Futbol sadece futbol değildir.
Futbolun çok unsuru var.
Bunlardan en önemli iki unsur, futbolun maddi ve sosyal boyutudur.
Dün oynanan AMED-Kocaelispor maçında işin sosyal boyutuna şahit olduk.
Maça geçmeden önce önemli bazı bilgiler vereceğim size.
28 Ekim 2014 tarihinde yapılan kongrede kulübün adı “Amed Sportif Faaliyetler Kulübü”, renklerini ise Yeşil-Kırmızı-Beyaz olarak değiştirilen AMED, halkın destekleği Diyarbekirspor’a alternatif olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
AMED, kayyumdaki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Diyarbakır Valiliği’nin desteği ile Trendyol 1. Lig’de şampiyonluk mücadelesi vermek için büyük harcamalarla kurulan bir takımdır.
Amaç, bölge halkını futbola teşvik ederek terör olaylarını azaltmaya yardımcı olmaktır.
Ne terör örgütü PKK ne de Diyarbakır halkının büyük çoğunluğu AMED'i sevmediği gibi maçlarda da bu takıma destek vermemektedir.
Takıma en büyük desteği devletin kamu kurumları ile öğrencilerden oluşan bazı gruplar vermektedir.
O öğrenci grupları da yine devlet tarafından organize ediliyor.
Yani AMED, sportif faaliyetlerden daha çok sosyal alanda etkili olması için devlet tarafından destelenen bir kulüp.
Futbolu topluma ne kadar sevdirirseniz, ne kadar ilgi çekmesini başarabilirseniz, toplumsal olayların önünen de o kadar hızlı geçersiniz.
Bir başka değişle toplumu o kadar çok uyutursunuz.
Örneğin geçmişte Brezilya ve Arjantin’de yüzde binlerde olan enflasyon futbol coşkusunu artırarak önlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yerinde olsam Trendyol Süper Lig maçlarının da şifresiz kanaldan yayınlanmasını sağlarım.
Özellikle hafta sonları toplumun çok önemli bir bölümünün sadece futbolu konuştuğu bir ülkede kimse hak, hukuk, adalet, gelir dağılımındaki eşitsizliği konuşmaz.
Çünkü en üst gelir grubundaki vatandaş da, geçim derdindeki vatandaş da aynı konuyu konuştuğunda ve tartıştığında devleti tartışmaya kimsenin zamanı kalmaz.
Bu yüzden bizim gibi ülkelerde en üst liglerin de televizyonlarda şifresiz yayınlanması gerektiğini düşünüyorum.
Fazla sorgulayan ve hesap soran bir halk olmadığımız için buna bir de futbol müsabakalarının tartışmalarını dahil ederseniz ülkeyi yönetmek daha kolay olur.
Sizce öyle değil mi?
REZALAT…
Gelelim dünkü maça…
Maçta konuşacak bir şey yok aslında.
İki takım sahada oynarken birileri tezgahı kurmuş, bize tiyatro seyrettirdiler.
Böyle bir futbol oyunu olmayacağı gibi bu kadar açık bir tiyatro da sergilenmez.
Hiç değilse bu kadar açık vermeseydiniz be kardeşim.
Kocaelispor kalecisi Gökhan Değirmenci’nin kırmızı kart gördüğü pozisyonda kaleci rakibe dokunmadığı gibi rakip oyuncu kalecinin koluna ayağını takıyor.
Böyle saçmalık olmaz.
Ufacık beyinleriyle acaba kimi kandırdıklarını düşünüyorlar?
Maçın ilk yarısında Oğulcan’a kalecinin yaptığı hareket kasden adam öldürmeye teşebbüsten yargılanmayı gerektirirken maçın hakemi, hiç oralı bile değildi.
AMED'in üçüncü golünde topu alan AMED'li oyuncu Tarkan Serbest’in ayağına basarken golün VAR’dan iptal edileceğini düşünürken hakemin orta noktayı göstermesi inanılır gibi değildi.
Maçta daha neler oldu neler?
Hele AMED'in sahasının bakımının bittiğinde Diyarbakır’da oynanacak maçlarda nelerin olabileceğini tahmin bile edemiyorum.
Bazı maçları belki de televizyondan canlı yayınlamayacaklar…
Bu kadarı da olmaz demeyin, bunların hepsi geçmişte yaşandı.
Ancak şunu net olarak söyleyebilirim ki, dün oynanan maçta Kocaelispor taraftarlarının dışındaki seyirciler bile AMED'in korunup kollandığını ifade ediyorlar.
Bu devletin korumasındaki AMED'e fayda getirmeyeceği gibi büyük zararlar da verecektir.
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi zaten Diyarbakır halkının büyük bir çoğunluğu AMED'e destek vermiyor, hatta hiç sevmiyorlar.
Peki, korunup kollanan bir takıma Türkiye’de hangi kent sepmati duyacak?
AMED, gittiği her kentte tepkiyle karşılanacak.
Bu zarar da AMED'e yeter.
Dün devlet de TFF de sınıfta kalmıştır.
Tek sınıfı geçen karşılaşmanın 32. dakikasına kadar 9 kişi ile aslanlar gibi mücadele veren Kocaelisporlu oyuncuların alın teridir.
Bu oyuna etki eden kim varsa oyuncularımızın o terinde buğulsunlar inşallah.
Amin…
