Allah rahmet eylesin.. Beni, Numan Hoca (Numan Uysal) ile rahmetli Güngör Arslan tanıştırmıştı. Zaman zaman Numan Hoca ile oturur, derin sohbetlere dalarız.
İzmit Fethiye Caddesi üzerindeki Karagöz İşhanı’nın zemin katında bulunan mescidin imamı olan Numan hoca, her birlikte olduğumuzda ısrarla beni Cuma namazına davet eder. Çok kez bahane buldum, davetlerini geri çevirdim.
Son gelişinde çok ısrar etti, “Hocam, bu sıcaklarda işhanının zeminindeki mescitte, kalabalıkta ben bunalırım, fenalaşırım, gelemem” dedim.
Numan Hoca peşimi bırakmadı. Mescidin havalandırma sistemini yenilediğini, Cuma vakti klimanın püfür püfür çalışacağını söyledi. Artık, Numan Hoca’nın davetine icabet etmemek için bahanem de kalmamıştı.
Geçen Cuma günü sağolsun Tuğrul (nasıl olsa şu sıralar yazı falan da yazmıyor, boşta geçiyor) gelip beni ofisten aldı. Birlikte Cuma namazına gittik.
Namaz vakti öncesinde Karagöz İşhanı’nın arka bahçesinde, çay ocağının önünde çok tatlı bir sohbete oturduk.
İzmit’te çok sevdiğim insanlardan biri olan “İğneci Erdinç” ağabey de geldi. Çayları yudumlarken biraz İzmit konuştuk, eski İzmitlileri konuştuk.
Sonra Numan Hoca ezanı okudu, mescide geçtik. Gerçekten klimalar çalışıyor. Belki de İzmit’teki en serin, en havadan cami orası…
Numan Hoca mescidin bir köşesindeki küçük odayı bana hazırlamış. Namaz için eğilip kalkamıyorum. Ben özel odada sandalyede namazımı kılıyorum.
Cuma hutbesinde Muharrem Ayı’ndan, muharrem orucundan, Hz. Hüseyin’den, Hz. Ali’den bahsetti Numan Hoca...
Hutbeye başlamadan önce de bana “Abi senin bir mesajın olur mu ?” dedi.
“Hocam, insanlar birbirini sevsin istiyorum. Herkes birbirini sevmeye mecbur değil ama, en azından insanlar birbirinden nefret etmesin istiyorum” dedim.
Numan Hoca, Cuma hutbesinin sonunda bundan da söz etti, “İsmet Çiğit ağabeyimiz aramızda. Böyle böyle diyor” dedi.
……………….
Cuma namazına gitmek, o havayı teneffüs etmek, dualara katılmak emin olun beni çok rahatlattı. Kendimi yenilenmiş, arınmış hissettim.
Namaz bittikten sonra Karagöz İşhanı’nın giriş katında çok zarif bir hanımefendinin işlettiği minik lokantada bir de yemek yedik.
Esnaf lokantasındaki yemekte şehrimizin bana göre en değerli din adamıyla birlikte olmanın da hazzını yaşadım.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan, yakın zaman önce emeklilik dilekçesini verdiğini söyleyen Ali Vasfi Kurt Hoca ile birlikte yemeğimizi yedik. Yemek boyunca da çok hoş bir dini sohbetin içinde kaldım.
Bir kez daha şu gerçeği anladım ki, ülkemizdeki bütün din adamları Ali Vasfi Kurt Hoca gibi olsa, günümüz Türkiye’si çok daha farklı olurdu.
Dini duyguları istismar eden siyasetçiler tasfiye edilir, bu ülkede dini duygular istismar edilerek yapılan bütün kötülükler ortadan kalkardı.
Ali Vasfi Kurt Hoca, hac ibadetinin nasıl yapılması gerektiğini anlattı. Türk hacıların Suudi Arabistan’da karşılaştıkları yanlışlıkları anlattı.
Bizim dinimizdeki hoşgörü gerçeğini, çok anlaşılır bir dinle, Kur’an-ı Kerim’den ayetlerden örnekler vererek anlattı.
Ali Vasfi Hoca, yıllardır benim okurlarımdan biriymiş.
“Ben seni iyi tanıyorum. Yazılarından tanıyorum. Doğru, düz adam oluşunu, her şeyi anlaşılır şekilde yazıyor olmanı takdir ediyorum” dedi.
Ben de Ali Vasfi Hoca’nın bir sohbetine katılmış olmanın mutluluğunu ve onurunu yaşadım.
Sözün kısası, geçen cuma günüm, ibadetle ve dini konularda en aydın din adamlarından bilgi alarak geçti. Numan Hoca’ya sözüm var. O mescitte klimalar çalıştığı sürece Cuma namazlarına devam edeceğim.
Benden hep rakı-balık yazısı okuyacak değilsiniz ya.. Bundan böyle arada bir dini konularda da ahkam kesersem, şaşırmayın. Ne de olsa Ali Vasfi Kurt Hoca’dan el almış bir adamım.
ZİRVE’DE İŞLER YOLUNDA
Değerli okurlar, her fırsatta yazıyor, anlatmaya çalışıyorum. Bir dönem Türkiye’de yerel medyasının kalitesi ve gücü ile örnek gösterilen şehrimizde, şimdilerde yerel basından söz etmek mümkün değil.
Gazetecilik adına bu kentte tam bir rezalet, kepazelik yaşanıyor. Ne doğru dürüst bir gazete kaldı, ne gazetecilik mesleğini temsil edecek bir örgüt veya insan bulabilirsiniz.
Böylesi ortamda, Tahsin Keskin’e ait olan ve içinde yer aldığım Kocaeli Zirve Gazetesi’nin internet sitesi yerel medya bayrağını zirvede dalgalandırıyor.
Kimseden reklam istemiyoruz. Kimse ile herhangi bir pazarlık içine girmiyoruz. Haberlerinin ve köşe yazılarının okunma sayıları açısından son derece gurur veren çizgi üzerinde yer alıyoruz.
Kocaeli Zirve Gazetesi’nde yarından itibaren yeni bir köşe yazısı da başlıyor. GÖLGE ADAM başlıklı köşede çok ilginç yazılar bulacağınızı tahmin ediyorum.
Yaz sezonu nedeniyle ara verdiğimiz YOUTUBE’daki canlık sohbet programlarına da eylül ayı ile birlikte yeniden başlayacağız.
Pazartesi Zafer Onar ile spor, salı akşamları Tahsin Keskin ile siyaset konuşmaya devam ediyoruz.
ZİRVE’yi izleyin. Hem olup biten her şeyden haberiniz olsun, hem en doğru en objektif yorumları okuma şansınız olsun.
Yeni haftanızın sağlıklı, başarılı, mutlu geçmesini dilerim.