Bir beladan kurtulmadan ikinci bir bela hemen bizi buluyor.
Covid-19 belasını def etmeden şimdi de ekonomik saldırılarla karşı karşıyayız.
Dış devlerdeki bazı finansal kuruluşlar, ellerinde olmayan Türk lirası ile hızlı bir şekilde ve yüksek miktarda döviz almaya kalkarak, Türk lirasına değer kaybettirmeye yönelik manipülatif ataklar yaptı.
Bunu 1 yıl önce de yapmaya kalkmışlardı ama tam anlamıyla ellerinde patlamıştı. Ellerinde Türk Lirası olmadığı için Türk bankalarına ödeme yapamamışlardı.
Bunun sonucu olarak temerrüde düşen bankalar Londra piyasasında yüzde 1000'i aşan faizlerle Türk lirası bulmaya çalışmışlardı.
(Bu arada yanlış bilinen bir kavramada açıklık getirelim; temerrüde düşen faiz gecikme faizi ile aynı anlama gelmez, gecikme faizinden sonra işletilen bir faiz olduğu için çok daha yüksektir.)
Dış piyasanın böyle bir hareketinin başarılı olabilmesi için Türk Bankaları ile işbirliği yapması kaçınılmazdır.
Manipüle edilmeye çalışılan Türk Lirası ciddi rakamlar içeriyor çünkü.
Bu rakamları sadece dışarıdan temin etmek mümkün olamayacağından Türkiye içerisinden Türk Lirasına ihtiyaç duyuyorlar.
Bunun için Türk Hükümeti bu gece aldığı ani bir kararla yurt dışına likidite sağlayan bankalara çok ciddi cezaları öngören yasayı devreye sokarak yeni bir yönetmeliği resmi gazetede yayınladı.
Böylece Türkiye’den normalin üzerinde bir nakdi çıkış engellemiş oldu.
Bu yönetmelik aynı amanda da nakdi akış sağlamanın yanı sıra dolaylı yöntemlerin kullanılmasına da müsaade etmiyor.
Hiç zaman kaybedilmeden yerinde ve zamanında alınmış bir karar bu.
Ancak bütün bunlara rağmen serbest piyasa içerisindeki tedirginlikten kaynaklanan oynamalar olmasını da göz ardı etmemek lazım.
Reel anlamda Türk Lirasının değerini düşüremeseler bile serbest piyasada yaratılan algı ile bunu yapmaya çalışabilirler.
Kısacası ve net bir şekilde anlatmak gerekirse bugün döviz kurunun anlamı diğer bütün zamanlardan çok daha önemli.
Bugün dolar kurunda yaşanabilecek bir yükselme dövizi yukarıya taşıyacaktır ve bu da endişeleri arttıracaktır.
Buna izin vermemeliyiz.
