Mutlaka farkındasınızdır.. Türkiye’nin her yerinde her gün birden fazla cinayet işleniyor. Bu ülkede cinayet nedeniyle ölenlerin sayısı, neredeyse trafik kazasından, iş kazasından hayatını kaybedenlerin sayısını aşar hale geldi.
Tamam, ülkemizde insanların psikolojisi bozuk. İnsanlar eskisine oranla daha tahammülsüz…
Ekonomik sıkıntılar, buna bağlı olarak insanların kafalarında oluşan takıntılar, cinayet olaylarının artışında önemli bir etken.
Her şeye rağmen, bizim şehrimiz, Kocaeli Türkiye ortalamasına bakıldığında daha huzurlu ve sakin bir şehirdi. Öyle çok fazla cinayet haberi duymaz, sarsılmazdık. Son zamanlarda ilimizdeki cinayet vakalarının sayıları, Türkiye ortalamasının üzerine çıkar hale geldi...
Dün, 24 saatlik zaman dilimi içinde ilimizdeki iki ayrı cinayet olayında 3 kişi öldü, bir kişi yaralandı. Olaylardan birinin faili, bu yazı kalemi alırken henüz yakalanamamıştı..
Cinayetlerden biri Başiskele’de yaşandı. Genç bir kadın kocasından boşanmak istemiş, baba evine sığınmıştı. Öfkeli koca kayınpederinin evine geldi. Boşanmak isteyen eşi ve O’na destek olan kayınpederi ile bir süre tartıştı, sonra çekti belindeki tabancasını ikisini birden vurup, öldürdü.
Bu olayın faili kısa süre içinde yakalandı.
Diyeceksiniz ki, “Bu ülkede kadın cinayetlerine artık alıştık. Bu da onlardan biri işte”
Dün gece geç saatlerde İzmit’te Barlar Sokağı bölgesinde iki grup arasında bir tartışma çıkıyor. Tartışan şahıslardan biri, belinden tabancasını çekiyor. Karşısındaki insanlara mermi yağdırıyor. Bir ölü, bir yaralı da bu olayda var.
Bu cinayet olayı ile ilgili olarak da diyebilirsiniz ki, “İşte alkol böyle bir şey. Hem günah, hem insanların aklını başından alıyor. Cinayete neden oluyor. Zaten Barlar Sokağı da bu şehrin batakhanesi. Kapatalım Barlar Sokağı’nı bitsin gitsin..”
………………………
Bu kadar basit değil cinayetlerin nedeni sevgili dostlar...
“Vahşi, maganda erkekler kadınlarını öldürüyor” ya da “Kafayı çeken, alkolün etkisiyle adam vuruyor. Zaten Barlar Sokağı bir batakhane, orada cinayet normaldir” deyip, geçemezsiniz.
Sık sık yazıyorum; be şehrin genleri ile oynandı. Bu şehrin DNA’sı değiştirildi. Bu şehirde ahlak, insanlık yok edilmek isteniyor.
Bu şehirde alkollü içkiye ulaşmak, emin olun uyuşturucuya veya silaha ulaşmaktan daha zor hale geldi.
Eskiden de bu şehirde mafyamatik tipler, çeteler vardı. Ama o alemin bile bir raconu, bir ahlakı vardı.
Şimdi beline silahı takan, bir fırt da sentetik uyuşturucu aldığında kendisini kral sanıyor!
Bu tür tipleri destekleyen, kullanan tipler var.
Üstelik siyaseten önemli makamlarda, iş dünyasında önemli makamlarda tipler var.
Veriyorlar çocuğun eline, “Şu adam benim kafamı bozuyor. Git dersini ver” diye gönderebiliyorlar…
Bu kentin polisi her yerde araç sürücülerine yönelik “Emniyet kemeri, sigara veya cep telefonu” denetimi yapıyor da, silaha ve uyuşturucuya ulaşmanın neden bu kadar kolay hale geldiğini, bu mafyamatik tiplerin nereden beslendiğini bulmak adına aynı çabayı göstermiyor.
Bu kent yıllardır dengesi bozulmuş insanların tedavi edilebileceği bir AMATEM, ÇAMATEM yapamadı.
Bu kentin delileri, müptezelleri, kendisini “Vatansever, milliyetçi” sanan kimi sapık tipleri bellerinde silahla aramızda dolaşıyorlar.
Elbette her müptezelin başına bir polis koyamazsınız. Elbette pek çok olayı meydana gelmeden önce haber alıp önleyemezsiniz.
Ama bu kentte tuhaf işler oluyor!
Her isteyen silaha, uyuşturucuya kolayca ulaşabiliyor.
Her isteyen, kendisine bir hami bulup, O’nun etekleri altında beslenip, palazlanabiliyor...
Çok görkemli bir Emniyet Müdürlüğü binası yapmış ama hala bunun önüne bir yaya köprüsü bile yapamamış bir kentte yaşıyoruz.
………………
Dikkatli olun bu şehirde!
Kimseye dalaşmayın, kimseyle tartışmayın... Kimseye posta koymaya falan kalkmayın.
Çeker belindeki silahı vurur sizi..
Nasıl olsa arkalarını kollayanlar da var. Birkaç ay yatıp çıkar onlar.
Siz pisi pisine öldüğünüzle kalırsınız.
NOT: Önceki gece Barlar Sokağı çevresinde işlenen cinayetin güvenlik kamerası görüntüleri var. Açın, haber sitelerinden izleyin… Öyle sarhoş iki grup cinayeti falan gibi değil. Adam, hasmının üzerine öfkeyle şarjörü boşaltıyor. Sonra cebinden yedek şarjör çıkartıp takıyor, Sonra üzerine kurşun yağdırdığı kişiye, yerde kaylar içinde yatarken defalarca tekme atıyor... Tuhaf işler bunlar, tuhaf işler. İzmit’e hiç yakışmıyor. Ama ayakların baş olduğu yerde, artık bunlar da normal karşılanabilir.