Gülhan Esen'i katleden sanık hakim karşısında

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde başkasıyla evlenen eski kız arkadaşı Gülhan Esen'i pusu kurarak öldüren zanlı ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, GülhanEsen'i hala sevdiğini söylerken, Gülhan'ın ablası ise, Kardeşimi çok sevdiğini iddia ediyor. Seven insan kıyar mı hiç? dedi.

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde başkasıyla evlenen eski kız arkadaşı Gülhan Esen'i pusu kurarak öldüren zanlı ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, GülhanEsen'i hala sevdiğini söylerken, Gülhan'ın ablası ise, 'Kardeşimi çok sevdiğini iddia ediyor. Seven insan kıyar mı hiç?' dedi.

Osmangazi Mahallesi Lokman Hekim Caddesi Halı Saha Sokak'ta bulunan site önünde 16 Mart 2024 tarihinde meydana gelen olayda, sabah saat 07.00 sıralarında işe gitmek için evden çıkan Gülhan Esen (24), otomobilde bekleyerek pusu kuran şahıs tarafından tabancayla ateş edilerek vuruldu. Esen kanlar içinde yere yığıldı, şüpheli ise kadını tekmeledikten sonra olay yerinden kaçtı. Hastaneye kaldırılan genç kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Cinayetten 7 ay önce evlenen Gülhan'ın öldürülmesine ilişkin başlatılan soruşturmada, bin saatlik güvenlik kamerası izlenerek zanlının kimliği tespit edildi. Gülhan Esen'in katili, takıntılı eski sevgilisi Muhammed T. (29) çıktı. Muhammed T'nin cinayetten sonra yakalanacağı korkusuyla toplu taşımaya binemediği, otelde de kalamadığı için sokak sokak yürüdüğü belirlendi. Sürekli yer değiştiren Muhammed T. olaydan 5 gün sonra İstanbul'da yakalanarak tutuklandı. Olaya ilişkin Muhammed T'ye yardım eden İ.T. ve M.Ö. hakkında da dava açıldı. İfadeleri alınan İ.T. ve M.Ö. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

'Gülhan ile 2020 yılında sevgili olduk, ayrılıp tekrar barışma dönemlerimiz de oldu'

Olaya ilişkin açılan davanın duruşmasına Gebze Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Muhammed T., taraf avukatları ve Gülhan Esen'in ailesi katıldı. Gülhan Esen tanıştığı dönemi anlatan sanık Muhammed T., 'Gülhan ile 2019 yılında aynı iş yerinde çalışmamız sebebiyle tanışıyorduk. 2020 yılında sevgili olduk, daha sonrasında ayrılıp tekrar barışma dönemlerimiz oldu. Gülhan babamı şikayet etmişti, bu sebeple onunla konuşmayı kestim. Babamı neden şikayet ettiğini bilmiyorum. Gülhan babamı tanımıyordu, babam da onu tanımıyordu. Kıskançlıktan olduğunu düşündüm. Bunun üzerine ben babasıyla konuşmayı denedim. Babasına durumu izah ettim. Babası olaya karışmayacağını söyledi' diye konuştu.

'Gülhan'a 'Evlenemezsin' dedim, inanmıyordum'

Babasını şikayet eden Gülhan Esen ile bir araya geldiğini söyleyen Muhammed T., 'O dönem Gülhan ile yeniden konuşmaya başladık. Bir süre tekrardan ayrıldık ve bana evleneceğini söyledi. 'Evlenemezsin' dedim, inanmıyordum. Daha sonra evlendiğini öğrendim. Cinayetten bir hafta kadar önce Gülhan ile tekrar görüştük. Evlendiğini öğrendiğimde tekrar konuşmayı denedim. Bana, 'Boşanırsam benimle tekrar evlenecek misin?' dedi. 'Ben nişanladım, sen de evlendin ancak boşanacaksın' dedim. Nişanlandığımı söylediğimde Gülhan kıskançlık krizine girdi. Bağırdı, çağırdı, küfür ve hakaret etti' şeklinde konuştu.

