Tahsin  Keskin

Alo 174 nedir, biliyor musunuz?

Tahsin Keskin

Kocaeli’nde haber yapmak veya köşe yazılarınız için konu aramanıza gerek yok.

İhbar gelmesine de gerek yok.

Konular size geliyor zaten.

Bir yerlerde oturup çayınızı içerken veya yemeğinizi yerken bile konu sizi buluveriyor işte.

Dün de öyle oldu.

Sıkça gittiğim bir dostumun restoranında enfes dönerimi yerken aynı zaman da onun söylediklerine kulak veriyorum.

Bizimki hem işlerden şikayetçi, hem de piyasadaki döner fiyatlarından.

İşlerin zayıflığından, ciroların düşüklüğünden şikayetçi olmasını anlayabilirim. Çünkü Türkiye’deki ekonomik kriz her şeyi vurduğu gibi restoranların da cirolarını aşağıya doğru çekti.

Ancak şikayet ettiği ikinci konu çok dikkat çekici geldi bana.

Piyasadaki döner fiyatları ve sonuçları hakkında söyledikleri oldukça düşündürdü beni.

Döner fiyatlarındaki bu rekabet hiç iyiye gitmiyor.

Bazı yerlerdeki döner fiyatlarının bu kadar düşük olmasının akılla mantıkla açıklanamayacağını ve ciddi riskler taşıdığını söyledi.

Hem protein hem de mineral kaynağı olan tutkuyla yediğimiz dönerin hem iyi bir etle hem de hijyenik bir ortamda hazırlanmamasından kaynaklı riskleri duydukça biran irkildim doğrusu.

Özellikle tavuk etindeki riskleri duyunca riskin boyutunu daha iyi anlıyorsunuz.

Şu kadarını söyleyeyim, tavuk eti çok çabuk bakteri üreten ve bozulan bir et olduğu için riski çok daha fazla.

Ayrıca tavuk etindeki bakteriler kırmızı etin aksine ölümcül sonuçlar da doğurabiliyor.

Her ucuz mal satan ürün sıkıntılıdır demiyorum ancak bunun çok iyi denetlenmesi ve bu konuda bilinçlenmemiz gerektiğinin altını önemle çiziyorum.

Dikkat edin!

Gıda işi şakaya gelmez.

Sakatattan döner, küflenen peynirin yeniden eritilmesinden krem peynir, iç yağdan kıyma, soyadan sucuk yapılan bir ülkede her şey ile karşılaşmamız mümkün.

O yüzden gıda denetimlerinin yeterli olmadığı ülkemizde yediklerimize içtiklerimize aman çok dikkat edelim.

Merdiven altı üretilen ve sakıncalı olabileceğini düşündüğünüz ürünleri asla tüketmeyin ve çocuklarınızı bu konuda sıklıkla uyarın.

Sorun yaşadığınız gıda ürünlerini yetkililere mutlaka bildirin.

Benim zamanım değerli, ben prosedürlerle uğraşmak istemiyorum derseniz de size zahmetsizce bir yol önermek istiyorum.

Bu konularla alakalı Alo 174 Gıda hattını arayarak kolaylıkla ihbar ve şikayette bulunabilirsiniz.

Burası Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı şikayet hattı olup, 7 gün 24 saat hizmet vermektedir.

Buraya gelen başvurular risk durumuna göre öncelikli olsa da en geç 15 gün içerisinde cevaplandırılıyor.

Şikayet kaydı oluşturabilmek için öncelikle şikayet edilen işletmenin açık adresi, şikayet edilen işletmenin tabela adı, şikayetin ne olduğunun açık ve net bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor.

Ufak bir hatırlatma ile önemli bir uyarının faydalı olacağını düşünüyorum.

Şikayetinizin dikkate alınması için kimlik bilgilerinizin de kayıtta bulunması gerektiğini unutmayın.

Ayrıca şikayet veya ihbarda bulunduğunuz başvurunun durumunu mutlaka daha sonra da takip edin.

Son olarak şu uyarıyı yapmak istiyorum;

Sakın bir işletmeyi veya kişiyi kötülemek için asılsız bir ihbar ve şikayette bulunmayın. Çünkü böyle bir şeyin çok ciddi bir cezası bulunuyor.

Sağlıklı günleriniz olsun…

Yazarın Diğer Yazıları