CAMİYE GİDEN HER ÇOCUĞA BİSİKLET HEDİYE EDELİM
Geçen hafta Cuma günü okulların tatil olmasıyla birlikte kent trafiğinde bir rahatlama, caddelerdeki insan yoğunluğunda bir azalma bekliyoruz.
Bir kısım şanslı ailelerin çocukları da okulların bitmesiyle birlikte tatile gitti veya gidecek.
İzmit ve diğer ilçelerde kalan ve tatil şansı olmayan çocuklar için uzunca bir tatil dönemi onları bekliyor.
Çocuklar elbette tatil döneminde gezmeli, eğlenmeli, dinlenmeli.
Bu dönemde ufak gibi görünen ancak bence çok önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmamalıyız.
Çocukların din ve ahlak eğitimi...
Uzun yaz tatili döneminde çocukların din eğitimi bence bir şans olarak değerlendirilmeli ve düzenli bir din eğitimi için çocuklarımızı camilere göndermeliyiz.
Bunun için camilerimiz de herhangi bir ücret almıyor zaten.
Ancak bu çocukların camilere gelmesi için yeterli değil.
Camileri çocuklar için çok daha cazip hale getirmek için çocuklara hediyeler vermeliyiz.
Örneğin iki aylık eğitimini tamamlayan her çocuğa bisiklet hediye edilebilir bence.
Hangi çocuk bisiklete hayır diyebilir?
Hangi çocuk için bu cazip bir teklif olmaz?
Kocaeli’nde bunu yapamayacak bir belediye var mıdır?
Bence hepsi rahatlıkla yapabilir.
İlçe belediyelerimizin, yine ilçelerdeki müftülüklerle birlikte organize edecekleri böyle bir kampanyanın hem çocuklarımızın hem de toplumun geleceği için çok önemli olacağını düşünüyorum.
Bakalım bu konuda hangi belediye ilk adımı atacak?
1 ŞİŞE SU 7 LİRA OLUR MU?
Ekonomik olarak çok zor zamanlar geçirdiğimiz şu günlerde bazı esnafların yaptığı, fırsatçılıktan öte müşteriye kazık çakma olmuş resmen…
Basit, düz bir restoranda bir şişe suyun fiyatı 7 lira.
Bu nedir be kardeşim?
Siz kendinizi Bebek’te, Etiler’de mi sanıyorsunuz?
Kendinize bir bakın Allah aşkına!
Sanki denize sıfır, muhteşem doğa veya deniz manzarası ile karnınızdan önce gözününüzün estetiğe doyacağı bir yerdesiniz.
Madem ücrette Bebek’i, Etiler’i ölçü alıyorsunuz, sizin de ona göre bir dükkan mimariniz olsun, ona göre bir konumunuz olsun ve önemlisi de ona göre bir hizmet anlayışınız olsun.
Yukarıda saydıklarımın biri değil, hiç biri yok.
Derme çatma bir dükkanda, dışarıdaki araç seslerinden karşındakinin sesini duyamıyorsun bile…
Mercimek çorbası istediğinizde ezogelin çorbası getiren garsonlarla hizmet vereceksiniz sonra da bir şişe suya 7 lira yazacaksınız.
Olmaz, bu müşteriye de hakarettir, kendinize de…
Utanmasalar içeriye giren müşteriden ayak bastı parası bile alacaklar.
Ekonomimiz iyiye gitmiyor belki ama insanımız çok daha kötüye gidiyor maalesef.
Bir gün ekonomimizi belki düzeltiriz ama insanımızı düzeltmenin o kadar da kolay olmayacağını düşünüyorum.
