Sonucu merakla beklenen Kocaeli Ticaret Odası’ndaki meslek komitesi seçimleri cumartesi günü yapıldı.
Seçim sonuçlarını kağıt üzerine yazıp baktığınızda; mavi liste ile seçime giren Necmi Bulut ekibinin, sarı liste ile seçime giren İbrahim
Bıyıklı ekibi karşısında ezici bir zafer kazandığı söylenebilir. Ama işin aslı böyle değil…
İbrahim Bıyıklı’nın seçime girdiği komitelerin hiç birinde kazanamaması, meclise bile girememesi elbette kendisi açısından kabul edilebilir değildir.
Ama bu seçimin sonuçları, aslında İbrahim Bıyıklı’nın ayıbı değil, bu kentin ayıbıdır. Bu kentin çok kötü bir geleceğe sürüklenişinin kanıtıdır.
……………..
KOTO seçimleri neresinden baksanız şaibelidir. Bu seçimin içinde hile, entrika, istismar vardır.
Zaten 16 binden fazla kişinin oy kullanma hakkının bulunduğu bir seçimde sadece 3 bin kadar üyenin sandık başına gelip oy kullanmış olması bile bu seçimin aslında geçersizliğinin kanıtıdır.
Bu kentin bütün etkili güçleri; AKP’lisi CHP’lisi, İYİ Partilisi, MHP’lisi , Ekşi’si tatlısı, 300-500 TL’ye takla atan yalaka medyası, bütün güçler Necmi Bulut’un yanında birleşmişti. Tamamen menfaat hesaplarına dayalı bu birliktelikte insanlar tehdit edildi. İnsanlara sözler verildi.
Şimdi KOTO’nun yeni meclisi belli oldu.
Görün bakın ne kavgalar yaşanacak!
Meclis Başkanlığı için kimler nasıl taklalar atacak?
Hala bu tablo içinden bile Necmi Bulut Yönetim Kurulu Başkanı çıkamazsa, buna bile şaşırmamak gerekecek.
KOTO seçimi öncesinde ben açık açık, Necmi Bulut’a karşı çıktım. Bu şehre, KOTO üyelerine adeta yalvardım, mavi listeye oy vermeyin dedim ve yazdım.
Olmadı. Bu şehre, bu şehrin sağduyusuna olan inancım elbette sarsıldı. Ama bu şehrin geleceği için umutlarımızı tamamen silip atamayız..
Ben İbrahim Bıyıklı’yı, Kocaeli Zirve’ye geldikten sonra Tahsin Keskin’in yanında tanıdım. Beş vakit namazında, samimi Müslüman, saygılı, iyi insan...
Kendi işinde başarılı, cesur bir adam... Bu kentte KOTO’nun başkanlığına yakışan tek insan İbrahim Bıyıklı mıydı?
Elbette hayır.
Ama Necmi Bulut’un karşısındaki aday İbrahim Bıyıklı’ydı ve O’nu tanıdıktan sonra bütün samimiyetimle destekledim. KOTO’daki seçim sürecinin bana tek faydası, İbrahim Bıyıklı gibi bir insanı tanımış olmamdır.
………….
Cumartesi günü KOTO’da seçim devam ederken, oy kullanan veya kullanamayan pek çok üye beni aradı.
Pek çok dostum “Zorunlu olarak mavi listeye oy verdiklerini” söyledi, benden adeta özür diledi.
Oysa ben, kendim için bir şey istemedim. Bu kent için istedim. Bu kentin en önemli STK’sına Necmi Bulut gibi bir adamın yakışmadığını anlatmaya çalıştım.
KOTO’da Necmi Bulut’u demokratik yollarla devirirse, bu kentin önünün açılacağına inandım. Olmadı...
KOTO camiasına, çıkar birliği içindeki Necmi Bulut yandaşlarına hayırlı olsun. Ama böylesi şaibeli, karanlık bir seçimin sonunda kazananı tebrik etmek gibi bir zorunluluğumun bulunmadığına da inanıyorum.
Göreceğiz KOTO’da bundan sonra neler olacak?
Göreceğiz bundan sonra KOTO kimler için çalışacak?
Bu kentte kendilerini menfaat çetesi kurmuş güçlü kişiler olarak görenler bakalım bu yaptıklarından ne zaman, nasıl utanacaklar?
REZZAN KARDEŞLERİN ARDINDAN
Yeni haftanın ilk gününe, kardeşim Başar’dan gelen acı haberle başladım. Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Rezzan Kardeşler, 78 yaşında vefat etmişti.
Rezzan Kardeşler’in benim hayatımda önemli bir yeri vardır. Çok değerli bir teyzemi kaybettim.
1980’li yıllarda Yıldız Üniversitesi’ne bağlı KDMMA’da okurken, biz üç arkadaş hiç birbirimizden ayrılmazdık. Makine Mühendisliğinde okuyan Başar Kardeşler ve Hakkı Cesur ile elektronik mühendisliği bölümünde okuyan ben her gün birlikte olurduk.
Anıtpark mevkiindeki okuldan çıktıktan sonra genellikle Kardeşler Ailesi’nin Cengiz Topel Caddesi üzerindeki evlerinde bir araya gelirdik.
Rezzan Teyze, beş vakit namaz kılan, başı her zaman örtülü ama gerçek Atatürkçü ve modern bir kadındı.
Eski İzmit’in bana göre en önemli sembollerinden biriydi. O’nu hem dans pistinde, bu kentteki her türlü sosyal etkinlikte, hem ibadette görebilirdiniz.
Hakkı, Başar ve ben evinde bir araya geldiğimizde hiç üşenmez, evindeki piyanonun kapağını açar, bize müzik çalardı.
Eşi Selahattin Amca’nın erken vefatından sonra Rezzan Kardeşler İstanbul’a yerleşti.
İzmit yıllarında Demirel’in Adalet Partisi’nde aktif görev yaptı. Sonra bir dönem MHP’de Kadın Kolları Genel Başkanlığını üstlendi. Son yıllarda İYİ Parti’de Meral Akşener’e yakın siyaset yapıyordu.
İzmit’te benim tanıdığım en önemli, en iyi insanlardan biriydi. Hem çok sever, hem biraz otoritesinden korkardık.
Ama Rezzan teyzeden çok fazla hayat dersi aldığımı, kişiliğimin oluşumunda önemli bir payı bulunduğunu düşünürüm.
Bugün İstanbul’da, Ortaköy’de son yolculuğuna uğurlayacağız.
Rezzan Kardeşler’e rahmet, oğlu, kardeşim Başar’a başsağlığı diliyorum.