Cumartesi gecesi tam anlamıyla kahrolduk.
Bizim Çocuklar EURO 2024'e veda etti.
Hani kötü oyuncularla kötü bir futbolla veda etseydik kimse üzülmezdi ama şampiyonanın en genç takımlarından biri olarak çok iyi maçlar çıkardık.
Hem çok genç hem çok yetenekli oyuncularımızla en iyi Avrupa Şampiyonası’nı yaşadık.
Daha iyisi olabilir miydi?
Evet, olabilirdi.
Sağ olsun önce Hollanda-Türkiye maçının hakemi Fransız Clement Turpin sonra da A Milli Takımlar Teknik Direktörümüz Montella, buna izin vermediler.
Maçın ilk yarısında Hollanda defans oyuncusunun Barış Alper Yılmaz’ı çekerek yere düşürmesini seyreden ve net bir kırmızı kartı görmeyen Fransız Clement Turpin, ikinci yarıda Mert Müldür’ün bileğine basan Xavi Simons’ın cezasını sadece sarı kartla geçiştirmesi maça damgasını vurdu.
Bu hareketi VAR’ın görmemesi kabul edilemez.
Ya Montella’nın yaptığı hatalar…
Avusturya maçının galibiyetinde mimarlığı nasıl Montella’ya yazdıysam Hollanda mağlubiyetini ve turnuvadan elenmemizi de Montella’nın oyunu iyi okuyamamasına ve Beşiktaş takıntısına bağlıyorum.
Böyle olmamalıydı…
Öne geçtikten sonra neden bu kadar geriye çekildik, neden bu kadar çok defans yaptık anlamak mümkün değil?
Neden galip durumdayken hiç atak yapmayı düşünmedik?
Hollanda ağır oyunu ile bize bu fırsatı vermişken neden bu kadar kapandık?
Mağlubiyetten sonra Hollanda kalesinde bu kadar tehlike yaratabiliyorken neden mağlup duruma düşmeyi bekledik?
Barış Alper Yılmaz, kanada geçtikten sonra Hollanda defansını resmen madara etti.
Sadece Türkiye’nin değil abartmadan söylüyorum dünyanın en iyi kanat oyuncularından biri olan Barış Alper Yılmaz’ı santrfor oynatmak nedir?
Türkiye’de geleceğin en iyi santrfor oyuncusu Semih Kılıçsoy’u 89. dakikada oyuna almak nasıl bir iştir?
Beşiktaşlı Semih Kılıçsoy, Montella’nın yardımcısı Menajer Metin Korkmaz’ın oğluyla neden ve nasıl sorunlar yaşadı da ağlayarak kampı terk etti.
Bu maçta takımına hiç katkısı olmayan Kenan Yıldız’ı 77 dakika oyun tutmak nasıl bir futbol aklıdır?
Kısacası Montella, Hollanda maçında sınıfta kaldı, Türkiye çok genç ve başarılı bir ekiple turnuvadan elendi.
Tek tesellimiz, çok iyi bir jenerasyonumuz var ve gelecek adına çok umutluyuz.
Ancak Montella ile buraya kadarmış.
xxx
FAZLA ÜZÜLMEYELİM, BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRELİM
Hollanda-Türkiye maçını arkadaşlarımla izledim.
Maç sonunda herkes koltuklara serildi, moraller sıfır.
Kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
Sessizliği ben bozdum.
‘’Moralimiz çok bozuk, alabileceğimiz bir maçı kaybettik ama bu mağlubiyete bakış açımızı değiştirelim mi?’’ dedim.
Onlar da ‘’Nasıl yani?’’ dediler.
Ben de ‘’Eğer biz bu maçı kazansaydık, yarı finale belki de finale çıkacaktık. Ondan ötesi de olmazdı zaten, kupayı bize vermezlerdi.
Yarı final ya da finale çıkan Türkiye’de TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu ay yapılacak başkanlık seçiminde tekrar başkan adayı olup seçilme şansı çok yüksek olmayacak mıydı?
FETÖ bu tür zamanları en iyi yöneten bir örgüt değil mi? FETÖ yandaşlarının Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı ikna etmeleri daha kolay olmayacak mıydı?
O zaman Türk Futbolunun halini düşünebiliyor musunuz?
Türkiye’nin futboldaki geleceğini FETÖ’te teslim edeceğimizin farkında mısınız?’’ dedim.
Benim bu düşüncelerim züğürt tesellisi değil, oldukça hakiki ve Türkiye için hayati önem taşıyan bir gerçeği ifade ettiğimi düşünüyorum.
Bence siz de çok üzülmeyin ve bir de bu açıdan bakın…
