Kocaeli'de 71 sınıf karantinada

Öğrenci ve Veli Derneği (Veli-Der) tarafından yayımlanan eğitimde 6'ncı hafta raporuna göre, Kocaeli'de 71 sınıfın karantinaya alındığı belirtildi

Öğrenci ve Veli Derneği (Veli-Der) Kocaeli Şubesi tarafından pandemi nedeniyle verilen bir buçuk yıllık aranın aradından başlayan yüz yüze eğitimin 6'ncı hafta raporu yayımlandı. Öğrenci ve Veli Derneği (Veli-Der) Kocaeli Şube Başkan Yardımcısı Beyhan Korkmaz tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 'Kocaeli'de bize gelen bilgilere göre 71 sınıf karantinadadır.

Yaşanılan sorunlar ülke genelinde devam etmektedir. Okullarda temizlik malzemesi, hijyen, havalandırma, temizlik görevlisi sorunu tespitlere rağmen gormezden geliniyor. Veliler temizlikçi! Afyon'da eğitimin temel ilkesi erişilebilirlik olmasına rağmen kapatilan köy okulları faaliyete getirilmediği için, taşımalı eğitimle eğitime devam eden çocuklarımız yaşamını kaybetti. Yaşamını kaybeden tüm çocuklarımızın ailelerinin, sevdiklerinin acısını yürekten paylaşıyoruz. Taşımalı eğitim çocuklarımızın gelişim dönemlerine ve gereksinimlerine aykırı bir uygulamadır. Çocuklarımızın için gerekli olan onlara en yakın okuldur. Servis araçları yönetmeliği ile bu kaza önlenebilecekken bu konuda da gereken yapılmamıştır. Servis araçları yönetmeliğinde gerekli değişiklik acilen yapılmalıdır.
'YETERLİ OKUL YAPILMALIDIR'
Ayrıca yüz yüze eğitim başlayalı 6 hafta olmasına rağmen bazı köylerde hala taşıma ihalesi yapılmamış Kocaeli'de ise daha yeni Kartepe Bölgesinde anlaşmaya varılmıştır. Dikili Yaylakurt Köyü' nde 25 lise öğrencisi, Dikili genelinde 100'ün üzerinde lise öğrencisi kişisel imkanları ile okullarına ulaşmaya çalışmaktadır. Zorunlu hallerde yapılacak olan taşımalı eğitimin araçlarının ve koşullarının iyi belirlenmesi gerekmektedir. Tamamlanmayan yerlerde taşıma ihalesi bir an önce yapılmalı, her çocuğumuzun ulaşabileceği koşullarda yeterli okul yapılmalıdır.
'GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMIYOR'
Alınması gereken tedbirler çok açık iken ısrarla gerekli önlemler alınmıyor. Bir an önce 15 bin öğretmen göreve başlatılmalı, yeterli öğretmen ataması, yeterli yardımcı personel istihdamı ve ek derslik sağlanmalı, sınıflar seyreltilmeli, aşı, havalandırma, hijyen, fiziki mesafe bütünlüklü bir şekilde yaşama geçirilmelidir.
'UZAKTAN EĞİTİME ULAŞAMIYORLAR'
Karantinaya alınan sınıflarda uzaktan eğitime geçilmektedir. Ancak çocuklarımızın ihtiyacı olan cihaz ve internet erişimi sorunu devam ettiği için çocuklarımızın büyük çoğunluğu karantina süresince uzaktan eğitime ulaşamamaktadır. Ayrıca karantina sırasında uzaktan eğitim noktasında da farklı uygulamalar yaşama geçirilmektedir. Havaların soğuması ile birlikte havalandırma sisteminin olmaması salgın açısından riski artırıyor. Tüm okullarda havalandırma sistemin sağlanması için bir an önce önlem alınmalıdır.
Karantinaya alınan sınıflarda görüyoruz ki çocuklarımızda pozitif vakaların çıkması ile birlikte velilerde de pozitif vaka artışı hızla yayılmaktadır. İşsiz kalma kaygısı veya ücret kesintisi riski nedeniyle çalışmak zorunda kalan veliler çocukları ve kendileri için PCR testi yaptırma konusunda endişe taşımaktadır. Ayrıca pozitif tanısı konulan ve karantinaya alınan sınıflarda çocuklarımızın bu zor dönemlerinde ebeveynlerine ihtiyacı vardır. Karantinaya alınan tüm sınıflarda karantina süresince ve pozitif tanısı konulan çocuklarımızın tedavisinin devam ettiği süre boyunca çalışan tüm velilere ücretli izin hakkı verilmelidir. Tüm öğrencilere, velilere, eğitim emekçilerine ücretsiz, düzenli PCR testi sağlanmalıdır.
'MEB ACİL DÜZENLEME YAPMALI'
Kasım ayı ile birlikte okullarda sınavlar başlayacak ancak MEB tüm uyarılarımıza rağmen sınavlarla ilgili bir düzenleme yapmadı. Karantinaya alınan sınıflar ve öğrencilerin yüz yüze eğitime devam ediyor olması çok ciddi mağduriyetler oluşturacaktır. MEB bu konuda acil düzenleme yapmalıdır. Okul başarı puanı uygulamasından vazgeçilmelidir. MEB, 7. ve 11. sınıflar içinde DYK'ların açılması kararı aldı. Ancak, alınan bu karar öğrencilerin salgında yaşadıkları öğrenme kayıplarını gidermeyi değil öğrencileri sınavlar için yatıştırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, MEB tüm öğrencilere yardımcı kaynak desteği sağlıyoruz diyerek soru bankaları dağıtmaya başladı. MEB'i yöneten akıl eğitimin sadece sınavlar için olduğunu düşünmektedir. Oysa eğitim çocuklarımızın dünyayı algılama aracı; ilgi ve yeteneklerini farketme olanağı; bilişsel, fiziksel, sosyal ve duyuşsal gelişme sürecidir. MEB, salgında dahi öğrencilerimizi yatıştırmaktan vazgeçmeli, çocuklarımızın gereksinimlerini karşılamalıdır.'

Bakmadan Geçme