Koronavirüste tarihi haber!
Yeryüzünde koronavirüse yakalananların sayısı 12 milyon 657 bine ulaşırken, can kaybı 563 bini geçti. Halihazırda hem vaka hem de can kaybında ilk sırada olan ABD'de, bugüne kadar görülen en yüksek vaka sayısı kayda geçti.
71 bin 787 testin pozitif çıkmasıyla ABD'de koronavirüse yakalananların sayısı 3 milyon 291 bini aştı, can kayıpları ise 849 artışla 136 bin oldu.
Yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla ABD'nin en kalabalık eyaleti California'da durum gittikçe vahim bir hal alıyor. Her gün neredeyse 8 bin vakanın kayıtlara geçtiği eyelatte yeniden karantina önlemleri gündemde.
California'da en kötü durumdaki şehirlerden biri, Los Angeles. Los Angeles, test yaptırmanın kolay olduğu bir bölge olmasına rağmen son dönemde sıkıntı yaşanıyor. Birçok kişi, randevu alarak test yaptırmak istese de, saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kalıyor.
Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti de, hastaneye yatış ve vaka sayılarındaki artış bu hızla devam ederse yeniden evde kalma emri verebileceğini söyledi.
California eyaleti, kalabalık hapishanelerde hastalığın yayılmasını azaltmak amacıyla 8 bin mahkum daha serbest bırakıyor. Eyalette daha önce de 10 bin mahkum salıverilmişti.
Vaka sayılarının hızla yükseldiği bir başka eyalet olan Georgia'nın Athens şehrinde dışarıda ve halka açık mekanlarda maske takmak zorunlu hale getirildi.
AP haber ajansı, uygulamanın ilk akşamı maskeleriyle dışarı çıkan Athens sakinlerinin fotoğraflarını geçiyor. Şehirde yemek yerken veya bir şeyler içerken maske zorunlu değil.
ABD'nin ardından koronavirüsün ikinci merkez üssü konumundaki Brezilya'da da salgın hız kesmiyor. Brezilya'da son 24 saatte 45 bin vaka belirlendi, Covid-19 teşhisi konulanların sayısı 1 milyon 804 bini aştı.
Bir günde 1270 ölümün kayıtlara geçtiği Güney Amerika ülkesindeki can kayıpları da 70 bini geçti. Hafta içinde koronavirüse yakalandığı açıklanan Brezilya'nın aşırı sağcı lideri Jair Bolsonaro, yüzünde maskeyle görüntülendi.
ABD ve Brezilya'nın ardından dünya üçüncülüğüne yerleşen Hindistan'da ise, bir günde 27 bin teşhis konuldu ve vaka sayısı 822 bini aştı.
Yeryüzünün en kalabalık ikinci ülkesinde can kayıpları da hızla artıyor. Son 24 saatte 521 ölümün daha eklenmesiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 22 bin 144 oldu.
Afrika kıtasında salgının merkez üssü olan Güney Afrika'da koronavirüs tsunami etkisiyle yayılıyor. Güney Afrika'da bir günde 12 bin 348 vaka belirlendi, koronavirüse yakalananların sayısı çeyrek milyonu buldu.
Son verilere göre, Latin Amerika ülkesi Meksika'daki can kayıpları dikkat çekiyor. 128 milyon nüfuslu ülkede her gün ortalama 750 insan yaşamını yitiriyor.
Can kaybının 34 bin 191'e yükseldiği Meksika'nın, birkaç gün içinde İtalya'yı geçerek en çok can kaybı gerçekleşen dördüncü ülke olması bekleniyor.
Başkent Belgrad'da hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle büyük protestoların patlak verdiği Sırbistan'da ise, sokaklar durulmuyor.
Belgrad yönetiminin geri adımına rağmen binlerce gösterici yine başkent sokaklarına indi ve polisle saatlerce çatıştı.
7 Temmuz'da başlayan ve dördüncü gününe giren protestolarda, eylemciler yine parlamento binası önünde toplandı.
Göstericiler, binanın önündeki polis bariyerlerini yıkıp polise şişe ve torpil attı. Olaylı gecede göstericiler arasında çıkan arbedede ise bir kişi ayağından bıçaklandı.
Novi Sad kentindeki protestoda ise göstericiler şehir ile Belgrad arasındaki otoyolu kapamak istese de polisin müdahalesiyle bu girişimlerinden vazgeçti.
