Aynı acıyı tam 24 yıldır yaşıyorlar!
17 Ağustos 1999 depreminde aynı aileden 11 kişinin mezarlarının yan yana dizili olması yürekleri burkuyor. Ailesinden 11 kişiyi toprağa veren ve cenazeleri bulduğu için dua ettiğini söyleyen Mustafa Kolip, 'Eşim, 40 günlük bebeğim, iki abim, yengem ve yeğenlerim ile 11 yakınım vefat etti. Türkiye genelinde 10 ili etkileyen depremi en acı biz hissettik, onları en iyi biz anlarız' dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Türkiye’yi yasa boğan depremler akıllara 17 Ağustos 1999 depreminin merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesini getirdi. 6 katlı binanın 5’inci katından oturan Mustafa Kolip’de felaketin yaşandığı gece eşi ve 40 günlük bebeğiyle binanın çökmesiyle enkaz altında kaldı. 7 saat sonra enkazdan çıkarılan, fakat eşinin ve çocuğunun vefat haberiyle yıkılan Kolip’in acısı ise hala dinmedi. Farklı binalarda oturan 2 abisi, 2 yengesi ve 5 yeğenini de kaybeden Kolip depremin en acı yüzünü gördü. 11 aile ferdini yan yana defneden ve sürekli olarak mezarlıklara gelerek dua eden Kolip’in acısı hala tazeliğini koruyor. Yan yana mezar taşlarında yazan aynı soyisimler ise deprem felaketinin çaresizliğini bir kez daha hatırlatıyor.
TOPLAMDA 11 KİŞİ VEFAT ETTİ
Depremde enkaz altında kaldığını söyleyen Mustafa Kolip “1999 depreminde Yüzbaşılar Mahallesinde oturuyordum. Eşim, 40 günlük bebeğim, 2 abim, yengem ve yeğenlerim toplamda 11 kişi vefat etti. Türkiye genelinde 10 ili etkileyen depremi en acı biz hissettik, onları en iyi biz anlarız. Elimizden gelen her türlü maddi, manevi desteklerimizi oralara ulaştırmaya çalışıyoruz. Gece saat 03.00 gibi uyuyorduk, yataktan düşerek uyandık ne olduğunu anlayamadık. Yarım saat, bir saat sonra tekrardan deprem olunca, o zaman ’deprem oluyor’ dedik. Olduğumuz yerden çıkamadık. 03.00 civarlarında oldu, ben 10-10.30 gibi çıktım. 6-7 saat enkaz altında kaldım. Kendim çıkamadım, komşumun oğlu çıkardı beni” diye konuştu.
“EN SON CENAZELERİ BULDUĞUMUZDA DUA ETTİK”
Deprem felaketine 36 yaşındayken yakalanan Kolip,“Bir kargaşa, 10 ili etkilemiş, burada da büyük bir kargaşa olmuştu. En son cenazeleri bulduğumuza dua ettik. Millet ne yapsın, toplu bir mezara atılmıyor zaten sırayla mezarla koyuluyorlar. Hiçbir yerden yardım alamadım. zaten çalışıyordum, sonrasında işime devam ettim ve emekli oldum. Allah devlete millete zeval vermesin. 1999’dan sonra deprem yönetmeliği değişmesine rağmen, halini görüyorsunuz. Adam altından kolon kesmiş. Şu anda devletimiz güçlü, her tarafa yetişiyor. 1999 depreminde gelen yardımlarla işçinin, memurun maaşını veren bir hükümet vardı. Şu anda ise 10 gün önceden maaşları yatıran bir hükümet var. Bunu siyaset yapmak için söylemiyorum. Ben emekliyim 20’sinde alıyorum baktım 13’ünde yatmış maaşım. İlk işim o bölgeye yardım göndermek oldu. Neden? O acıyı biz yaşadık çünkü. Bugün Hatay’da gördüğüm şeylerin aynısı 1999 depreminde vardı. Deniz kumundan inşaat yapmış adam, şimdi yönetmelik değişti, yine hiçbir şey yok. Depremden ziyade binalar öldürüyor insanları” şeklinde konuştu.