İsmet Çiğit

ZİRVE'de huzur!

İsmet Çiğit

Aslında “Ununu elemiş, eleğini asmış” bir adamım. Evde oturup, emekliliğin tadını çıkartmam lazım. Ama emekli maaşı, evin gaz ve elektrik faturasına ancak yeter. Bu nedenle çalışmak zorundayım. 

Sözde Elektronik ve Haberleşme Mühendisiyim ama, vasıfsız işçiyim. Günümüz teknolojilerinden anlamam. Bilgisayarı yazı yazmak dışında kullanamam. Cep telefonundan mesaj atmayı bile bilmem. Gözüm görmez, araba kullanamam. Ayaklarım tutmaz, uzun yol yürüyemem. 

Tek meziyetim var; İzmit’i bilirim, tanırım, severim, yazarım… Başka hiçbir işe de yaramam. 

Böyle bir adama bu ekonomik koşullar ortamında kim dolgun maaşla iş verir?

Yılbaşı itibariyle SES’ten, Güngör’den ayrılmayı kafaya koymuş, evde emekli maaşıyla oturmayı bile göze almıştım. Tahsin Keskin çıktı karşıma... 

Zaten, Güngör vasıtasıyla tanıştığımızdan beri benimle birlikte çalışmak istiyordu.

 “Gel benimle çalış abi” dedi.

Elimden geldiğince kendimi kötüledim, yüzsüzlük sınırlarını zorlayacak şartlar söyledim, hepsine “Tamam kabul abi” dedi. 

Yeni yılda ilk ayın ortasını geçtik.  

Tahsin Keskin’in sahibi olduğu KOCAELİ ZİRVE internet gazetesindeyim. Dostlar sevinsin, düşmanlar çatlasın... Alabildiğine mutlu ve huzurluyum. 

……………………….
Leyla Atakan Caddesi üzerindeki bir binada, gayet geniş, lüks konforlu bir ofiste çalışıyorum. Patron Tahsin Keskin, güne geç başlayan bir adam... 

Bana da “Abi sabah erken kalkma. Geç gel, öğlen vakti gel” diyor. Ama ben neredeyse yarım asırdır kendime bir çalışma disiplini belirlemişim. Sabah erkenden kalkıp, güne erken başlamalıyım.

Alikahya’daki evimden taksi ile işe geliyorum. Taksi paramı da Tahsin ödüyor. En geç saat 09.00’da ofise giriyorum. Burcu gelmiş, ofisi havalandırmış, köpüklü sade kahvemi pişiriyor. Günlük gazeteler masamın üzerinde

Burcu Nazlı başarılı, zeki ve işten kaçmayan bir gazeteci...

Sabah kahvelerimizi karşılıklı içerken, günün bir özetini yapıyoruz.

Bana, ‘ne yaptın, ne yazdın’ diye soran falan yok. 

KOCAELİ ZİRVE’nin öyle her haberin üzerine atlamak, her haberi herkesten önce yapmak, sansasyon yaratmak falan gibi bir derdi de yok.

Sağolsun, çok uzun yıllar birlikte çalıştığım canım kardeşim Ahmet Serimer, buraya geldiğimden beri beni hiç boş bırakmadı. Her gün şehirde gördüğü en az 4-5 taze haberi getiriyor. 

Günlük yazılarımı yazıyorum. Günde 3-5 taze haber yazıp, internet sayfasına girmesini sağlıyorum. Sonra gün boyu yerel ve ulusal haberleri takip edip, notlar alıyorum. 

Yeni ofisimde sabah kahve faslını bitirip, haber sitelerine göz atmaya başlarken, ilk olarak eski çalıştığım SES’in sayfasını açıyorum. Ayrılırken yerime bıraktığım, bugün kimi zaman yazdıklarını gerçekten çok beğenip, kıskandığım Tuğrul’un yazısını okuyorum. Zaten başka yerel makale de okumuyorum.

Kimi kıskanç, basiretsiz, besleme tiplerin hakkımda yazdıkları yazıları Burcu takip edip, bana gösteriyor. 

Hafta içi her gün saat 18.00’de Tahsin Keskin ile birlikte ofis katımızdaki stüdyo olarak hazırlanan odaya giriyoruz.

Önceden hiç konuşup tartışmadan, herhangi bir senaryo yazmadan, tamamen spontane olarak stüdyodaki kameraların karşısına oturuyor, KOCAELİ ZİRVE’nin Youtube’den yayın yapan televizyon kanalında yaklaşık yarım saatlik bir canlı yayın programı yapıyoruz.

Günün gelişen olayları, kentteki son durumla ilgili tamamen dostça ve tamamen spontane sohbet ediyoruz. Canlı yayın bitiyor, birer yorgunluk kahvesi ile günü tamamlıyoruz. 

Bütün ısrarlarıma rağmen, Tahsin Keskin akşamları kendi arabasıyla beni evime kadar getiriyor. Hatta evime girmeden önce, hemen evimin karşısındaki Tekel bayiinden bir paket sigaramı da alıyor.

Cebimde kendi ihtiyaçlarımı karşılayacak, gerekirse bir dostuma, arkadaşıma yemek ısmarlayacak kadar param her daim mevcut…

Kavga yok, münakaşa yok. Çevremde asık suratlı hayatından bezmiş kimse yok… 

İşte bir kez daha günlük hayatımın özetini bütün ayrıntıları ile size aktardım. Bu davranışımı, tarzımı yadırgayanlar da var. Ama ben buyum, böyleyim. Bu yaştan sonra değişmem.

Geçen hafta içindeki bir yazımda da bahsettiğim gibi hayatım boyunca utanacağım bir şey yapmadım. Hayatımın hiçbir ayrıntısını da hiç kimseden gizleme gereği duymadım. 

En azından şimdilik, mutluyum, huzurluyum. 

KOCAELİ ZİRVE’nin internetteki haber sitesine ve Youtube’deki canlı televizyonuna olan ilginin her geçen gün hızla arttığını da somut veriler üzerinden takip ediyorum. 

Tahsin Keskin ile başarılı, güzel işleri huzur ve sağlık içinde yapabileceğimize inanıyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları