Otizmli çocuk gürültü yapıyor diye komşusunun kapısına beyzbol sopası ile dayandı
Otizmli çocuklarının eğitimi için Almanya'dan Kocaeli'ne gelen aile, komşularının kapılarına beyzbol sopası ile dayanmasıyla hayatlarının şokunu yaşadı. Otizmli çocuğun ses çıkardığını öne süren komşu elinde sopayla kapısına dayandığı aileye, Bana ne sizin çocuğunuz otizmliyse, bana ne hastaysa diyerek vicdanları sorgulattı. Aile yaşadıkları karşısında şikayetçi oldu.
Otizmli çocuklarının eğitimi için Almanya’dan Kocaeli’ne gelen aile, komşularının kapılarına beyzbol sopası ile dayanmasıyla hayatlarının şokunu yaşadı. Otizmli çocuğun ses çıkardığını öne süren komşu elinde sopayla kapısına dayandığı aileye, "Bana ne sizin çocuğunuz otizmliyse, bana ne hastaysa" diyerek vicdanları sorgulattı. Aile yaşadıkları karşısında şikayetçi oldu.
Almanya’da yaşayan Tuğçe ve Abdülhamit Al çifti, çocuklarına otizm teşhisi konulunca hemen harekete geçti. Aile çocuklarının eğitimi için Türkiye’ye gelerek Kocaeli’de eğitim almaya başladı. Sosyal beceriler, tekrarlayan davranışlar, konuşma gibi sözel veya sözel olmayan iletişimde zorluk yaşanması, nörolojik ve gelişimsel bir bozukluk olan otizmden kurtulmak isteyen aile, daha sık bir eğitim için Başiskele ilçesinde ev aldı. Otizmli çocuklarda görülen klasik davranışları sergileyen Malik’in sesinden rahatsız olan komşuları Z.E. iddiaya göre aileyi sürekli rahatsız etmeye başladı. Geçtiğimiz hafta ise Z.E. komşularının kapısına beyzbol sopayı ile dayandı.
Eli sopalı komşudan şok sözler
Baba Abdülhamit Al, komşusunun kapısına dayanarak bağırdığı anları cep telefonu ile kaydetti. Z.E, Abdülhamit Al’a; "Dışarı çık dışarı, sen insan olmayı öğreneceksin. Kaç gündür hastayım. Ben kendimi savunuyorum. Bana küfür ederken kameraya alsaydın. Sen bana küfür, hakaret edemezsin. Ben 60 yaşındayım, benimle böyle konuşamazsın. Bana ne senin çocuğunun rahatsızlığından. Senin çocuğunun rahatsızlığını çekmek zorunda değilim. Çocuğunu kontrol edeceksin. Bana, ‘Git şikayet et, hodri meydan pislik’ diyorsun ya, gelsene, ne oldu yemedi mi?" diye konuştu.
"Beyzbol sopasını size kaldırdım mı, kaldırmadım"
Abdülhamit Al’ı dışarı çağıran Z.E., "Ben seni dışarıya çağırıyorum. Duvarın arkasında bana bağırıp, küfür edemezsin. Her sabah senin çocuğunla uyanmak zorunda değilim. Çocuğun ağzına tabi ki bant yapıştırmayacaksın. Çocuk ayrı bağırıyor, sen ayrı bağırıyorsun. Ben niye sizi sesinizi dinliyeyim? Size kaç gündür hasta olduğumu söyledim. Ben sizi kaç defa uyardım. Her seferinde ben sizi dürtmeyeceğim, algılama sıkıntın mı var? Ne oldu korktun mu? Mahkemeye, polise git diyordun ne oldu? Duvar arkasından küfür etmekle olmuyor bu iş. Sizin gürültünüzden uyuyamıyorum. Beyzbol sopasını size kaldırdım mı? Kaldırmadım. Siz iki kişisiniz ben tek. Sen erkeksin, ben tek başımayım, tabi ki kendimi savunacağım. Siz normal insanlar değilsiniz" şeklinde konuştu.
Aile yaşanan olayın ardından karakola giderek şikayetçi oldu. Z.E.’nin elinde beyzbol sopası ile kendisini dışarı çağırdığını söyleyen Al, sürekli aynı durumla karşılaştığını dile getirdi. Belirli zamanlarda yurt dışından oğlunun eğitimi için Kocaeli’deki evine gelen Abdülhamit Al, komşusu Z.E. yüzünden çocuklarının korktuğu anları anlattı.
