Kocaeli Zirve Gazetesi’ne geldiğimde ilk girdiğim yer İsmet Çiğit’in odasıdır.
Önce Üstadımız İsmet Ağabey ile tokalaşır ve günün değerlendirmesini yapar sonra odama geçerim.
Sağ olsun dostlarımız da, sevenlerimiz de bizi hiç yalnız bırakmıyor.
Sağcısından solcusuna kadar çokça ziyaretçimiz oluyor.
Gerçi gelenlerin çoğunluğu CHP ve İYİ Parti’li de olsa bütün zamanını gazetenin içerisinde geçiren İsmet Ağabey için ziyaretçilerin anlamı da doğal olarak biraz daha fazla oluyor.
Özellikle İsmet Ağabey’i yakından tanıyan ziyaretçilerin hediyesi içki oldu mu, adamın yüzü bir başka gülüyor.
Gelen hediye içkiyi bana gösterirken gözlerinin içinin gülmesi benim de hediyeye olan kızgınlığımı eritiyor resmen.
Bu yaştan sonra kimseyi değiştirmek gibi ne bir misyonum ne de böyle bir amacım var.
İsmet Ağabey, böyle mutlu oluyorsa ona da saygı duymaktan başka yapacağım bir şey yok zaten.
Ancak İsmet Ağabey’in Cuma Namazlarına başlamış olması itiraf etmeliyim ki beni de çok mutlu ediyor. O da kendini çok huzurlu hissettiğini söylüyor. İsmet Ağabey ve diğer arkadaşlarımızla mutlu bir aile gibiyiz Kocaeli Zirve’de…
Bir de Kocaeli Zirve Gazetesi’ne İzmit Belediyesi veya Fatma Başkan’dan bir hediye geldi mi İsmet Ağabey acayip mutlu oluyor.
Özellikle o gün toz kondurmuyor Fatma Başkan’a.
O gün de öyle oldu.
Salı günü gazeteye geldikten sonra İsmet Ağabey’in gözlerini ışıl ışıl gördüm.
İsmet Ağabey’e ‘’Hayırdır, bugün de kimden hediye içki geldi sana’’ diye sormamla birlikte odadaki diğer arkadaşlarımız hemen cevabı yapıştırdılar;
‘’Fatma Başkan, Durhasan Solaklar bölgesindeki sebze bahçesinden organik sebzeler göndermiş…’’ dediler.
İsmet Ağabey, nasıl mutlu olmuş, bir görseniz…
Birincisi bunları CHP’li İzmit Belediyesi gönderiyor, ikincisi de Fatma Başkan’ın yaptığı olumlu bir işi yazma ve anlatma imkanı doğuyordu kendisine.
Ertesi gün de köşe yazısında bunu ballandıra ballandıra anlattı zaten.
Aslında sonuna kadar mutlu olmakta çok haklıydı İsmet Ağabey.
İtiraf etmek gerekirse Fatma Başkan’ı eleştirmekten artık gına gelen ben bile bu icraatla mutlu oldum gerçekten.
Benim de canım istediğinde Fatma Başkan’ı övebileceğim bir icraatı var artık.
Kaldı ki, İsmet Ağabeyim, nasıl mutlu olmasın?
Fatma Kaplan Hürriyet’in başkan seçildikten sonra belki de en büyük icraatıydı bu.
İzmit Belediyesi, 14 dönümlük kendi arazi içerisinde organik sebze yetiştiriyor ve bunu halka ücretsiz dağıtıyor.
Ben de çok takdir ettim Fatma Başkan’ı.
Bravo Fatma Başkan’a.
En azından başkanlıkta 4. Yılının arefesinde elle tutulur, gözle görülür bir icraatı olmuştu belediye başkanımızın.
Hatta Salı akşamı İsmet Ağabey ile birlikte yaptığımız YouTube programında Fatma Başkan’ın ‘’Cumhuriyet Parkı bizimdir, bizim kalacak’’ sloganlarını atarken Fethiye ve İstiklal Caddeleri’nde insanların çektiği çileye angaje olmuşken bu programda Fatma Başkan’dan tek kelime bile etmedim.
Hem Fatma Başkan’ın hevesi kırılmasın hem de İsmet Ağabeyimin sevincine gölge düşsün istemedim doğrusu.
Ancak YouTube yayından sonra bir şey daha oldu.
Akşam, İsmet Ağabey’i evine bırakırken İsmet Ağabey, bana dönerek;
‘’Bak Tahsin kardeşim zaman değişiyor, Ak Parti gidiyor, diğer tarafı da tamamen kaybetme istersen.’’ diyor ve CHP’nin iktidara geleceğinin hayalini kuruyordu.
Üzülmesin diye de fazla sesimi çıkartmıyorum aslında.
Çünkü hayaller güzeldir ve insanlar hayalleri ile yaşarlar.
O yüzden İsmet Ağabeyim’in hayallerini bitirmek istemiyor, üzülmesine kıyamıyor ve hayırlısı ile uzun bir ömür yaşamasını istiyorum.
Canım ağabeyim benim; bu hayallerinle çok ve iyi yaşa inşallah.
Haa bu arada;
Fatma Başkan’ı çok eleştirmeme rağmen sahibi olduğum Kocaeli Zirve’yi diğer medya kuruluşlarından ayırmayarak hediyeler göndermesine çok teşekkür ediyorum. Başkanımızın son olarak gönderdiği aşureler de gerçekten çok lezzetliydi. Kendilerine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Ancak şunu da bilmiyor değilim;
İsmet Çiğit, Kocaeli Zirve’de olmasaydı kendisi hakkındaki yazılarımdan sonra Fatma Başkan’ın, gazetemize değil organik sebze, zırnık göndermeyeceğine de adım kadar eminim.
Hiç kimse kusura bakmasın ama Kocaeli’de kendisini eleştiren bir gazete veya gazeteciye hediye gönderecek olgunlukta bir belediye başkanının bulunmadığını düşünüyorum.
Çok açık ve net oldu sanırım.