İsmet Çiğit

Kocaeli yerel medyasından bir Tuğrul geçti 

İsmet Çiğit

Bugünkü yazım, tamamen kişisel olacak. 

Omuzlarıma düştüğüne inandığım bir görevi yerine getirmek istiyorum...

Yarım asırdır bu kentte yazı yazıyorum, konuşuyorum.. Çok sevdiğim bu kent için, bu kent insanları için  önemli kazanımlara  vesile olmuşumdur. 

Ama bu kent için çok kötülük yaptığıma, çok değersiz insanları cilalayıp, parlattığıma, onları bu kentin başına bela ettiğime de yaşım ilerleyip, insanları daha iyi tanımaya başladıktan sonra emin oldum ve bazen kendimden utandım.. 

Ciğeri beş para etmeyen, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, kıblesi olmayan, nabza göre şerbet verip güç önünde  eğilen pek çok tipi bu kentte gazeteci kimliğine kavuşturdum. 

Hala bu sayede, benim sayemde ekmek yiyorlar. Ciğeri beş para etmez bu tiplerin, bu kentte haysiyeti, şerefi de kalmadı. 

Bu içinden geçtiğimiz devir bittikten sonra o Yürüyüş Yolu’na nasıl çıkacaklar, kendi eşlerinin çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar merak ediyorum!
……………………
Bu kentte, bu mesleğin içinde her türden insanı tanıdım… 

Son iki yılda bir tane adam tanıdım ki, insanlık kalitesini, gazetecilik ahlakı ve cesaretini O’nda gördüm.. 

Bu adam, Tuğrul Kırankaya… 1974 İzmit doğumlu. Aslen Sivaslı.. 

Çok görmüş geçirmiş, çok adam tanımış.. Çok zengin olduğu dönemler yaşamış… 

Herkesin sevebileceği, herkesin dostluk yapabileceği bir tip değil. Dobra bir adam.. 

Düşündüğünü, fikrini  kimsenin arkasından konuşmadan insanın yüzüne açıkça söyleyebilen bir adam. 

Tuğrul Kırankaya, rahmetli Güngör Arslan’ın sahibi olduğu Ses Kocaeli Gazetesi’nde günlük yazı yazıyordu. Ama neredeyse her yazısında, “Ben gazeteci değilim” diye de itiraf ediyordu. 

Dün itibariyle son yazısını yayınladı, “Benden bu kadar” dedi ve  damdan düşer gibi başladığı gazetecilik mesleğine, kendi isteğiyle noktayı koydu. 
…………………..
Tuğrul’u ben, yaklaşık 3 yıl önce rahmetli Güngör sayesinde tanıdım. 

Ben hayatımda kendisi için bir şey talep etmeden, ihtiyacı olan herkes için bu kadar verici olabilen başka bir adam tanımamıştım. 

Özellikle rahmetlinin haksız yere cezaevinde tutulduğu 7 aylık dönemde Tuğrul ile çok yakınlaştık. O’nu, çok erken kaybettiğim kardeşim Nahit’in yerine koydum. 

Yeri geldi, en lüks yerde birlikte oturup kafa çektik. Yeri geldi, cebimizdeki son 50 TL ile altılı ganyan oynayıp, şansımızı denedik. 

Güldük, eğlendik; düşündük, tartıştık.. O bana hep iyilik, dostluk, kardeşlik yaptı. 

3 yıl, her sabah evimden arabasıyla beni aldı, her akşam arabasıyla beni evime bıraktı. 

“Tuğrul, eve  3 tane yufka lazım”, “Ya da  yarım kilo Arnavut ciğeri lazım” dedim, yarım saat sonra elindeki poşeti buzdolabına koydu. 

“Tuğrul dizim ağrıyor, Tuğrul  sağlık raporu almam lazım “ dedim,  kendimi bu kentteki en  iyi doktorların önünde bulmamı sağladı. 

Zirve Kocaeli’ye, Tahsin Keskin’in yanına gelmeden önceki üç yıllık dönemde belki Tuğrul’u tanımamış olsaydım, ben de şimdi yoktum… 

Bir gerçek dosta ihtiyaç duyduğumda da, biriyle dertleşmek istediğimde de, keyfim çok iyi olup dağıtmak istediğimde de Tuğrul hep benim yanımdaydı. 

