Kocaeli Ticaret Odası’nda (KOTO) Meslek Komiteleri seçimleri geçen hafta yapıldı.
KOTO’nun yeni dönemdeki 75 meclis üyesi belirlendi. Bugün bu Meclis üyeleri bir araya gelecek, kendi içlerinden Meclis Başkanı’nı ve KOTO Yönetim Kurulu’nu seçecek.
Aslında bugün yapılacak seçimler de ciddi sürprizlere, büyük kavgalara gebe olabilir. Akşamı bekleyip, göreceğiz.
……………………
Malum, okurlarım biliyor... Ben geçen hafta yapılan seçimler öncesinde mevcut Başkan Necmi Bulut karşısında açıkça İbrahim Bıyıklı’yı destekledim.
Yazılarımda, konuşmalarımda desteklemenin yanı sıra, bazı KOTO üyelerine şahsen telefon açıp, “Benim hatırım için sarı listeye oy ver” dedim.
Ama Necmi Bulut’un mavi listesi, 25 komitenin tamamında seçimi kazandı. Yani Bıyıklı ile birlikte en az O’nun kadar ben de kendimi fena halde seçimi kaybetmiş kabul ediyorum.
KOTO seçiminde büyük cesaret göstererek Necmi Bulut’un karşısına çıkan İbrahim Bıyıklı’yı aslında olsun olsun 1 yıldır tanıyorum. Kendisini sevdim, güvendim.
Ama ben aslında Bıyıklı’yı desteklemekten çok, Necmi Bulut’un yeniden KOTO Başkanı olmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Bulut’un karşısında bir başkası olsa O’nu da desteklerdim.
Geçen gün seçim sonrası İbrahim Bıyıklı ile ilk kez bir araya geldim. Uzun uzun konuştuk, dertleştik.
Seçim sürecinde çok yorulmuştu, dinlenmiş... Seçimde ağır yenilgi almıştı. Kendisini toparlamış.
Bıyıklı, “Abi verdiğin açık destek nedeniyle sana teşekkür ederim “ dedi.
Devam etti, “Senin desteğin benim için çok değerliydi. Ama senin desteğinle gelen oy kadar, senin desteğin yüzünden benden kaçan oylar da oldu” dedi.
Telefonunu çıkartıp, bir mesaj gösterdi.
Öküz çobanı Hüdaverdi seçimden hemen önce bu mesajı atmış. Şöyle yazıyor bu mesajda:
“Bıyıklı, sana destek sözü vermiştim. Ama Tahsin Keskin ile İsmet Çiğit’in desteklediği bir kişinin yanında olamam. Bu nedenle kusura bakma, ben mavi listeye oy vereceğim” diye yazmış.
………………..
Bıyıklı, “Abi ben, Necmi Bulut’la yarışmadım. Karşımda 10’lu masa vardı. Bazı komitelerde aday yazacak isim bulamadım. Benim listemde adaylığı kabul eden kimi arkadaşların ertesi gün tehdit olduğunu söyleyerek çekildi. Saadet Partisi dışında bütün siyasi partiler benim karşımda yer aldı. Saadet Partisi de yüzde 100 destek verdi diyemem. Bütün bu şartlarda 538 oy sarı listeye, 151 oy beyaz listeye çıktı. Zaten KOTO üyelerinin çok büyük bölümü gelip oy kullanmadı. Seçim öncesi şartlar olağanüstüydü. Seçim günü, seçim salonunda inanılmaz olaylar yaşandı. Bu koşullarda ben değil, kim olursa olsun bu seçimden galip çıkamazdı” dedi.
Şimdi beni okuyan bütün İzmitli kardeşlerim, kendi zihinlerinde şu sorunun cevabını aramalıdırlar:
“Bu nasıl bir yapıdır? Bırakın ilimizi, Türkiye’nin hiçbir yerinde herhangi bir seçimde yan yana gelmeleri mümkün olmayan AKP ile CHP’yi, İYİ Parti ile MHP’yi aynı adayın yanında birleştiren, bu yanının içine öküz çobanını, bu kentte saygın bildiğimi kimi güçlü iş adamlarının tamamını bir araya getiren güç, bu yapıyı oluşturan ortak menfaat nedir?”
