İsmet Çiğit

Bu şehrin havaalanı çalışmalı

İsmet Çiğit

2 Ocak Pazar günü akşamı, 10 yılı aşkın süredir yatalak hasta olan, yaklaşık 1 aydır kızının yanında Bodrum’da yaşayan annem Birsen Çiğit’in vefat haberini aldım. Uzun süredir adeta kapalı devre yaşıyordum. Annemin vefatının ardından birdenbire çok farklı olayları yaşamak, kimi olayları düzene sokmak gibi bir durumla karşılaştım ve güzel şehrim İzmit’i dolu dolu yaşama fırsatı buldum. Yine annemin vefatının ardından uzunca bir süredir bağlantımın kesildiği pek çok eski dostla yeniden görüşme imkanı buldum.

Bu nedenle benim yazılarımda bir süre bu dönemde yaşadıklarım, karşılaştığım sorunları bulacaksınız, lütfen sıkılmayın.

……………………………..

İzmit Bağçeşme’de rahmetli eşi ve rahmetli oğlunun yanında (önce ben ölsem, oraya ben gidecektim) yeri hazır olan annem, İzmit’ten bir hayli uzakta, Bodrum’da vefat etmişti. Cenaze İzmit’e getirilecek, ayrıca Türkiye’nin ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinden akrabalar cenaze için İzmit’e gelecekti. Cenazemizin naklinde herhangi bir sorun yaşanmadı. Bodrum Belediyesi’nin THY ile anlaşması varmış… Bodrum Belediyesi, 3 Ocak Pazartesi sabahı oradan kalkan THY uçağına cenazemizi koydu. Uçak Sabiha Gökçen’e indi, bizim Büyükşehir Belediyemiz cenaze arabası ile karşılayıp getirdi. Kız kardeşim ve yakınları aynı günün sabahı Pegasus uçağı ile Sabiha Gökçen’e geldiler. Havaalanından taksi ile çok sıkışık trafikte zahmetli ve pahalı bir yolculukla İzmit’e ulaştılar.

Sorun, benim şahsi sorunum değil... Bu kent artık nüfusu 3 milyona giden önemli bir metropol... Nüfusumuz her yıl ortalama 50 bin kişi artıyor. Üstelik bu kentte yaşayan insanların büyük bölümünün kökleri Türkiye’nin farklı kentlerinde…

Erzurumlu var. Sivaslı, Tokatlı, Trabzonlu, Rizeli, Ordulu, Diyarbakırlı, Mardinli, Urfalı… Kısacası Türkiye’nin her yerinden kalkıp bu kente yerleşmiş insanlar var.

Bu insanların İzmit’e getirmeleri gereken cenazeleri var. Ya da genellikle bu insanların zaman zaman cenazeleri için veya başka nedenlerle asıl memleketlerine gidip gelme ihtiyaçları, zorunlulukları var. Türkiye eski Türkiye değil... Günümüz iktidarı, ülkemizdeki havaalanı sayısını 66’ya çıkartmakla, her yıl milyonlarca insanın havayolunu kullanmasıyla övünüyor. Havayolu artık bir lüks değil, kesinlikle ihtiyaç…

Türkiye’nin 66 havaalanından biri, Kartepe’deki Cengiz Topel Havaalanı... Ama belki de çalışmayan, çalıştırılmayan tek havaalanı da Cengiz Topel…

Geçmişte küçük bir askeri tesis olan Cengiz Topel’in sivil uçuşlara uygun hale getirilmesi için çok uğraştık. Cengiz Topel’in sivil uçuşlara açıldığı gün düzenlenen görkemli törene katılanlardan biriydim. O açılış töreninde dönemin Bakanı Nihat Ergün, törene katılan THY Yönetim Kurulu Başkanı ve THY Genel Müdürü herkesin önünde söz vermişlerdi. Bu havaalanından en kısa zamanda Türkiye’nin her yerine, yakın bir zaman içinde dünyanın pekçok yerine tarifeli uçuşlar yapılacağını söylediler.

