İsmet Çiğit

Dublörü olmayan adam 

İsmet Çiğit

Dün… 28 Haziran…. İzmit’in kurtuluş yıldönümü… 

İçimde farklı bir heyecanla, hatta coşkuyla güne başladım. “Bugün iyi bir şeyler yazmalıyım” diye düşünüyordum.. 

Ofise geldim… Burcu Nazlı sade kahvemi yapıp getirdi. Saat 09.00 sıraları.. Bugün için ne yazayım, hangi konuyu ele alayım diye düşünüyorum. 

Odamın televizyonunda haber kanalı açık… Ekranda kırmızı kuşak içinde “SON DAKİKA” yazısı belirdi. “Cüneyt Arkın ölmüştü” 
…………………..

Bir yerel internet gazetesinde her gün köşe yazısı yazıyorum. Yazı konusu olarak öncelikle yerel, çok sıkıştıysanız ulusal bir meseleyi ele alıp bu konudaki fikirlerinizi okurunuzla paylaşmanız gerekiyor. 

Ama bugün, Cüneyt Arkın ölmüş… Başka bir konu üzerinde yoğunlaşmak inanın içimden gelmedi…

Edebiyata ve sinemaya meraklı biriyim. Özellikle Türk Sineması konusunda çok fazla bilgili olmasam da çok fazla meraklı olduğumu söyleyebilirim. 

Yılmaz Güney, Kemal Sunal, Şener Şen, İlyas Salman, Cüneyt Arkın filmlerinin özellikle hastasıyım.. 

Türkan Şoray, Fatma Girik filmlerini de bulduğum an oturup izlerim… 

Tabii, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar filmlerini, önüme çıktığı anda 20’inci kez de olsa izlerim. 

Son yıllarda “Çakallarla Dans” serisinin, Gülse Birsel imzalı filmlerin hastasıyım. Evde, aynı filmi 15’inci, 20’inci kez izlediğimi gören ailem benimle alay eder. Ama ben izlerim.. Üstelik sahne sahne filmleri analiz etmeye çalışarak, filmin yönetmeninin yerine kendimi koyarak izlemeye çalışırım. 

1970’li 80’li yıllarda Arzu Okay, Mine Mutlu, Güngör Bayrak filmlerini, Aydemir Akbaş’ın, Behçet Nacar’ın filmlerini de İzmit’teki yurt sinemasının balkonundan çok izlemişliğim vardır. 

Yabancı filmleri oyuncu ve yönetmen seçerek izlerim de, herhangi bir televizyon kanalında bir yerli filme rastlasam ne bulsam izlerim. 
……………………
Dün 85 yaşında kaybettiğimiz Cüneyt Arkın (asıl adı Fahrettin Cüreklibatur), bir yerli film sevdalısı olarak benim idollerimden biriydi. Adeta Cüneyt Arkın’la büyüdüm.. 

1937’de  Eskişehir’de doğmuş Fahrettin Cüreklibatur.. Çok zeki, çok yakışıklı bir adam. 

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmış ve bitirmiş. Gençliğinde Anadolu’da tıp doktorluğu yapmış.. Sonra sinemaya giriyor ve 400 civarında filmde başrol oynuyor.. 

1980’li yıllarda Ankara Mamak Muhabere Okulu’nda kısa dönem askerlik yaparken, aynı bölükte Cemil Baysal isimli bir bölük arkadaşım vardı. Geç yaşta askerlik hizmetine başlamış. 

Sivil hayatta Yeşilçam’da uvertür oyuncu olarak pek çok filmde rol almış. Boş zamanlarımızda sinema üzerine Yeşilçam üzerine sohbet ederdik. En takdir ettiği oyuncunun Cüneyt Arkın olduğunu anlatırdı. 

Filmlerde Cüneyt Arkın’dan rol icabı çok dayak yemiş.. Ama birlikte rol aldığı pek çok ünlü sanatçı içinde Cüneyt Arkın’ı insanlık kalitesi olarak başka bir yere koyardı. 

