İsmet Çiğit

Büyük Zaferi düşünün, içiniz umutla dolsun…

İsmet Çiğit

Bugün 30 Ağustos…

Bugün, Türk Ulusu’nun bugünkü bağımsızlığını borçlu olduğu, dünyada başka bir örneği yaşanmamış çok büyük zaferin yıldönümü...

Üstelik 100’üncü yıldönümü... 

30 Ağustos 1922 tarihinde, yani tam 100 yıl önce bugün, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk yönetimindeki Türk Ordusu, 19 Mayıs

1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı’na son noktayı koyuyor. 

Türkiye’yi işgal edip, parçalayarak parçalamayı hedefleyen emperyalist güçlerin maşası Yunanlıları Ege’den denize döküyor.. 

Çok zor şartlarda gerçekleştirilmiş, inanılmaz bir zafer… 

Dünyada başka hiçbir ulusun, dünyada başka hiçbir liderin gerçekleştiremeyeceği gerçek bir mucize… 

Yoksulluk içinde, yokluklar içinde, ama bir ulusun  gerçek anlamda kenetlenmesi ve inanmasıyla gerçekleştirilmiş, olağanüstü büyük bir zafer… 

Türk Ordusu önce Anadolu topraklarında düşmanları temizliyor.. Son kalıntıları Ege’ye, İzmir’e kadar sürüyor. 

26 Ağustos 1922’de  Kocatepe’den verilen “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir” emriyle birlikte 30 Ağustos 1922’de Yunan kalıntılarını da denize döküp, düşmanı Anadolu’dan atıyor.

30 Ağustos’un hikayesini iyi okuyun. 30 Ağustos’ta gerçekleşen mucizeyi iyi anlayın... 

Ne kadar büyük bir ulusun fertleri olduğunuzu, muhtaç olduğunuz kudretin damarlarınızdaki asil kanda mevcut olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız.. 

30 Ağustos’u iyi anlamak, bu ülke için hiçbir koşulda umutsuzluğa kapılmamak demektir. 

1920-1922 yıllarındaki koşullar, bugünkünden çok daha ağırdı. 

Ama bu ulus, kadınıyla-erkeğiyle, Alevisi’yle – Sunni’siyle, Kürdü- Gürcü’sü, Laz’ı- Arap’ı –Türk’ü ile bir oldu… 

Başkomutan Atatürk’ün dehasına ve liderliğine inandı. Yedi düvele karşı koydu. Bu vatanı  bölüp, paylaşmak isteyenleri Anadolu’dan temizledi. 
…………………..
30 Ağustos’u içinizde yaşayın… İyi anlayın… 30 Ağustos’la, ecdadımızla övünün… 

Anlayın ki, bu ulus ne denli büyük güçlükler içinde olursa olsun, ne denli kötü yönetiliyor ve sıkıntılar yaşıyor olursa olsun, ayağa kalkmasını bilecektir. 

Bu ulusu, sakın hafife almayın.. Bu toplamın özgürlüğüne ne kadar düşkün olduğunu, vatanı için gözünü kırpmadan canını verecek insanlarla  dolu olduğunu unutmayın.. 

Bugün ulusça pek çok sıkıntımız, sorunumuz var. Ama Allah’a şükürler olsun ki, vatan toprakları işgal altında değildir. 

Güçlü bir ülkeyiz. Güçlü bir milletiz... 

Biz, 30 Ağustos zaferini gerçekleştirmiş bir milletin çocuklarıyız… 

Hem ecdadımızı örnek almak, hem ecdadımıza layık olabilmek gibi sorumluluklarımız var. 

30 Ağustos Zaferi’ni gerçekleştiren, bu toprakları bu ulusa armağan eden herkesi  saygı, hürmetle anıyor, bu uğurda şehit olanlara rahmet diliyorum. 

Unutmayın, umutsuz olmak  kolaycılıktır, tembelliktir. Koşullar ne olursa olsun bu topluma umutsuz olmak  yakışmaz…

Bugün aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onur günüdür. 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün unsurlarına saygılarımı sunuyorum, bu büyük milletin Zafer Bayramı’nı kutluyorum. 

KOCAELİSPOR HAKKINDA 

TFF 2’inci lige düşürülen Kocaelispor sezonun ilk maçında Derince Stadında Kırklarelispor’u 2-1 yendi. 

Bu maçla ilgili teknik analize, futbol kritiğine girmeyeceğim. 

Sezonun ilk maçını 3 puanla kapatmak gerçekten çok önemliydi. 

Ama bu ilk maça, bu maçtaki takımın haline bakıp, “Tamam biz burada güle oynaya şampiyon oluruz” diyebilme lüksümüz de yok.. 

Kocaelispor’un sorunu, takımın kalitesi, futbolcuların kalitesi değil.

Kocaelispor’un sorunu, Engin Koyun başkanlığındaki yönetimin kalitesizliği ve Fırat Gül liderliğindeki teknik heyetin yetersizliğidir. Bence bu unsurlar ilk lig maçında açıkça görünmüştür. 

4 Eylül Pazar günü Kırşehir deplasmanına çıkıyoruz. Bu maçı da 3 puanla kapatırsak, gerçekten bu sezon şampiyonluk için çok iddialı olduğumuzu dost düşman herkese gösterebiliriz. 

Önümüzde uzun bir sezon var. Kocaelispor’u çok konuşacak, çok tartışacağız.

Şimdilik, ilk haftada elde edilen 3 puanın keyfini çıkartalım. 


 

Yorumlar 1
hayırlı olsun 30 Ağustos 2022 10:46

İnancım gereği ifade etmek isterim; vatanımızı düşman işgalinden koruyan bütün kahramanlarımıza Allah rahmet eylesin. O yıllarda Emperyalizm ülke topraklarını işgal ederek yayılma ve sömürgesini gerçekleştiriyordu. Askeri, topu tüfeği ile gelip işgal ediyordu. yönetimi eline alıp, hem yerel halkı doyurmak, bayındırlık hizmeti yapmak, çalıştırmak, eğitim vermek, askeri harcama yapmak, asayişi sağlamak durumunda kalıyordu. Peki bütün bunlar ne içindi. o ülkeyi sömürmek için. Artık sömürgeciler bu yöntemle çalışmıyor. Bir kaç tane bankası ile kredisi ve kredi kartı ile sizi işgalden daha fazlası ile sömürüp amacını gerçekleştirebiliyor. halen Çanakkale den ingilizlerin, hataydan fransızların, izmirden maşa olarak kullanılan yunanlıların saldırısını beklemek ahmaksızlıktır. Bakınızi sağlıkta, ekonomide, eğitimde, adalette, ahlakda bir çok konuda malesef millet olarak yozlaşmış durumdayız.

Yazarın Diğer Yazıları