Tahsin  Keskin

Güngör Arslan yargılansın!

Tahsin Keskin

Gazeteci Güngör Arslan, yaklaşık 75 gündür cezaevinde.

Hakkında hazırlanacak iddianame ile yargılanmayı bekliyor.

Güngör Arslan, geçen ay İsmet Çiğit’i ziyaretimde öğrendiğim suçlamalardan yatıyorsa eğer, İzmit’teki gazetecilerin yüzde doksanının içeride olması gerekiyor.

Ben burada suçlamaların içeriğine girmeyeceğim.

Suçlu olup olmadığına Yüce Türk Mahkemeleri karar verecektir.

Ancak Güngör Arslan, bir an önce adalet karşısına çıkarılıp yargılanmalıdır.

Suçu varsa da cezasını çeksin, ama bir an önce hakim karşısına çıksın artık.

Güngör Arslan’a iyilik ettiğinizin farkında mısınız?

Güngör Arslan’ı içeride tutarak mağdur bir profil yarattınız.

Güngör Arslan, işte şimdi daha çok güçlendi.

Güngör Arslan’a halkın gözünde daha çok itibar kazandırdınız.

Güngör Arslan ile İsmet Çiğit yollarını ayırma noktasına gelmişken İsmet Çiğit’i yine Güngör Arslan’a doğru ittiniz.

İsmet Çiğit bu halde Güngör Arslan’ı bırakıp da gider mi sanıyorsunuz?

İsmet Çiğit’i daha çok kendinize düşman ettiniz.

O yüzden bu yaptığınız hiç de iyi olmadı.

 

Dua edin de Güngör Arslan hapisten çıksın!

İşin garip tarafı Güngör Arslan’a saldıran ve küfreden sözüm ona gazetecilerin yüzde sekseni onun ekmeğini yemiş insanlardır.

Onun verdiği maaş ile ailesine ekmek götüren, çocuğuna süt alan o kişiler şimdi onun hapiste kalması için dua ediyor.

Hapisteki bir insana vurulur mu böyle?

Nasıl bir vicdan var sizde Allah aşkına.

Ya da şöyle mi sormalıydım acaba;

Güngör Arslan, ne kadar çok ezmiş sizi böyle?

Peki, hala bu insanın ekmeğini yediğinizin farkında mısınız?

Güngör Arslan olmazsa şu anda aldığınız ilanların hiç birini alamayacaktınız.

Güngör Arslan’ın hapiste kalması kesinleşirse eğer bu ilanların hepsinin kesileceğini de biliyorsunuz değil mi?

O yüzden dua edin de Güngör Arslan hapisten çıksın.

 

Dinlemedin beni Güngör Arslan!

Sosyal yaşamımda olsun iş yaşamımda olsun asla kimseye haksızlık etmemek ve kimsenin hakkını yememek için azami gayret gösteririm.

Çünkü benim ilk sorumluluğumun Allah’a karşıdır, sonra da vicdanıma...

Bütün kötülüklerden ve kötü düşüncelerden Allah’a sığınırım.

Ancak bunun yanında da doğru bildiğim her şeyi de söylemekten imtina etmem.

İnandığım doğru üzerinde de sonuna kadar giderim. Ancak ters gelen şeyler oldu mu gözüm hiçbir şeyi görmez, gemileri yakarım.

Güngör Arslan ile beraber çalıştığımız süre zarfında çok güzel günlerimiz oldu.

Hatta çok keyifli sohbetlerimiz…

Gazetecilik anlamında Güngör Arslan’dan ne öğrendin diye soracak olursanız;

Gazetecilik anlamında neleri yapmam gerektiğinden daha çok neleri yapmamam gerektiğini öğrendiğimi düşünüyorum.

Hatta yapmaması gerekenleri tecrübe ederken ona da defalarca ve üstüne basa basa söylemişimdir yanlışlarını.

Dinlemedi beni.

Hep Bizim Kocaeli’nin kuruluş yıllarına gitti aklı.

Keşke dinleseydi beni.

Şunu hemen belirtmeliyim ki bu söylediklerimin şu anki görülen davalarıyla hiçbir ilişkisi yoktur.

Güngör Arslan’ın en güçlü tarafı!

Güngör Arslan ile beraber çalışırken en güçlü yanına bizzat şahitlik ettiğim için o yönüne şapka çıkarırım doğrusu.

İyi bir haberci de olması için en muazzam özellik!

Güngör Arslan’ın en güçlü tarafı en güzel köşe yazılarını yazmak değildi.

Güngör Arslan, öyle süslü bir dille, akıcı bir haber de yazmadı.

Güngör Arslan’ın en güçlü tarafı neydi biliyor musunuz?

İnanılmaz bir istihbarat ağı vardı.

Ak Parti haberlerini Ak Parti’nin içinden, CHP’nin haberlerini de CHP’nin içinden alırdı.

Kamu kuruluşlarında ne olup bitiyor, hepsi ona gelirdi.

Hatta iş ortakları bile birbirlerini Güngör Arslan’a gammazlardı.

Şimdi düşünüyor insan, bütün bunların ortaya çıkmasını istemeyenler mi var acaba?

Ancak benim tanıdığım Güngör Arslan, hapisten çıkamayacağını anlarsa hepsini ifşa eder gibime geliyor.

 

‘’Düşene tekme atılmaz’’

Güngör Arslan ile dünya görüşlerimiz 180 derece zıttı.

Ben muhafazakar liberal iken o her ne kadar yaşantısı ile alakalı olmasa da sol fikirleri savunurdu.

Ben sigara bile içmezken o gecelere akmayı severdi.

Ben fanatik Trabzonsporlu iken o takım tutmaz, futboldan bile anlamazdı.

Başkaca bir dünya şey sıralayabilirim size aslında.

Güngör Arslan ile çok az ortak noktamız vardı.

İşte onlardan en önemlisi neydi biliyor musunuz?

‘’Düşene tekme atılmaz’’ ilkesiydi.

Medya alanında 21 yıldır hizmet veren biri olarak düşmanım dahi olsa düşen birine hiç tekme atmadım.

Hatta düşen biri için hep destek olmaya çalıştım.

İşte hapislerde çürüsün dediğiniz ve orda kalması için arkasından yazılar yazdığınız o Güngör Arslan’ın da düşen birine tekme attığına hiç şahit olmadım.

Onun düşenle hiç işi olmadı çünkü.

Belki stratejisi bunu gerektiriyordu ama sonuçta bir duruşu vardı.

Hatta şundan eminim onun yerinde şu an can düşmanı olsaydı yine de sizin yazdığınız yazıları yazmaz düşenin yanında olurdu.

O yüzden bunu da size söylüyorum;

‘’Düşene tekme atılmaz’’ Beyler, Hanımağalar…

Sizin de bir duruşunuz olsun!

Yazarın Diğer Yazıları