İğne ipliği 53 yıldır elinden düşürmedi
Kocaeli'de yaşayan Servet Yılmaz çocuk yaşta babasının yanında başladığı yorgancılık mesleğini 53 yıldır özveriyle sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutan mesleğin son temsilcilerinden Yılmaz, çırak yetişmemesi sebebiyle mesleğin bitme noktasına geldiği söyledi.
Kocaeli'de yaşayan Servet Yılmaz çocuk yaşta babasının yanında başladığı yorgancılık mesleğini 53 yıldır özveriyle sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutan mesleğin son temsilcilerinden Yılmaz, çırak yetişmemesi sebebiyle mesleğin bitme noktasına geldiği söyledi.
Asıl mesleği oto elektrikçi olan Servet Yılmaz, 14 yaşında çırak olarak babasının yönlendirmesiyle yorgancılık mesleğine ilk adımını attı. 53 yıldır iğne ipliği elinden düşürmeyen Yılmaz, zamanla mesleğinde kendisini geliştirerek usta oldu. Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin kentteki son temsilcilerden Yılmaz, birçok genç kızın çeyizlik yorganını da dikti. Zamanla el yapımı yorganlara rağbetin azaldığını söyleyen Yılmaz, çırak yetişmemesi sebebiyle yorgancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi. Çift kişilik yorganı 5 saatte dikebildiğini söyleyen Yılmaz, yün yorgan fiyatının bin 200 - bin 500 TL, orlon yorganın bin TL, ipek yorgan ise 3 ila 5 bin TL arasında değiştiğini belirtti.
“14 yaşından beri bu mesleği yapıyorum”
Yorgancılığın zor bir meslek olduğunu söyleyen 66 yaşındaki Servet Yılmaz, “1970 yılında mesleğe başladım 53 yıldır yapıyorum. Babamın yanında çırak olarak başladım benim mesleğim aslında oto elektrikçiydi fakat babam beni yanına aldı. Uzun bir süre babamla beraber çalıştım sonra kalfa olarak çalıştım. 14 yaşından beri bu mesleği yapıyorum. Meslekte geriden yetişen yok, bu sebeple mesleği yapacak eleman kalmadı. Bizim yaşlarımızda birkaç kişi var, bizlerde fazla sürmez bırakırız. Makine çıkınca bizim mesleğimiz yavaş yavaş erimeye başladı. Hepsi fabrikasyon ve hazır o yüzden rekabet edemiyoruz” dedi.
“İğne ile kuyu kazıyoruz”
Yorgan fiyatlarının üretildiği materyale göre değiştiğini belirten Yılmaz, “Öğrenmek dikmek o kadar kolay değil, iğne ile kuyu kazıyoruz. Bunu hazırlıyorsun pamuk makinesinde yününü tarıyorsun, yorganın içine koyup ağızını dikip sopalıyorsun. Dikim aşamasına getiriyorsun. Sonra oturup kucağınıza alıp ufacık iğneyle dikmeye başlıyorsun. Terziyle bizimki hemen hemen aynı şey. Makineye koyduğun zaman yorulmazsın 5 dakikaya dikersin ama ben sabah başlıyorum akşam bitiriyorum. Sabah saat 09.00'da başladım 14.00'da bitti. Yorganlar piyasasına göre değişiyor yün yorgan bin 200 - bin 500 arası, orlon yorganı bin TL civarında, ipek yorganı olursa daha pahalı fakat ona rağbet olmadığı için yapmıyoruz. Müşteri isterse yapıyoruz onlarda 3 ila 5 bin TL'yi buluyor” diye konuştu.
“Çırak yetişmiyor”
Mesleğin bitme noktasına geldiğini ifade eden Yılmaz, “Kimse çocuğunu vermiyor, ‘yorgancı olarak şunu yetiştir' diyen yok. Çırak yetişmiyor çoğu kişi çırak olmadığı için dükkanını kapadı. Bizim gibi kalfalar da zaman geçtikçe yaşlanıyoruz yetişen de olmayınca meslek bitmek üzere. Yorgan makinesi çıktı ben günde 1 tane dikiyorum o günde 10 -15 tane dikiyor" şeklinde konuştu.
“Yün ve pamuk her şey için birebir”
Yün ve pamuk yorganın sağlık için birebir olduğuna da değinen Servet Yılmaz, "Ötekiler naylon pet şişelerden üretiliyor. Yün yorgan öyle değil adam koyununu kırpıyor, yıkıyor, kurutuyor getiriyor yorgancıya ‘bana bir yorgan yap' diyor. Yün ve pamuk yorgan en sağlıklısı, örtünürsün de altına koyup yatarsın da. Benim çoğu arkadaşımın boynu ağrıyordu onlara yastık yaptım ağrısı kalmadı. Yatak istedi yün yatak yaptım bel ağrısı kalmadı. ‘Sabah sağlıklı olarak kalkıyorum' diyor. Yün ve pamuk her şey için birebir” ifadelerini kullandı.