Cumartesi gecesi, evimizde Ankaragücü’ne de yenildik. 11 yıl aranın ardından yükseldiğimiz ve yükseldiğimiz için çok mutlu olduğumuz 1’inci Lig’de düşme hattına biraz daha yakınlaştık.
Futboldur bu; kazanırsınız, kaybedersiniz, berabere kalırsınız. Bazen iyi, bazen kötü oynarsınız. Hepsine, her şeye kabul...
Biz, Kocaelispor olarak büyük bir camiayız. Kötü dönemlerimiz olmuştur ki, Amatör kümeye kadar düştük. İyi dönemlerimiz olmuştur ki, iki kez Türkiye Kupası kazandık, ülkemizi Avrupa’da temsil etmenin onurunu yaşadık.
Bu sezon da çok güçlü bir kadroya sahibiz. Aslında kulüp iyi yönetiliyor olsa, bu takımın başında kendisini ve çıkarlarını düşünmekten çok kulüp için çırpınan bir teknik heyet olsa, bu sezon uzak ara şampiyon olabilirdik. Ama sürünüyoruz.
Haftalardır maç kazanamıyoruz.
Belli ki, sezonun sonuna kadar da çok sıkıntılar çekeceğiz. Ama dediğim gibi çok güçlü bir kadromuz var ve sezon sonunda yine bu ligde kalacağımıza inanıyorum.
………………………
Cumartesi gecesi oynanan ve 2-1 kaybettiğimiz Ankaragücü maçı hakkında, ortaya konan futbolla ilgili olarak çok fazla şey yazabilirim.
Maçı izlerken sayfalar dolusu not tuttum. Ama içinden geçtiğimiz koşullarda Kocaelispor’u sahada ortaya konan futbolla, yapılan büyük yanlışlarla değerlendirmek ve sadece bunları konuşmak, bana havanda su dövmek gibi geliyor.
Daha büyük tehlikeler var. Sonuçta bu sezon da ligde kalırız. Ama Türkiye’nin en büyük futbol kulüplerinden biri olan, Türkiye’deki en büyük ve en güçlü futbol camialarının başında gelen Kocaelispor’un geleceği elinden alınıyor. Çok, hem de çok büyük yanlışlar göz göre göre yapılıyor. Ben artık Kocaelispor’un bugününden değil, geleceğinden kaygı duyuyorum.
Bugün Kocaelispor’u yönetiyor konumda bulunanların Kocaelispor’la uzaktan yakından bir ilgisi yok. Bu kişiler, Kocaelispor’u sevmiyor, Kocaelispor’u düşünmüyor. Kocaelispor ile sevinip, Kocaelispor ile üzülen kişiler değil.
Eminim, geçen cumartesi günü akşamı, saat 19.00’da başlayacak Kocaelispor-Ankaragücü maçının öncesinde, yanlarına Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay’ı da almış, kulüp tesislerinde televizyon başına oturup, Sivas-Trabzon maçını izlemişlerdir.
3’üncü Lig’deki Gümüşhanespor’un maçları televizyondan yayınlanıyor olsa, yine eminim Başkan Koyun ayrı bir odaya geçer, yönetim ve teknik kadro Trabzon maçını izlerken, O Gümüşhanespor maçını takip ederdi.
Ben, Kocaelispor’un başına geçmeden önce Mustafa Reşit Akçay’a çok büyük saygı duyardım. Türk futbolundaki en değerli, en bilgili Teknik Direktörlerden biri olduğunu düşünürdüm.
Ama bu Mustafa Reşit Akçay ne adam çıktı?
Adam bu kadar başarısızken, bu kadar sağlık sorunları yaşarken, üstelik bu kentte artık bu kadar “İstenmeyen adam” ilan edilmişken, hala o koltukta nasıl oturuyor, neden oturuyor anlayabilmiş değilim.
Kocaelispor ile Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay arasında nasıl bir bağlantı var, ne gibi bir çıkar ilişkisi ve aralarında ne gibi sırlar var doğrusu çok merak ediyorum.
Mustafa Reşit Akçay, neden hala bu takımın teknik direktörü olarak duruyor?
Engin Koyun yönetimi nasıl bir bağlantı var ki, ya da kimlerden korkuyor ki bu kadar büyük başarısızlığa rağmen Mustafa Reşit Akçay’ı göndermiyor?
Bunlar Kocaelispor camiasında cevap bekleyen sorulardır. Bu kulübün tüzüğüne göre her takvim yılı içinde mutlaka bir Mali kongre yapılması gerekiyor. Kocaelispor iki yıldır mali kongre yapmadı.
Dernekler kanununa göre bu bir suç. Ama kimsenin sesi çıkmıyor. Kocaelispor’da neler oluyor. Bu camiadan neler gizleniyor?
