İzmit'te tarih kokan sokaklar
19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini bünyesinde barındıran Kapanca Sokak görenleri mest ediyor. Yüzyıllardır sokak üzerinde bulunan ahşap binaların mimari dokusu hala korunuyor.
Kocaeli’nin İzmit ilçesine bağlı Akçakoca Mahallesi’nde bulunan Kapanca Sokak, son dönemlerde fotoğraf tutkunlarının, yeni evli çiftlerin ve sanatçıların yoğun ilgisini görüyor. Ahşap binalardan oluşan yaklaşık 150 metrelik sokak, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyor. Sokaktaki evlerin pek çoğu restore edilmiş olsa da mimari dokusu muhafaza edildi. Evlerin yaklaşık 18 tanesi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında koruma altına alındı. Sokak üzerindeki evlerin büyük bir çoğunluğu günümüzde müze ya da kurum binası olarak kullanılırken az sayıda da olsa vatandaşların yaşamaya devam ettiği evler de bulunuyor.
YUNANİSTAN'DAKİ HAKLARIMIZI VERMİŞİZ
Bölgede, dedesinden kalma 110 yıllık bir Ermeni evinde yaşamını sürdüren Onur Çaylak, evin mübadele döneminde kendilerine geçtiğini ve ev karşılığında Yunanistan’daki haklarından feragat ettiklerini vurguladı. Çaylak, “Kavala’dan dedemizin gelişiyle buraya adım attık. Çocukluğum burada geçti diyebilirim. Sonrasında iş sebebiyle çeşitli illerde yaşasam da dede evine döndüm ve burada yaşıyorum. Dedemiz Yunanistan’dan geldiğinde buraya yerleşmiş. Burada 15 hane yaşıyorlarmış. Şu anda sadece annem ve ben yaşıyoruz. Burası 3 katlı, yaklaşık 110 yıllık bir Ermeni evi. Mübadele zamanında bu ev karşılığında Yunanistan’daki haklarımızı vermişiz. Ben de burada konuşlandığımız süre içerisinde genellikle minyatür, hüsn-i hat sanatı gibi eski geleneklere ait, bu mahalleye yakışır birçok eğitim aldım. İzmit’in bir Pierre Loti’si ya da Safranbolu’su olabilecek nitelikte bir yer burası” şeklinde konuştu.
BURANIN SANAT MERKEZİ OLMASINI İSTİYORUZ
Sanatsal özellikler taşıyan bölgenin henüz hak ettiği değeri göremediğinin altını çizen Onur Çaylak, buranın sanat merkezi olmasını çok istediğini belirtti. Çaylak, “Şu anda fotoğraf sanatçılarının, dizilerin, gelin ve damatların, birçok kişinin gözde alanı oldu burası. Ben de birçok ilde görüldüğü gibi buranın da sanatın merkezi olmasını isterim. Tamamen tarihi bir mekan içerisinde, insanların gelişiyle huzur bulduğu bir yer olsun isterim. Özellikle genç nesillere hem burada tarihi mekanlara anlatmak hem de dokuyu yaşamaları için bir kitap kafe yapmayı düşündüm. Pandemi sebebiyle maalesef başaramadım. Gelişen süreç içerisinde birtakım şeyler yapılabilir. Burası da Balat gibi bir sanat merkezi olabilir. Bu mahallenin sanatsal bir kimlik kazanması için bir nefer gibi uğraşıyorum” dedi.