Ben bilmiyorum. Bıyıklı anlattı. 75 kişilik meclis içinde 10 kadar doğrudan CHP üyesi iş insanı varmış. CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı seçime gelmiş, sahibi olduğu bütün şirketlerin yer aldığı komitelerde Mavi listeye oy vermiş.
Bu nasıl bir yapıdır?
Bu nasıl bir şehirdir?
Böyle bir yapıyı hangi ortak menfaat bir araya getirebilir?
………..
Yine Bıyıklı anlattı. Seçim günü KOTO binasında ev sahibi konumunda olan Necmi Bulut, İbrahim Bıyıklı’nın ve karşısındaki sarı-beyaz listelerde yer alan KOTO üyelerinin bir tekinin bile elini sıkmamış, ‘hoş geldin’ dememiş..
Bu nasıl bir adamdır ki, bütün üyelerine sahip çıkması gerekirken, kendisine seçimde rakip olanları dışlayabiliyor?
Bu kentin ticaret odasının başına böyle bir adam nasıl yakışır?
AKP’li bir belediye başkanı (Kandıra Başkanı), seçim günü makam arabasıyla KOTO binasına gelmiş. Necmi Bulut’a açıkça destek vermiş, seçim bitene kadar sandıkların başında oy kullanmaya gelenleri etkilemeye çalışmış…
Bu kentin rantını yiyen, kaymağını oburca tüketen kim varsa Necmi Bulut’un yanında yer almış.
Kuşkusuz, mavi listeye oy veren çok dürüst, çok temiz insanlar da vardır.
Ama bunlarında tamamına yakın bölümü korktukları için vermişler.
Nasıl bir şehirde yaşıyoruz?
Karşımızda nasıl bir yapı var?
Kentin bütün menfaatlerini kendine yontan, kendi menfaatlerine ters düşen insanları dövdüren, hatta tetikçi tutup öldürten bir yapıdan söz ediyoruz.
Necmi Bulut, bu yapıya en uygun isim olarak tercih edildi.
Bıyıklı şöyle dedi: “Abi hiçbir ortamda bir araya gelemeyecek insanlar benim sayemde bir araya geldi. Kocaeli medyası, benim sayemde Necmi Bulut ekibinden reklam geliri sağladı”
Hani zaman zaman yazılarımda bu şehirdeki çirkin yapılanmadan söz ediyor, yakınıyorum ya.. İşte ne kadar haklı olduğumun ispatı KOTO seçimindeki tablodur.
Bu şehrin en büyük sivil toplum örgütü, iki lafı bir araya getirmekten aciz, bir A4 ebadındaki kağıdı doldurabilecek kadar yazı yazabilmekten aciz bir adamın elinde mi kalmalıdır?
Necmi Bulut KOTO’nun başkanı olduğu sürece bu kentteki hiçbir KOTO üyesinin herhangi bir konuda yakınma hakkı kalmamıştır diye düşünüyorum.
Bu kentte sözde siyaseten muhalefette gözüken parti ve kişilerin de artık iktidardan yakınma, iktidarı eleştirme hakkı kalmamıştır diye düşünüyorum.
Ben, 1.60 boyunda ufak tefek, ekonomik gücü de siyasi gücü de olmayan bir adamım.
Ama İzmitlilik yüreğini taşıyorum. Bu kentte tek başıma kalsam da bu kentteki bu çarpık yapı ile elimden geldiğince mücadele etmeyi, uğraşmayı kendime vazife sayıyorum.
AKP’lilere zaten inanmıyordum.
Artık “CHP’liyim” diye geçinenlerin de büyük bölümüne inanmıyorum.
Bir tek inancım var. Bu İzmit bu kirli yapıyı bozamaz, dağıtamazsa, hepimiz birer karınca gibi ayaklar altında ezilip yok olmaya mahkumuz demektir.
KOTO’da bugün yapılacak yeni dönemin ilk meclis toplantısından hala mucize bir haberi umutsuzca bekliyorum.
