki taraf için bunun düşünülmesi bile mümkün değil.
Oysa gerçek şuydu;
Başkan Kurt, yukarıda anlattığım çok önemli bir sorunu genel merkezle konuşmak için Ankara’ya gidiyor ve eski İl Başkanı Aydın Ünlü ile tamamen rastlantı sonucu orada karşılaşıyor.
Aydın Ünlü’yü yakından tanıyanlar bilir ki; Ünlü, il başkanlığından ayrıldıktan sonra da belli aralıklarla Ankara’ya gider, genel merkezdeki dostlarını ziyaret eder.
Yani anlayacağınız, Kurt ile Ünlü, İzmit’ten Ankara’ya beraber gitmedikleri gibi Ankara’da karşılaşmaları da tamamen bir tasadüfün sonucu olmuş. Bu kadar…
Benim aklım bu eften büften şeyde değil…
Aslında hala Başkan Kurt’un Ankara ziyaretinden sonra genel merkezin alacağı kararı düşünüyorum.
Acaba genel merkez nasıl bir karar verecek?
Bekleyip görelim bakalım…
------------------------------------
TİKSİNİYOR, KINIYOR VE AYIPLIYORUM'
Ticaret odalarının amacı, üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleriyle olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmaktır.
İlimizde faaliyet gösteren ve geçmişte Türkiye’nin en saygın ticaret odaları arasında yer alan, şimdilerde ise prestiji yerlerde olan Kocaeli Ticaret Odası (KOTO) maalesef hiç akıl almayacak saçmalıklarla üyelerini mağdur ediyor.
Üyelerin birbirleriyle iletişimini sağlamanın en kolay ve en önemli unsuru olan üye listeleri çok uzun zamandır saklanıyor.
Çok daha açık bir ifadeyle;
KOTO, üye listelerini kendi üyelerine bile vermiyor.
Şaka gibi değil mi?
Üyesi olduğunuz ticaret odasında kimler var, onu bile öğrenemiyorsunuz.
Üyeler birbirleriyle nasıl iletişim kuracak, nasıl etkileşim halinde olacak peki?
KOTO, üyelerini kimden ve neden saklıyor olabilir?
KOTO’nun burada amacı nedir?
Birkaç yıl öncesine kadar FETÖ’nün kontrolü altında olan KOTO’da nelerin yaşandığına bizzat şahit olmadık mı?
Sadece Kocaeli değil, tüm Türkiye bunun bedelini çok ağır ödemedi mi? Hala bedel ödemiyor muyuz?
Şimdi sizin de aklınıza şu soru gelmiyor mu?
Acaba, KOTO içerisinde çok gizli bir yapılanma mı var?
Gizli olan bir şeyler mi var?
Şeffaflık nerede?
Saklanmaya çalışılan nedir?
KOTO üyesi, oda üyelerinin listelerine ulaşamadığı gibi KOTO Başkan Adayları da bu listelere ulaşamıyor.
Çok ilginç değil mi?
Bu yıl içerisinde yapılacak KOTO seçimleri için hala tarih belirlemeyen KOTO yönetimi, başkan adaylarına da üye listelerini vermiyor.
Elbette yapılan hukuksuzluktur, hukuk tanımazlıktır.
Ne durumlara düştük Eyy Yüce Allah’ım?
KOTO’da kimler oy kullanma hakkına sahip, kimler hangi komitede onu bile kimse bilmiyor.
Böyle bir ortam içerisinde nasıl seçime gidilecek?
İnsanlar en doğal demokratik hakkı olan seçme ve seçilme hakkını nasıl kullanacaklar?
Bütün bunlarla birlikte doğal olarak da KOTO’ya tepkiler giderek artıyor.
Üyeler arasında KOTO başkanlığı için alternatif arayışları ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
Kocaeli’de artık hukukun üstünlüğü değil de güçlünün hukuku noktasına geldiğini üzülerek görüyoruz.
Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir.
Bizler hukukun üstünlüğüne inanmış insanlar olarak bu zihniyetteki insanlara prim vermememiz lazım.
Çok açık ve net bir şekilde ifade etmeliyim ki; Aynı siyasi görüş içerisinde bulunduğum bu insanların yaptıklarını gördükçe ben bile irite oluyorum artık.
Tiksiniyor, kınıyor ve ayıplıyorum.
Dahası gözyaşı üzerine servet damıtanlardan yana olmak istemiyorum.
Üstelik bu yapılanları artık herkes görüyor ve KOTO’ya ciddi derecede itibar kaybettiriyor.
Koskoca KOTO’ya hiç yakışıyor mu?
‘’KOTO, üye listelerini saklıyor’’ ne demektir Allah aşkına?
Ayıptır, ayıp, kendinize gelin Beyler!
Bulmuşsunuz köpeksiz köy, değneksiz geziyorsunuz.
Pekii, KOTO’yu ne hale düşürdüğünüzün farkında mısınız?
Umarım KOTO yönetimi içerisinde aklı başında biri çıkar ve bu yanlıştan bir an önce dönülür.