O bana hep iyilik yaptı, hep yardımcı oldu.. Ben O’na kötülük yaptım. Bu mesleğin içine, bu bataklığım içine düşmesine neden oldum. 
………………………….
Bir pazartesi sabahıydı. Tuğrul, ben, Güngör, SES’te bir odaya kapanmış, yeni bir şeyler yapmak  konusunda fikir jimnastiği yapıyorduk… 

Laf ağzımdan çıktı, “Bu Tuğrul çok kaliteli bir adam. Günlük yazı yazdıralım. Hem sen Güngör, hem ben İsmet olarak bu kentte  ismimizi çok yıprattık.. Bu kentte yeni bir soluk, yeni bir kalem lazım.. Tuğrul bu işi yapabilecek kapasitede. Bir hafta on gün kadar yazılarına ben de yardımcı olurum. Tuğrul’dan yeni bir yazar çıkartalım” dedim. 

Rahmetli Güngör biraz şaşırmış, biraz itiraz eder olmuştu. Ama aklına yattı. 

Tuğrul’un bu kentteki köşe yazarlığı ve gazetecilik hikayesi işte böyle başladı. Sanırım sadece ilk iki-üç gün yazacak konu bulmasında yardımcı oldum, fikir verdim. Sonrasını hep kendisi götürdü.

Birden bire bu kentte köşe yazarı olarak isim yaptı. Rahmetli Güngör’e benden daha yakındı. Doğrusu ben Güngör ile Tuğrul’un hızlı hayatına pek fazla ayak uyduramıyordum. Ama birlikte çok vakit geçiriyorduk.

Tuğrul’un en büyük şansı, hem benim, hem Güngör’ün hem iyi, hem kötü taraftarını görebilmesi, bunları kendi süzgecinden geçirip değerlendirebilmesi olmuştur. 

19 Şubat’ta Güngör hain saldırıya uğradı. Basın şehidi oldu. Tuğrul’un ne denli kaliteli adam olduğu, Güngör’ün vefatından sonra daha iyi anlaşıldı. 

Arslan ailesini, Suna Hanım’ı, Nazlıcan’ı, Özgün’ü bırakmadı… 

Tam tersine kendisini hırpalarcasına onların yanında oldu ve elinden gelen bütün desteği beş kuruşluk menfaat hesabı içine girmeden verdi. 

Güngör’le ilgili kahpe cinayetin iddianamesi tamamlandı. Mahkeme tarihi belli oldu. 

Tuğrul Kırankaya, dün SES’te veda yazısını yazdı. 

Kendisini çok gazeteci sanan kimi tipler, “Bu işe bulaştıysan bir daha kurtulamazsın” derler. 

Gerçekten bir siyasette, bir bu  gazetecilik mesleğinde  bulundukları konumu veya oturdukları koltuğu kaybetmemek için  maymun olmayı göze almış pek çok tip vardır. 

Ama benim tanıdığım Tuğrul bu tiplerden değil. 

“Bıraktım, yazmıyorum artık” demişse, bırakmıştır ve artık yazmayacaktır. 

Tuğrul’da dostluğu gördüm. Mertliği, kardeşliği, paylaşmayı gördüm. Bu kentte artık çok az rastladığımız meziyetleri gördüm. 

Benim O’ya yaptığım bir tek iyilik vardır. Tanıdığımda Tuğrul, ülkücü düşünceye inanan, MHP siyasetine yakın bir adamdı. Sayemde artık “Sosyal demokrat” bir insan oldu. 

Sevgili Tuğrul Kırankaya; benim hayatıma girdiğin, benim dostum, kardeşim olduğun için, benim pek çok iyi insanı tanımamı sağladığın için sana çok teşekkür ederim. 

Hakkını helal et. 

Hayatın boyunca bu kentte Serdar İsmet Çiğit isimli bir ağabeyin olduğunu unutma. 

Kendi işinde yeniden çok başarılı olacağına, zirveye çıkacağına eminim. 

Yeniden parayı bulduğunda da beni unutma. Bu kentte baş başa keyifle kafa çekebileceğin benden başka ikinci bir adam daha bulabileceğini hiç sanmıyorum. 
 

