Gölge Adam

Devler Ligi'ne THY markası!

Gölge Adam

Türkiye’nin en büyük devlet şirketi, son yıllardaki atılımları ile   kendi alanında dünyanın en gözde kuruluşlarından biri haline gelen Türk Hava Yolları (THY) çok büyük bir adım daha attı. 

Basketbolda NBA’dan sonra dünyanın en büyük organizasyonu olan Eurolig’in ana sponsoru olan THY, şimdi de futbolda dünyanın en büyük organizasyonu olan  Şampiyonlar Ligi’nin ana sponsoru oldu. 

Gerçekten gurur verici bir olay... Dünyada milyarlarca insan, Şampiyonlar Ligi maçlarını izlemeden önce THY’nin adını duyacak. 

Şampiyonlar Ligi maçlarının oynandığı statlarda reklam panolarını THY süsleyecek. 

Şampiyonlar ligi takımlarını, bu takımların taraftarlarını  bir ülkeden diğirine THY uçakları taşıyacak. 

Çok büyük bir olay THY’nin Şampiyonlar Ligi sponsoru olması... Bir Türk vatandaşı olarak gurur duyuyorum. 

Ama acaba bu sponsorluk kaç yüz milyon Dolar karşılığında gerçekleşti?

THY, UEFA’ya çok büyük para ödeyecek kuşkusuz. 

Elbette böylesi büyük bir reklam karşılığında  bu paraların ödenmesi de normal.. 

Ama bir de dönüp, aynı THY’nin ilimize yaptığı haksızlığa bakalım. Kartepe’deki Cengiz Topel Havaalanı’na THY yıllardır “Zarar ederim” gerekçesi ile uçak göndermiyor. Bizim şehrimizde havaalanı var, insanlar uçak bulamıyor. 

THY, Cengiz Topel Havaalanı’ndan Türkiye’nin birkaç kentine haftada 3-4 sefer yapsa, bu uçaklar tamamen boş gidip gelse (ki böyle bir şey olmaz, uçaklar mutlaka dolar) kaç para zarar edebilir?

Reklam için yüz milyonlarca doları gözden çıkartan THY, bu ülkenin en önemli şehri  Kocaeli’nin havaalanını belki birkaç bin dolar zarar ederim endişesi ile yıllardır uçaksız bırakıyor. 

Doğrusu insan üzülüyor…

‘KANDIRA’YI DA “KARADENİZ” YAPSINLAR 
Adalet Bakanlığı karar almış.. Türkiye’deki en tanınmış, en fazla kumpas kurbanı olmuş  tutuklu ve hükümlülerin içinde bulunduğu Silivri Cezaevi’nin adı, “Marmara Cezaevi” olarak değiştirilmiş.

Adalet Bakanlığı’nın cezaevi ismini değiştirme kararıyla ilgili gerekçesi çok ilginç… 

Silivri Halkı, ilçenin adının böyle bir cezaevi ile anılmasından rahatsızlık duyuyormuş. 

Çok saçma bir gerekçe değil mi? 

Türkiye’de Silivri Cezaevi kadar adı anılan bir başka ünlü cezaevi de Kandıra Cezaevi... 

Büyük mafya babaları, en azılı teröristler Kandıra Cezaevi’nde yatıyorlar... Sık sık Kandıra’nın adı, bu cezaeviyle anılıyor. 

Kandıra’nın taşı var, bezi var, mandası, sütü, yoğurdu, plajları var, Kandıra’nın yetiştirdiği çok önemli siyaset ve bilim insanları var. 

Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biri Kandıra. Ama bu ilçenin adı en fazla F Tipi Cezaevi ile anılıyor. 
Biz de bir kampanya yapalım.. 

Adalet Bakanlığı’na başvuralım. 

Kandıra Cezaevi’nin adı değiştirilsin. 

Zaten bu cezaevi İzmit ile Kandıra’nın arasında… Kandıra ilçe merkezine neredeyse 30 kilometre mesafede. 

Silivri Cezaevi Silivri’nin içinde kalıyordu. Bizimki Kandıra’nın hayli dışında. 

Kandıra Cezaevi’nin de adı değişsin.

Mesela “Karadeniz” cezaevi yapılsın… 

Öneri benden. Takdir, Kandıra Halkı ve Adalet Bakanlığı’ndan. 

NİHAT DEDE’Yİ TRENE NEDEN ALMADINIZ? 
Dün, bütün yerel internet sitesinde aynı haber vardı. Çok dikkatimi çekti, ilginç geldi. 
90 yaşındaki Nihat B. (soyadını ben gizlemedim. Sanki yaşlı adam bir kabahat yapmış gibi yetkililer gizliyorlar) isimli adam, memleketi Konya’ya dönmek için İzmit Tren Gar’ına geliyor.

İstanbul’dan gelip  Konya’ya gitmekte olan Hızlı Tren’e binmek istiyor.

Ama elinde tren bileti yok.. 

Yetkililer, 90 yaşındaki Nihat Dede’ye yaka paça trenden indiriyorlar.

İzmit’ten Konya’ya Hızlı Tren bilet fiyatı  225 TL. 

Büyük olasılıkla Nihat Dede’nin bu parası da vardı. Ama İzmit’ten Hızlı Tren bileti alınamadığı için trene biletsiz binmek istemişti. 

Ne yani oradaki gar görevlisi, tren sorumlusu devlet adına kahramanlık mı yapıyorlar..

90 yaşındaki adamı devletin trenine almıyorlar. Konya’ya gitmek isteyen Nihat Dede demiryolu güzergahına girip yürümeye başlıyor. İnsanlar halini görüp açıyor, yetkililere haber veriyor, Nihat Dede demiryolu güzergahından alınıyor. 

Tuhaf işler oluyor bu ülkede.

Birileri devletin malını, parasını çuvalla götürüyor. 

Birileri de 90 yaşındaki adamı memleketine gitmek için binmek istediği trenden yaka paça atıyorlar. 

Ayıklayın pirincin taşını. Nihat Dede’nin öyküsünü okuyunca çok üzüldüm.. 

2 GÜN,  12’ŞER SAAT KESİNTİ 
Dün, bugün İstanbul perişan oldu. İstanbul’dan Avrupa yakasındaki 22 ilçede 2 -12 saat arasında elektrikler kesildi. 
Sabah saat 09.00’da elektrik kesildi, saat 19.00’a kadar kesik kaldı. 

Bugün de İstanbul’a gitmeyin sakın. 

İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden biri... 16 milyon insan yaşıyor. 

Sözde hatlarda bakım çalışması yapılıyormuş...

İstanbul’da iki gün üst üste 12’şer saat elektrik kesilir mi? 

Bu iş, bakım çalışmasından farklı bir şey... 

Belki de hala İstanbul Belediyesi’ni CHP’nin kaçınmasını hazmedemeyenler intikam alıyor.

Belki de kışın yaşanabilecek çok uzun elektrik kesintileri için prova yapılıyor. 

Neresinden bakarsanız bakın, 2 gün üst üste 12’şer saatlik elektrik kesintisi olacak iş değil...

Hele hele bu kesintinin “bakım onarım” gerekçesiyle yapılması hiç akıl alacak iş değil… 
Şu önümüzdeki kışı hayırlısıyla bir atlatsak, başka bir şey istemiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları