İzmit’te halkın daha rahat yaşaması için; İzmit’te halkın “Daha mutlu” olabilmesi, İzmit’te insanların gerçekten “Gülümseyebilmesi” için yapılması gereken pek çok iş var.
Ama İzmit’in sahibi yok...
İzmit’te insanların daha mutlu, daha huzurlu ve daha konforlu yaşayabilmesi için bırakın adımlar atmayı, bu konuda kafa yoran birisi bile yok!
Bugün anlatmaya çalışacağım konu, belki bu kentte yaşayan herkesi ilgilendirmeyen, basit bir sorun...
Ama her geçen gün büyüyen, giderek içinden çıkılmaz hale gelen ve çözümü de basit olan bir sorun...
İzmit’te toplu taşıma konusunda mevcut araçlar, tramvay artık yetersiz kalıyor. Şehir çok kalabalık ve hareketli…
Aynı şekilde taksiler de günün belli saatlerinde çok yetersiz...
Çözümün basit yolu, Taksi Plakası sayısını arttırmak... Ama böyle bir girişime mevcut taksi plakası sahipleri, plakalarının değerinin düşeceği gerekçesiyle karşı çıkıyorlar.
Aslında mevcut T plakalı araç sayısının çok yetersiz olduğunu söylemek de pek doğru değil. Önemli olan mevcut taksileri daha organize, daha işlevsel kullanabilmek…
………………………
İzmit sınırları içinde çok sayıda taksi durağı mevcut. Bunların kiminde 5, kiminde 10-15 taksi kayıtlı...
Bu şehrin, sabah ve akşam saatlerindeki toplu taşıma trafiği ve yoğunluğu ile sabahla akşam arasındaki ve gece saatlerindeki toplu taşıma trafiği ve yoğunluğu birbirinden çok farklı.
Ayrıca İzmit’in semtleri, mahalleleri arasında da yolcu trafiği açısından farklılıklar var.
Bir bakıyorsunuz, sabah saatlerinde kentin bazı bölgelerindeki taksi duraklarında saatlerce taksi bulunamıyor. Ama aynı saatlerde başka taksi duraklarında taksiler sıra sıra dizilmiş, müşteri bekliyor.
Akşam saatlerinde de şehrin bir bölgesindeki taksi duraklarında araç sıkıntısı yaşanırken, şehrin başka bölgesindeki taksi duraklarında taksi şoförleri araçlarını park etmiş çay için tavla oynuyor.
Herhangi bir durağa bağlı olarak çalışan taksicilerin, bir başka durağa gidip, oradaki yolcuyu alması da kural dışı, centilmenlik dışı bir hareket olarak görülüyor…
Vatandaş taksi duraklarında araç bekliyor... Çocuklar okula, çalışanlar işine geç kalabiliyor. Ama belli saatlerde şehrin belli kesimlerindeki duraklarda taksi sıkıntısı yaşanırken, şehrin başka bölgelerindeki başka taksi duraklarında T plakalı araçlar saatlerce boş yatabiliyor.
…………….
Bir organizasyon yapılabilir.
Nasıl Minibüsçüler Kooperatifi kendisine bağlı araçları bir düzen içinde çalıştırıyor, hatlarda döndürüyorsa, benzer uygulama belli saatlerde taksi durakları için de yapılabilir.
Bu organizasyonu Taksiciler Kooperatifi yapabilir ya da Büyükşehir Belediyesi’nin Ulaşım Park şirketi yapabilir.
Sabahları iş yükü yoğun olmayan duraklardaki örneğin AVM’ler önündeki duraklara bağlı olarak çalışan taksiciler, sabahları yoğun olan araç sayısı yetersiz kalan duraklarda çalıştırılabilir.
Akşam saatlerinde tam tersi uygulama yapılabilir. Akşam saatlerinde iş yükü az olan duraklara bağlı taksiler, bu kez akşam saatlerinde iş yükü çok yoğun olan duraklara yönlendirilir.
Hem taksici esnafı kazanır, daha çok iş yapar..
Hem acil yetişmesi gereken işi olduğu için taksiye ihtiyacı olan vatandaş, kendisine en yakın durağa gittiğinde taksi bulabilir.
Basit bir organizasyon meselesi…
Herkesin (hem esnafın, hem yolcunun) daha fazla kazanacağı ve mutlu olacağı bir organizasyon yapmak mümkündür.
Ama kimse oralı değil. “Böyle gelmiş, böyle gider” demiş, bütün sorunları halının altına süpürüp görmezden gelmişiz…
İzmit, her yaz çıkışından sonbahara girişte biraz daha hareketleniyor, biraz daha kalabalıklaşıyor ve sorunları biraz daha artıyor.
Toplu taşıma konusunda, trafik akışı konusunda bazı yeni arayışlara girmemiz, bazı basit dokunuşlar yapmamış ve halkın yaşamını rahatlatmamız gerekiyor.
Aksi halde tıkanıp kalacağız bu kentin içinde… Bir yerden bir yere gidemez hala geleceğiz.
Toplu taşıma konusunda tramvay yollarını arttırmamız gerekiyor.
Minibüslerin çalışma düzenine dokunmamız gerekiyor.
Taksicilerin çalışma düzenini planlamamız, düşünmemiz gerekiyor.
Ne yazık ki hiç birini yapmıyoruz. Hiçbir sorun üzerinde kafa yormaya bile tenezzül etmiyoruz.
Bu nedenle de bu şehirde her geçen gün insanların yaşamının daha zorlaştığını görüyoruz.
Bu nedenle bu şehirde yaşayanlar her geçen gün biraz daha “Mutsuz” oluyor.
Bu nedenle bu şehirde yaşayan herkes her geçen gün “Gülümseme”yi biraz daha unutuyor, suratı asılıyor.