Yorumlar 10
Çarşıbaşı 18 Haziran 2022 23:22

SES kocaeli Güngör öldükten sonra size kol kanat gerdi korudu kolladı mükâfatı köşesini kaldırmak olmamalıydı Tuğrul oradayken kimse gazeteye girmeye cesaret edemedi şimdi görün bakın o dost görünüp kuyunuzu kazan yamyamlar sahip çıkma adına yanınızda çöreklenip rahmetlinin tahtına oturmaya kalkacaklar sizde yaptığınız vefasızlıkla kalın köşesini kaldırmakla tuğrula iyilik yaptınız pazartesinden itibaren reklamımı iptal ettiriyorum

Kerem 18 Haziran 2022 19:47

Ses e ne buyuk kotuluk yaptinda butun yazilarini hemen kaldirmislar Tugrul...

Ayhan aydın 18 Haziran 2022 16:46

Tuğrul kardeş kararına saygı duyuyorum ama ben sana aktör ol o boy pos yakışıklılık Kenan İmarzılıoğlunu tahtından indirirdin. Yine mi iş adamlığı oldu mu yapma be kardeş, vergi mükellefi olduğun anda kümesteki tavuk oldun mu habire durmaksızın devlete çalışacan. KDVsi, stopajı, v.s. say babam say bitmez be Tuğrul neyse yine de hayırlı olsun.

Serkan Bozkurt 18 Haziran 2022 12:35

Merhaba ne yazikki yerel ve ulusal medyada şerefini onurunu kalemini satan çok insan gördüm, kalemini menfaati için kullanan sözde gazeteciler, (kanemiciler) var, ama kalemini insanlık hizmet ve adaletli bir şekilde kullananlarda var, işte o asaletli ve adaletli kalemler artık yapılan haksızlıklara sessiz kalmak istemediği için yeter deyip, o şerefli mesleğin şerefli kalemini kırıp bir daha yazmama kararı alıyor, Tuğrul beyi yada Kocaeli yerel medyada kimseyi tanımam, yorumlara baktığımda sevilen bir sima, keşke bu kadar destek ve sevgi karşısında o direnme gücünü kaybetmeyin yazmaya devam etseydi, çünkü şerefli yürekli adaletli kalemlerin olduğunu bilmek bizide cesaretli kılıyo, şimdi ki yorumum geneldir şahsi değildir, o yüzden kalemini satan, mürekkep siyahken mavi yazan, kendi menfaatine o güzel makamı kullanan (işgal edip, itibarsizlastiran) insanlar bence gazeteci değil (kanemicidir)

E. Ç. 18 Haziran 2022 10:27

Be devirde tanınabilecek ender dostlardan birine sahip olduğumuz için çok şanslıyız.

Efendisiz 18 Haziran 2022 10:23

Ne guzel yazmis ismet abi.Aksini dusundugum tek bir kelime bile yok.

Semih ERDİ 18 Haziran 2022 09:47

Evet İsmet bey, Kocaeli medyasında da ADAM gibi yazan varmış dediğimiz okurken kendimizin SES'i olan biriydi Tuğrul bey. Kendi özeline fazla girmeyen konusuna odaklanan bir yazıcı idi.Yazıcı diyorum kendisi de gazeteci olmadığını söylüyordu. Bizler üzüldük kararına ama birileri herhalde bizimle uğraşan biri sahneden çekildi diye karanlıklarında ÇAK ÇAK yapıyorlardır.

Metin Kaba 18 Haziran 2022 09:45

İsmet Bey’in söylediği her şeye katılıyorum adam gibi adamdır kardeşlik yapar dostluk yapar ama kimseye hainlik yapmaz Allah yolunu bahtını açık etsin kardeşim benim

NURETTİN 18 Haziran 2022 00:35

Adam kelimesinin cuk oturduğu ender isimlerden biri

Tuğrul Kirankaya 18 Haziran 2022 00:10

Ben sizi tanımaktan büyük şeref duydum. Bu şehirde abi denilebilecek kalitede insan olduğunuz için, benim abim olduğunuz için size çok teşekkür ederim. Ömrüm yettiğince size yakışir bir kardesiniz olmaya devam edeceğim. Sağolun varolun.

Yazarın Diğer Yazıları