Uzmanından silo patlamasına yönelik önemli açıklama

Kocaeli'de TMO silolarında meydana gelen patlamaya ilişkin açıklamalarda bulunan Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Elma, Şeker, un, buğday gibi ürünlerin, belirli miktardan sonra tozlanmasından kaynaklı patlayıcı özelliğe sahiptir. Toz, ortam sıcaklığı ve yeterli hava üçü bir araya gelince patlama meydana geliyor. Yeterli havanın ortam içerisinde bulunması ve bunu harekete geçirecek olan ısıdır. Kıyafetlerimizden veya herhangi bir sürtünmeden kaynaklı oluşabilecek bir statik elektrikle bile patlama oluşabilir dedi.

Kocaeli'de TMO silolarında meydana gelen patlamaya ilişkin açıklamalarda bulunan Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Elma, "Şeker, un, buğday gibi ürünlerin, belirli miktardan sonra tozlanmasından kaynaklı patlayıcı özelliğe sahiptir. Toz, ortam sıcaklığı ve yeterli hava üçü bir araya gelince patlama meydana geliyor. Yeterli havanın ortam içerisinde bulunması ve bunu harekete geçirecek olan ısıdır. Kıyafetlerimizden veya herhangi bir sürtünmeden kaynaklı oluşabilecek bir statik elektrikle bile patlama oluşabilir" dedi.

Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Elma, dün TMO silolarında meydana gelen patlamaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Elma, "Tahıl, kendi içinde bulundurduğu karbon elementinden kaynaklı yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı etkiye sahiptir. Günlük hayatımızda da çok bilinmiyor ama şeker, un, buğday bu tarz ürünlerin belirli miktardan sonra tozlanmasından kaynaklı patlayıcı özelliğe sahiptir. Toz, ortam sıcaklığı ve yeterli hava, üçü bir araya gelince patlama meydana geliyor. Tahılda da aynı şekilde buradaki muhtemelen siloların içinde bulunan yüksek tozlanmadan kaynaklı olabilir. Yaşanan patlamanın neyden kaynaklandığını teknik inceleme ile anlaşılacak" diye konuştu.

"Denetim mekanizmasının eksikliklerden kaynaklı bazen patlama yaşanabiliyor"

Bu tür patlamaların yaşanabildiğini dile getiren Başkan Mehmet Ali Elma, "Denetim mekanizmasının eksikliklerden kaynaklı bazen patlama yaşanabiliyor. Tüm işletmelerin özellikle patlamadan korunma dokümanı dediğimiz dokümanla birlikte yaşanabilecek risklerin öncesinde çalışma yapması gerekir. Bununla birlikte bütün koşullarını yani hava sıcaklığının artması gibi şeyler düşünmek gerekiyor. Tozlanmanın çok fazla olması durumunda ne gibi önlemler almak gerekiyor? Bununla ilgili bilimsel ve teknik bir şekilde çalışmalara ayak uydurduğumuz sürece herhangi bir patlama söz konusu olmaz" şeklinde konuştu.

"Kıyafetlerden oluşan sürtünmeden bile patlama meydana gelebilir"

Başkan Mehmet Ali Elma, sözlerine şöyle devam etti:

"Buradaki en önemli şeylerden birisi maddenin yoğun şekilde tozuması. Onunla birlikte yeterli havanın ortam içerisinde bulunması ve bunu harekete geçirecek olan ısıdır. Kıyafetlerimizden veya herhangi bir sürtünmeden kaynaklı oluşabilecek bir statik elektrikle bile patlama oluşabilir. Patlamadan koruma dokümanının mutlaka hazırlanması ve özellikle tozun yoğun olduğu ortamlarda Atex yönetmeliği (Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik) olması gerekir. Atex yönetmeliğine uygun şekilde direktifin göz önünde bulundurup önlemlerin alınması gerekiyor. Yani biraz önce bahsettiğim gibi üç tane temel etken var. Bu üç temel etkene engel şekilde bilime ve tekniğe uygun önlemler alınması faciaların önüne geçecektir."

"Bu konunun da mutlaka önemsenmesi ve bununla ilgili de adım atılması gerekiyor"

Önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Elma, "Bununla ilgili asıl problemlerimizden bir tanesi bağımsız işletmelerde patlamadan korunma, dokümanıyla ilgili hazırlık yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Dokümandan sonra da özellikle alınması gereken önlemlerle ilgili çalışmaların yapılıp yapılmadığını da bilmiyoruz. Yani teknik incelemelerden sonra ancak bu konularla ilgili net ve detaylı bilgi verebiliriz. Ama şunu da mutlaka vurgulamak gerekiyor. İş güvenliği uzmanı arkadaşlarımızın ortak sağlık güvenlik birimleri üzerinden hizmet vermesi, işletmelerde özellikle bu konuyla ilgili işverenle ekonomik karşılıklı işçi-işveren ilişkisi olduğu sürece bu tarz denetimlerin sümen altı edilebiliyor. Bu tarz problemleri bir daha yaşamamak adına ortak sağlık güvenlik birimleri yerine özellikle Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, üniversiteler, sendikalar ve bakanlıkla ortak oluşturulacak bir enstitü tarafından bu işlerin yürütülmesi gerekir ve bağımsız iş güvenliği arkadaşlarımız tarafından da yaşanabilecek problem ve sıkıntıların önlenmesi için de çalışma çaba sarf etmesi gerekiyor. Bu konunun da mutlaka önemsenmesi ve bununla ilgili de adım atılması gerekiyor" diye konuştu.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme