Tahsin  Keskin

Gölcük'ten gelen şikayete aklım hiç yatmadı!

Tahsin Keskin

Haberciliğin en önemli unsuru 7 gün 24 saat yayında olmak ve gelen haberi, bilgiyi süzgeçten geçirip yayına almaktır.

Haberciliğin sorumluluğu çok ağırdır.

Birini vezir de edersiniz rezil de…

Ancak yapabileceğiniz haksız bir haberin vebali ömür boyu taşırsınız.

İşte bu vebali taşımamak adına gelen ihbarları en ince ayrıntısına kadar araştırıyoruz.

Ne Ak Parti ne CHP ne de MHP ayırt etmeden doğru olanı olduğu gibi yazıyoruz.

Çünkü biz ne futbol takımı tutar gibi parti tutuyoruz ne de kimseye diyet borcumuz var.

O yüzden çok rahatız ama sorumluluğumuzun da bilincindeyiz.

Gazeteciliğin yerlerde süründüğü son zamanlarda kimseye eğilmeden bükülmeden işini en doğru yapmanın gayreti içerisindeyiz.

Bunu kendimiz biliyoruz ama yavaş yavaş gerek siyasilerin gerekse vatandaşın da bunun farkına varması bizi hem sevindiriyor hem umutlandırıyor işin açıkçası.

Kocaeli’de bunu yazarsa ‘’Kocaeli Zirve’’ yazar algısı oluşmaya başladı.

Dediğim gibi bu bizi çok mutlu ederken sorumluluğumuzun arttığının da farkındayız.

Kimseye ne diyet ne minnet borcumuz var.

İşte gerçek, özgür, ilkeli gazetecilik budur diye düşünüyorum.

-------------------------------------------------------------------------------- 

Şimdi dün gelen bir ihbarı ve ihbarın ardındaki gerçekleri açıklayacağım size…

Pazar günü öğleden sonra beni arayan bir kişi Gölcük Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Uzun hakkında bir iddiayı dile getirerek bunun gazetemizde yazılmasını rica ettiler.

İddiaya göre Mehmet Uzun, belediyenin kiraladığı özel aracı kendi özel işleriyle ilgili kullanıyormuş.

Makam şoförleri Gölcük Belediye Başkan Yardımcılarını sabah evden alıp, mesai bitiminde yine eve bırakırken Mehmet Uzun kendisine tahsis edilen belediyenin aracını kendisi kullanıyormuş.

Araç plakası da sivil olduğu için aracı kendi özel işleri için de kullanıyormuş.

Hatta başkan yardımcısı bir haftalık iznini bile belediyenin bu aracı ile geçirmiş.

Bu konuyu Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e ilettikleri halde bir sonuç da alamamışlar.

Bunlar Mehmet Uzun hakkında dile getirilen iddialar…

Bu iddialar üzerine habercilik etiği gereği Başkan Yardımcısı Mehmet Uzun’u aradım.

Kendisi ile görüştüğümde bana aynen şunları aktardı;

‘’Ben şu anda tatilde değilim, işimin başındayım. Gördüğünüz gibi bugün Pazar ama ben işimin başındayım.

Sahadaki müdürlükler bana bağlı olduğu için belli bir mesaim yoktur. Yani öyle sabah 8’de işyerine gelip akşam 5’te işten çıktıktan sonra benim işim bitmiyor.

Saha çalışmalarında olduğum için mesai dışında ani müdahaleler için her zaman tetikte bulunmam gerekiyor. Diğer başkan yardımcıları arkadaşlarım da işlerini en iyi şekilde yaptıklarına inanıyorum. Ancak benim sorumluluğum gereği mesai saati kavramı olmadığı için aracı kendim kullanıyorum.

Bana tahsis edilen aracı kendi özel işlerimde kullandığım doğru değildir ve tamamen iftiradır.’’ Dedi.

Benim fikrime gelince;

Başkan Yardımcısı Mehmet Uzun’un telefondaki konuşmasını oldukça samimi ve gerçekçi buldum.

Sahada olan bir başkan yardımcısına araç tahsis edilmeyecek de kime edilecek?

Anladığım kadarıyla Mehmet Uzun resmen saha da mücadele veriyor.

Ayrıca başkan yardımcılarının makam şoförlerinin sabah evden alınıp akşam da eve bırakılması da ne demektir?

Bana göre asıl bunu eleştirmemiz gerekiyor.

Türkiye’de tam 922 ilçe bulunmaktadır. İlçelerdeki başkan yardımcılarının miktarını düşündükten sonra bunlara tahsis edilen makam şoförlerini ve yakıtı düşündüğümüzde nasıl bir rakam ortaya çıkıyor.

Bana soracak olursanız; çok önemli görevlerde ve saha çalışmasında bulunanların haricinde araç tahsisi ve makam şoförlüğünü belediyelerin yanı sıra bütün kamu kurumlarından kaldırılması gerekiyor.

Mehmet Uzun’dan Allah razı olsun, en azından kendisine makam şoförü tahsis ettirmemiş.

Ayrıca Cumartesi, Pazar demeden resmi tatili olmadan böyle bir hizmet verdiği için de Gölcük halkı adına kendisine teşekkür ederim.

Bütün bunlarla birlikte belediye başkanlığını hiç beğenmediğim Ali Yıldırım Sezer’ın başkan yardımcısı Mehmet Uzun’un arkasında durmasını da takdir ettiğimi belirtmek isterim.

Haklıya hakkını teslim etmezsek bu dünyada da öbür dünyada da ağır vebale girmiş oluruz.

Gördüğünüz gibi biz de neyse o!

Yazarın Diğer Yazıları