Koronavirüs aşısı için yarış halinde olan bilim dünyası ise, bir yandan antikorların koronavirüse karşı bağışıklık kazandırmadaki rolünü araştırıyor, diğer yandan ise bağışıklık sisteminde var olan T hücrelerinin hastalığa karşı koruma sağlayıp sağlamadığı üzerine çalışıyor.
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, yapılan son araştırmalar, koronavirüse yakalanıp atlattıktan sonra test sonuçları negatif çıkan bazı hastaların, bağışıklık sistemlerinde COVID-19 enfeksiyonuna karşı T hücrelerinin arttığını gösterdi.
T hücreleriyle COVID-19’a karşı bağışıklık arasındaki ilişkiye dayalı araştırmalar henüz dar kapsamlı. Ancak uzmanlar şu ana kadar elde edilen bulguların, hastalığı hafif bir şekilde ya da belirti göstermeden atlatanların, bağışıklık sistemlerindeki T hücreleri sayesinde yeniden enfeksiyondan kurtulduğu görüşünde.
Bu da, COVID-19’a karşı geliştirilecek etkili bir aşının antikor üretiminin yanı sıra T hücrelerini de devreye sokması gerektiği ve geliştirilecek tedavilerde de bu hücrelerin etkisi olabileceği öngörüsünü güçlendiriyor.
Bir virüs, enfeksiyonla savaşan akyuvarlar dahil vücudun ilk savunma mekanizmalarını geçtiğinde, bağışıklık sisteminde diğer koruma tepkileri devreye giriyor ve bünye virüsü hedef alan yeni hücreler üretiyor.
Bunlara, virüsü tanıyarak onun etrafını saran ve hücrelere girmesini engelleyen antikorların yanı sıra T hücreleri de dahil. T hücreleri de hem virüsün kendisini hem de virüsün etkilediği hücreleri öldürebiliyor.
Koronavirüs salgını yedinci ayına girerken, antikorların virüse karşı kazandırdığı bağışıklığın uzun süreli olup olmadığı ise hala netlik kazanmış değil. Bu durumda, viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan T hücrelerinin COVID-19’a karşı etkisi daha da önem kazanıyor.
T hücrelerinin COVID-19’a karşı bağışıklık kazandırdığı sonucuna ulaşılan çalışmalar arasında Fransa’da sekiz kişilik aile üzerinde yapılan bir araştırma ve İsveç’te 200 kişi üzerinde yapılan bir araştırma da yer alıyor.
Fransa’daki henüz uzman değerlendirilmesi yapılmayan araştırmaya göre Covid-19 hastası olan akrabaları ile yakın temasta olan aile bireylerinin altısının bünyesinde T hücre kalkanı oluştu ama hastalığa karşı antikora rastlanmadı.
İsveç’teki araştırmada da hastalığı hafif geçiren ya da hiç semptom göstermeyen hastalarda, antikor üretimi bir yana T hücrelerinin Corona virüsüne karşı mücadele ettiği belirlendi.
T hücrelerine odaklanan bilimadamları uzun vadeli bağışıklıkla ilgili yanıtlar bulmayı da umuyor. Bağışıklık sistemi herhangi enfeksiyon ya da aşılamadan sonra, bazı hücreleri hafızasında tutuyor. Böylelikle gelecekte kişi aynı hastalığa yakalandığında bu hafıza hücrelerini kullanıyor.
Hafızadaki T hücrelerinin oranını ölçmek de karmaşık bir süreç. Özellikle de bu T hücreleri lenf bezlerinde ya da bedendeki diğer erişilmesi zor bölgelerde bulunuyorsa. Üstelik bu hücrelerin yapıları epey farklılık gösterebiliyor.
California’da bulunan La Jolla Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşı Merkezi, 2015 ile 2018 yılları arasında depoladığı kan örneklerinde, yeni tip koronavirüse tepki gösteren T hücrelerine rastladı.
Bu da geçmişte soğuk algınlığına neden olan diğer koronavirüs çeşitlerine karşı vücutta gelişen T hücrelerinin, yeni tip Covid-19'a karşı savaşa yardımcı olmasını sağlayabilir.
Birçok ülke, kandaki antikor seviyelerini ölçen testlerle, hastalığın belirtilerini hiç göstermemiş olanlar da dahil kaç kişinin virüse yakalandığını ölçmeye çalışıyor. Ancak uzmanlar antikor oranlarıyla virüse maruz kalma oranı arasında bir bağlantı olup olmadığı konusunda henüz bir sonuca ulaşmış değil. Hangi bağışıklık sistemi hücrelerinin birleşiminin kayda değer bir koruma sağlayacağı da bir başka soru.-Milliyet