Geçenlerde de yazmıştım... ÖZGÜR KOCAELİ’nin genel yayın müdürlüğü koltuğunda son nefesime kadar çalışacağımı tahmin ederdim. Ama hayat ne getirecek hiç belli olmuyor. Adem’le Cemalettin gibi oradan oraya sürüklenir hale geldim.
Yılbaşından beri Tahsin Keskin’in sahibi olduğu KOCAELİ ZİRVE internet gazetesindeyim. Bu arada annemi kaybettim... Yeni yerime yavaş yavaş ısınıyorum.
…………………..
Leyla Atakan Caddesi üzerinde yeni bir binada büyük ve şık bir ofiste çalışıyorum. Zarif, mütevazi bir odam var. Misafirlerimle görüşüyorum.
Yüzünü hiç asık görmediğim, yüzü devamlı gülen çok tatlı bir yardımcım var: Adı Burcu Nazlı...
Türk kahvesini bol köpüklü, mükemmel yapıyor. Mutfakta çayı devamlı taze tutuyor. Yazılarımı yayına girmeden önce O okuyor, hatalarımı düzeltiyor, arkamı topluyor...
Yeni patronum Tahsin, iyi bir insan gibi gözüküyor. Bir dediğimi iki etmiyor. Ama bana göre kötü bir huyu var… Sabah uykusunu çok seviyor, güne ancak öğlen saatlerinde başlıyor. Neyse, alışacağız.
Ben yine erkenden geliyorum. Sade kahvem, şekersiz çayım, masamın üzerinde gazetelerim hazır… Günlük yazılarımı yazıyor, Kocaeli Zirve Gazetesine bana ulaşan ufak tefek haberleri yazıyorum.
Beni yıllardır takip eden okurlarıma bir kez daha şükran borçlandım. Yeni bir yerde yazıyorum. Üstelik, burası belki kent kamuoyunda çok bilinen takip edilen bir medya markası değil ama yazmaya başladığım ilk günden itibaren okurlarım beni bulmayı ve okumayı öğrendiler.
Her gün neredeyse saat başında Burcu’ya, “Benim yazımın okunma rakamı ne oldu” diye soruyorum.
Yine eskiden olduğu gibi gece yarısı ertesi günkü yazım yayına giriyor.
Günlük okumalar, 2 bin rakamının altına inmedi ve her geçen gün rakam biraz daha artıyor.
Marka olmuş, herkesin bilgisayar veya akıllı telefonu hafızasına girmiş internet sitelerinde kendilerini çok önemli gazeteci zannedenlerin yazıları 300-500 tıklama alırken, ben sürekli yükseliyorum.
Çalıştığım internet sitesine her geçen gün yeni takipçiler ekliyor olmanın gururunu yaşıyorum.
Bu nedenle beni takip eden bütün okurlarıma çok teşekkür borçluyum.
Annemin vefatı nedeniyle bir süredir ıvır zıvır konular yazdığımın farkındayım. Ama en kısa zamanda günlük yazılarımın eski tadına ulaşacağı konusunda da size garanti verebilirim.
Çünkü mutlu ve rahatım... Hayatımdan memnunum. Kafamın içinde kişisel kaygılarım bulunmuyor.
………………
Büyük olasılıkla bugünden itibaren, hafta içi her gün saat 18.00 sıralarında Kocaeli Zirve’nin YouTube sayfasından görüntülü canlı yayınlara da başlayacağım.
“ZİRVE’DE GÜNDEM” başlıklı bu programlarda her gün 30-40 dakika kent ve ülke gündemini özetleyip, izleyenlerle sohbet etmeye çalışacağım.
Bu kent beni günlük yazılarımla tanıdı. Umarım, ekranlarınızdaki sohbetlerimi de beğenir ve ilgiyle izlersiniz.
Burada Burcu ve Tahsin’in dışında Kocaelispor’u yakından takip eden Zafer var, görüntülü yayınların teknik düzenlemesini yapan Yusuf var.
İyi insanlar arasındayım. Kendimi bir dost ortamı içinde hissediyorum.
……………….
Beni, yaptığım her şeyi yazıyor olduğum için eleştirenler var.
Bazen bu konuda ailemden bile tepki alıyorum. “Neden kumar oynadığını, içki içtiğini yazıyorsun?” diyorlar. “Neden faturamı ödeyemedim de evimden bazı eşyaları satmak zorunda kaldım diye yazıyorsun?” diye hesap soruyorlar.
Sevgili dostlar, ben böyleyim.
Hayatım boyunca utanacağım bir şey yapmadım. Hayatım boyunca yaptığım hiçbir şeyden utanmadım. Neysem, ne düşünüyorsam, nasıl yaşıyorsam bunları yazdım. Siz de beni bu halimle kabul ettiniz, “Delidir, ne yapsa yeridir” mantığı üzerine oturttunuz.
Bu yaştan sonra değişmeye, farklı gözükmeye, beni utandıracak ve saklamak zorunda kalacağım şeyler yapmaya da hiç niyetim yok.
Yazacağım, konuşacağım, aklım ve gücüm yettikçe ülkemizin ve kentimizin iyi olabilmesi için mücadele vermeye devam edeceğim.
Beni izlemeye devam ettiğiniz için hepinize, bana bu rahat, konforlu ve keyifli çalışma ortamını sağlayan bütün yeni dostlarıma çok teşekkür ediyorum.