"Kadın beyzbol sopası ile kapıma dayandı"
Yaşananları aktaran Abdülhamit Al, "Saat 08.00 gibi çocukların uyanması ile birlikte yan komşumuz sopayla duvara vurdu, sesten dolayı şikayette bulundu. Sabah çocukların ses yapması normaldir. Daha sonra evden eve sözlü tartışmamız oldu. Bunun üzerine kadın beyzbol sopası ile kapıma dayandı. Bana, ‘Erkeksen gel’ şeklinde provoke edici sözler sarf ettiği için çok rahatsızlık duyduk. Kendisine çocuğumun otizmli olduğunu dile getirdim. Kadın, ’Bana ne çocuğunuzun otizmli ve rahatsız olmasından’ dedi. ’Ağzına bant mı yapıştırayım, çocuk bu, engel olamıyorum’ dedim. Kadın tamamen saygısızca çocuğumun rahatsızlığına karşı sözler sarf etti" dedi.
"Kadının geçmişte eğitimci olduğunu biliyorum"
Daha önce de komşusu ile tartışmaların yaşandığını söyleyen Al, "Daha önce de kadınla yaşanmış olaylarımız vardı fakat bu son olay sabrımızın taştığı yere geldi. Kadının geçmişte eğitimci olduğunu da biliyorum. Kadının bu durumu daha da katlanılmaz hale getiriyor. Z.E. yetişkin biri, dış görünüşü olarak rahatsızlığı görünmüyor. Otizm dünyasına karşı saygısı olması gerekiyor. Kendisi de aynı şekilde rahatsızsa saygı gösteririm" ifadelerini kullandı.
"Bize karşı söylemleri ve tartışmasına sürekli saygı gösteremeyiz"
Oğlunun tedavisi için yurt dışından geldiğini dile getiren baba Al, "Eşim dostum evime gelince her defasında aynı olay çıkıyor. Evin duvarları fazla kalın olmayabilir ama bize karşı söylemleri ve tartışmasına sürekli saygı gösteremeyiz. Sadece biz değil, komşularımız da kendisine karşı rahatsızlıklarını dile getiriyor. Bir erkek olarak kapıya çıksam ve kendisine müdahalede bulunsam suçlu durumuna düşeceğim, bunu istemiyorum. Şiddetin buna çözüm getireceğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
"Oğlum, komşumun yaptıkları yüzünden travma yaşadı"
Normalde yurt dışında yaşadıklarını söyleyen Al, "Her çocuklu aile evden biraz gürültü ile çıkar. Benim çocuğum otizmli, bunun da saygıyla karşılanmasını bekliyorum. Komşu olarak sadece kendisinden çocuğumun rahatsızlığına karşı saygı göstermesini bekliyoruz. Çocuğumu tedavi ettirmeye çalışıyorum. Komşum Z.E. yüzünden oğlumun tedavisinin boşa gitmesini istemiyorum. Oğlum, komşumun yaptıkları yüzünden travma yaşadı. Z.E.’ye karşı sözümün tükendiği yerdeyim. Bu tamamen profesyonelce. Beni dışarı çekip kendisine müdahalede bulunmamı istiyor. Bu durum da kendisini haklı çıkaracağından çok emin. Ancak ben kontrollü biriyim, ailem, çocuklarım var. Kesinlikle art niyetim yok. Z.E., medeni şekilde kapımı tıklatmış olsaydı ve rahatsızlığını dile getirmiş olsaydı, öper başıma koyar, ‘Haklısınız’ derdim. Ama elinde sopayla haneme tecavüz etmeye kalkışıyorsa ben bunu tehdit olarak algılarım. Otizm ülkemizin parçası haline geldi. Toplum olarak buna alışık olmamız gerekiyor. Bilakis eğitimci geçmişim varsa bunu daha bilinçli karşılamam gerekir. Komşumun evime beyzbol sopası ile kapıya vurarak, terörize davranışlar sergilemesi yüzünden çocuklarım sabah uykudan ağlayarak kalktı. Çocuklarım bu şokla uyanmak zorunda mı?" şeklinde konuştu.
Olayın odağındaki Z.E., evine giden İHA muhabirlerine kapıyı açmayarak bağırdı. Kapıyı açmadan konuşan Z.E., "Kanuni yollardan şikayetimi yaptım, hala neyin röportajını yapıyorsunuz. Burası rehabilitasyon merkezi değil. Binanın içi çöp içinde, gürültüden evin içinde durulmuyor. Kulaktan dolma bilgiler ile kapıma gelmediyseniz beybzol sopası ve çocuğun otizmli olduğunu nerden biliyorsunuz. Sizi kim gönderdi buraya? Bir sürü sıkıntısı olan insan var, gidin onları haber yapın. Bu haber değil, bunun haber özelliği yok. Buraya taşındığımdan beri, şikayet etmediğim, dilekçe vermediğim yer kalmadı. Bu benim için haber değil, kayıt etmeye devam ederseniz sizi de şikayet edeceğim" dedi.