Ülkemizin ekonomi koşullarını anlamak için,ekonomist olmaya da gerek yok...
İlkokul çocuğu bile,annesinden,babasından aldığı harçlıkla veya besleme çantasına konulan yiyecekleri ile anlıyor zaten...
Açlık sınırın altın da olmayan,asgari ücretin altına da düşmeyen,bu emekli maaşlarına ne oldu...
Güneş görmüş kar gibi, eridi gitti...
Emekli,torununa harçlık verirken,
Çocuklarına bile yardım yaparken,
Şimdi,çocuklarının ellerine bakmaya mecbur kaldı.
Peki,neden bu durumlara düşüldü...
Yattık,kalktık...
Gözlerimizi bile kapattık...
Gel gelelim,
Filmin sonu, Küçük Emrah gibi bitti...
Kala kala,
Bir tek kulak arkamız kaldı.
Onu da,1 Nisan'a saklıyoruz...
Tabi ki,
Emekli bakalım,gerçekten ağlıyor mu,ağlamıyor mu...
Akla kara koyun belli olacak, mı..!
Emekli yılı mı olacak,yoksa emeklinin cevabı mı olacak...
Zaman her şeyin ilacıdır,
İlacın yan etkilerini,kime vuracak,izleyelim görelim...
Filmi yazan da,baş rol oynayan da emekli olacak,
Filmin sonun da,nasıl biteceğini anlamak için de,filozof olmaya gerek yok galiba...
Bekliyelim,görelim...