Bugün ülkemizde Kütahya, Afyon, Denizli, Zonguldak gibi illerin havaalanları çalışıyor. Trabzon’da büyük bir havaalanı varken, Ordu ile Giresun arasında yeni havaalanı yapılıyor. Cizre’nin Şırnak, Batman’ın havaalanları çalışıyor.

Ama yıllardır Kartepe Cengiz Topel Havaalanı çalışmıyor.

Bu durum, kabul edilebilir değildir. Bu durumun tek nedeni, bizim kentimizin siyaseten güçsüzlüğü, etkisizliği, silikliğidir. Sadece iktidar partilerinin temsilcilerini suçlamıyorum. Bu kentin muhalefet partilerindeki temsilcileri de kent sorunlarından çok uzak, kendi dümenlerine bakan, silik, etkisiz ve sorumluluk duygusundan uzak kişilerdir.

………………..

Bir dönem Cengiz Topel’den haftanın üç günü Trabzon’a düzenli seferler yapıldı. Buna bile razıydık. İzmit-Trabzon arasında sefer yapan bütün uçaklar tam kapasite dolu uçuyordu. Bu şehirden Türkiye’nin herhangi bir yerine tarifeli sefer yapsanız, uçağın boş kalması söz konusu olamaz.

Benim büyük oğlum, askerliğinin acemilik dönemini Erzincan’da, ustalık dönemini Kars’ta, Ermenistan sınırında yaptı. O sıralar THY’nin yan kuruluşlarından biri olan Bora Jet, küçük uçaklarla İzmit-Ankara seferleri yapıyor, İzmit’ten Ankara’ya uçanlar, Esenboğa’da bir süre bekledikten sonra istedikleri yere uçabiliyorlardı. Hem Erzincan’a, hem Kars’a bu şekilde gidip gelebilmiştim.

Uzun süredir Cengiz Topel’de in-cin top oynuyor. Devlet işletemiyorsa özelleştirsin. Özel sektör işletsin. Devletin THY’sine biz yük geliyorsak, özel havayolu firmalarına verilsin. Ama lütfen, ne olur Cengiz Topel işletilsin, kullanılsın. Bu bir ihtiyaç…

Berlin’de yaşayan, çok büyük bir Avrupa firmasında yazılım mühendisi olarak çalışan yeğenim de anneannesinin cenazesi için, işinden iki gün izin alıp geldi.

Genç adam Berlin’den Bodrum’a uçmuş. Oradan annesiyle (kız kardeşim) ile birlikte Sabiha Gökçen’e uçtu. Karayolu ile İzmit’e geldi. İşi gereği pazartesi gecesi Berlin’e dönmesi gerekiyor. Dönüş uçağı Sabiha Gökçen’den... Dış hatlarda olduğu için uçağın kalkış saatinden 6-7 saat önce İzmit’ten ayrılması gerekiyordu. Çocuk o kadar yol geldi, cenaze törenini bitiremeden dönmek zorunda kaldı.

…………..

Ben kalkıp, hemen şimdi Cengiz Topel’den Berlin’e bile sefer yapılsın demiyorum. Ama buradan Türkiye’nin her yerine tarifeli sefer yapılmalı... Varsın, THY ilk 1-2 yıl zarar etsin. Ama burası artık çok büyük ve önemli kent... Üstelik çok hareketli bir kent... Düzenli uçak seferleri olursa mutlaka kar edecek, mutlaka uçaklar dolu uçacaktır.

Bu ülkenin en ücra, en ıssız şehirlerine bile tarifeli uçak seferleri var. Ama biz, İstanbul Sabiha Gökçen’e mahkumuz…

Benim içime sinmiyor. Sizin içinize siniyor mu?

 

Yazarın Diğer Yazıları