Cüneyt Arkın sinemada büyük işler yaptı. Zor roller üstlendi. Ata bindi. Atı dörtnal koştururken; üzerinden atladı. Ok attı, mızrak attı, aynı anda  7-8 kişiyle kavgaya tutuştu. Çatılardan atladı, koşan atın üzerine bindi.. 

Hiçbir rolünde dublör kullanmamış. Bütün filmlerinde, bütün sahnelerini, en tehlikeli  sahneleri bile kendisi oynamış. Düşüp yaralandığı da çok olmuş.. 

Asker arkadaşım, “Ben Yeşilçam sahnelerinde alt rollerdeki oyunculara karşı en nazik, en saygılı, en sevecen adam olarak Cüneyt Arkın’ı tanıdım” demişti. 
………….

Güzel yaşadı Fahrettin Cüreklibatur.. Alnı açık, başı dik yaşadı. Her dönemde fikirlerini de açıkça ortaya koyarak, gerçekten Malkoçoğlu kadar mert ve düzgün bir karakter olarak yaşadı. Türk toplumu için örnek bir sanatçı olarak yaşadı. Hepsinden önemlisi, hiç figüran kullanmadan yaşadı. 

Türk sineması için gerçek bir efsanedir Cüneyt Arkın.. Allah rahmet eylesin. Türk sinemasının başı sağolsun. 

TRAMVAY 1 SAAT UZAMIŞ 
Dün sabah yerel medyada dikkatimi çeken bir haber vardı. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Park şirketi İzmit’teki tramvayın çalışma saatlerini uzatmış.. 

Tramvay seferleri saat 00.30’da sona eriyordu. Artık İzmit’in Akçaray’ı  gece saat 01.30’a kadar seferlerini sürdürecekmiş…

İzmit büyük nüfusa sahip, çok hareketli bir kent… Aslında şehir içinde çok önemli toplu taşıma hizmeti veren tramvayın hatları uzamalı.

Şehrin batısında Kuruçeşme’ye, şehrin doğusunda Alikahya’ya kadar tramvay hattı gitmeli. İzmit, bu minibüs kabusundan olabildiğince kurtulmalı. 

İzmit gibi bir şehirde tramvay seferlerinin gece yarısı sona eriyor olması da kabul edilebilir değildi. Bu kentte çok fazla vardiyalı çalışan var. Dükkanlarını çok geç saatlere kadar açık tutan esnaflar var. Misafirliği giden, ailece eğlenmeye giden, düğüne derneğe gidip gelen insanlar var. 

İzmit tramvayının seferlerinin sadece bir saat uzatılmasını, saat 01.30 itibariyle tramvay seferlerinin sonlandırılmasını da yetersiz buluyorum. 

Büyük kentlerde başta metro ve raylı sistemler olmak üzere toplu taşıma araçları 24 saat kesintisiz çalışır. 

İzmit’te de Kuruçeşme’den Alikahya’ya kadar uzanın tramvay hattında  24 saat kesintisiz seferlerin yapıldığı günleri görmemizi diliyorum.

Yorumlar 2
tek başına muhalefet 29 Haziran 2022 12:45

50 ye merdiven dayadım çocukluğumuzun tüm artistleri birer birer gidiyor Allah rahmet eylesin.Tramvay şehrin tamamına yayılmadığı için gece 1,30 san sonra mevcut hatta fazla müşteri olacağını düşünmüyorum ama gece 1,30 dan sonra 1-2 vagon mesaiye bırakılıp sosyal belediyecilik adına saatte 1 sefer çalıştırılabilir en azından şehre artı bir değer olur..

Mustafa Taylan 29 Haziran 2022 00:53

Bence son tramvay saatinin 1:30 olması normal. Saat 1:30 dan sonra sokakta bizim yerli sarhoşlarımızdan ve karton toplayan afganlardan başka kimseyi bulamazsın. Tramvay saat 1:30 dan sonra kimi taşıyacak abey suylamı çalışıyor bu tramvay İsmet Çiğit

Yazarın Diğer Yazıları