Durup dururken arıza çıkaran tiplere hep ifrit olmuşumdur.
Bir de nankör olurlarsa ifritin karesi oluyorum.
Gücü koltuğundan alanlara da ifritin küpü oluyorum resmen.
Bir de basını son raddeye kadar kullanır böyleleri.
Medya olmadan kılını kıpırdamazlar ama medyaya hiçbir zaman hiçbir koşulda hiç bir destek vermezler.
Medyaya destek olmayı geçtim çok zor dönemler geçirdiğimiz şu günlerde bile yaptıkları açıklamalarla hayret ve şaşkına bırakırlar insanı.
Öncelikle şunu söyleyeyim;
Coronavirüs ile canla başla mücadele veren bütün sağlık çalışanlarımızı yürekten kutluyor, kendilerine başarılar diliyorum.
Onlar güzide mesleklerini icra eden bizim beyaz meleklerimizdir.
Ancaak,
Dün akşam geç saatlerde Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker, ''Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya Açık Mektup'' başlıklı yazılı açıklamasını nereye koyacağımı bilemediğim için sizinle paylaşmak istedim.
Çeker, açıklamasında Sağlık Bakanı’na resmen kin kustu.
Yok efendim, ek ödemelerin3 ay tavandan ödenmesi ile ilgili karar bir müjde değil, doğal haklarıymış,
Yok efendim, döner sermayede adaletsizlikler giderilmemiş,
Yok efendim, mezuniyetleri farklı olan çalışanlar için ücret farkları bu kadar olmazmış,
Yok efendim, takdir yetkilerinde haksızlıklar varmış,
Yok efendim, bakanlığın mezuniyet kriterleri yanlışmış,
Yok efendim, filasyon ekibine neden az para veriliyormuş,
Çoğu para ile ilgili olmak üzere daha neler var neler!
Liste böyle uzayıp gidiyor.
Çeker bunları sıraladı, şimdi de ben Çeker’e sıralayayım;
Bütün bunlar şimdi mi aklınıza geldi Sayın Çeker.
Şimdiye kadar neredeydiniz?
Yangından mal kaçırır gibi isteklerinizi ferman halinde bildiriyorsunuz Sayın Bakana.
Cürete bakar mısınız?
''Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya Açık Mektup''
Vay vay vay!
Peki Sayın Koca söylediklerinizi dikkate almazsa (ki bu üslupla asla almayacaktır) ne yapacaksınız?
Boykota mı gidersiniz?
İşe mi gelmezsiniz?
Ne yapabilirsiniz, ne?
Seve seve işinizi yapacaksınız.
Dünya sizin etrafınızda dönmüyor Sayın Çeker.
Şöyle bir sirkilin ve kendinize gelin artık.
Nedir bu yaptığınız?
Nedir bu aymazlığınız?
Herkes görevini yapıyor ve yaptığı görevin karşılığını devletten fazlasıyla alıyor.
Covid-19 sürecine hiç başka açılardan bakmayı denediniz mi acaba Sayın Çeker?
Mesela İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya’da basit günlük maskelerle ve üzerlerinde naylonlarla hastalarına bakmak zorunda kalan sağlık çalışanları hiç aklınıza geldi mi?
Örneğin gecesi gündüzü olmadan günlerce araçlarının içinde kalarak gıda taşıyan kamyoncularımızı hiç düşündünüz mü?
Yine bu millet için sabahtan geceye kadar aralıksız çalışan günde 4.000 kişi ile muhatap olan market çalışanları olmazsa biz ne yapardık diye düşündünüz mü?
Aç kalırdık, aç.
O zamanda birbirimizi yerdik.
Bu daha kötü bir son olmaz mıydı, sizce?
Peki, televizyon ve haber siteleri olmasaydı doğru ve sağlıklı bilgiyi nerden alacaktık, farkındalık nasıl yaratacaktık?
Haber için canlarını hiçe sayan medya mensupları daha mı az önemli?
Sağlık çalışanlarına devlet maaş ödesin diye çalıştığının %40’ına yakınını vergiye veren esnafı, bir kenara mı bırakalım?
Ya bütün riskleri alarak canla başla çalışan polisimizi nereye koyacağız o zaman?
Diyeceğim o ki;
Bu ülke için hiç kimsenin yaptığı hizmet, diğerinin üzerinde değildir.
Ama sağlık çalışanı ama nakliyeci!
Ama doktor, ama polis!
Ama şimdi ama sonra!
Hepimiz birbirimize lazımız.
Öyle şimdi fırsattan istifade ederek ‘’biz onu isterük biz bunu isterük’’ ile bu işler olmaz.