'Olay gününden 1 ay kadar önce Gülhan'ın evinin yerini öğrendim. 5 kez o sokağa gittim'

Mahkeme başkanının, 'Hakkında uzaklaştırma kararı vardı, ona rağmen niye görüştün?' sorusunu ise sanık Muhammed T., 'Sevdiğim için görüştüm. Tekrar ikna etmek istedim. Olay gününden 1 ay kadar önce Gülhan'ın evinin yerini öğrendim. 5 kez o sokağa gittim. Gülhan'a bana evleneceğini söylediği zaman inanmamıştım, araştırdığımda internetten adresini buldum. Adrese gittiğimde arabasının sütünde adını gördüm. Evden çıkar, konuşurum diye bekledim ama çıkmadı ben de işime gittim. Birkaç defa onu sokakta gördüm konuşmaya çalıştım. Bana evlendiğini söyledi. En son görüşmemde Gülhan'a nişanlandığımı söyledim. 'Boşanırsam biz evlenebilir miyiz?' dedi. Artık bittiğini söyledim. Bunun üzerine öfkelendi ve biz oradan ayrıldık' şeklinde cevapladı.

'Onu seviyorum'

Olay günü keyifli şekilde Gülhan Esen'in evinin önüne gittiğini dile getiren Muhammed T., 'Sahur vaktiydi. Gülhan beni görünce küfür ede ede geldi. Yüzünde morluk vardı. Düzgün konuşmasını söyledim. En son babamdan niye özür dilemediğini dile getirdim. 'Ben senin babandan niye özür dileyeceğim' dedi. Babamı neden şikayet ettiğini sorduğumda sebebi olmadığını söyledi. Sinirlendi, öfkelendi. En son arabaya doğru döndüm, arkamdan pis bir şey söyledi. Arabanın içinde silah vardı, aldım ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Onu sevdiğimi söylemiştim. Bu hiç bir zaman değişmeyecek. Şu anda dahi değişmedi, değişmeyecek de' dedi.

'Bunları ümidimi kesmemeye yordum'

Cinayetten sonra 5 gün kaçak durumda olduğunu ifade eden Muhammed T., 'Çocukluk arkadaşım İ.T'nin yanına gittim. Arabayı da kardeşimin iş yerine bıraktım. İ.T'den kıyafet istedim. Bana kıyafet getirdi. Ne olduğunu sorduğunda söylemedim, sadece polisin peşimde olduğunu belirttim. Beraber eniştemin yanına gittik. Enişteme kapıda birini vurduğumu söyledim ancak kimi vurduğumu söylemedim. Birkaç gün ortalıkta gözükmeyeceğimi söyledim. Daha sonra İ.T. ile sokaklarda dolaştık. İ'in deposuna tekrar geri gittim. Sonra oradan ayrıldım ve bir şey söylemedim. Daha önce tehdit edildim, ormana kaldırım bu sebeple silah bulunduruyordum. Gülhan, hayatında biri varken de benimle konuşuyordu. Gülhan ile ilişkimiz bittiği zamanlar birlikte vakit geçirirdik. Bunları ümidimi kesmemeye yordum' diye konuştu.

Gülhan Esen'in ablası Sümeyye Albayrak da, Muhammed T'nin kız kardeşini sürekli rahatsız ettiğini belirterek, 'Çalıştığı iş yerinde tanışmışlar. Yaklaşık bir ay görüşmeleri olmuş. Ondan sonra kardeşim bundan ayrıldı. Hatta kız kardeşim, Muhammed T'nin peşini bırakması için iş yerindeki güvenlikçi çocukla konuşmaya başlamış. Muhammed T'nin görüp, peşini bırakması için. Ardından kız kardeşim o iş yerinden ayrıldı' diye konuştu.

Cinayetten önce de üzerine araç sürmüş

Gülhan'ın çalıştığı fabrikada toplu bir kalabalık oluştuğunu, bu olay sırasında sanık Muhammed T'nin Gülhan Esen'in üzerine araç sürdüğünü anlatan Albayrak, sözlerine şöyle devam etti:

'O kalabalıkta arabayı kardeşimin üzerine sürmüş, kardeşim düşmüş. Oradaki herkes de zaten bu olayı görmüş. Oradaki kişilerin de isimlerini söyleyebilirim, onları getirebilirim. Bu olayın ardından kardeşim beni aradı ve yaşananları anlattı. 'Biz karakola gidiyoruz, sen de gel' dedi. Bende işten izin alıp karakola gittim. Birlikte bu şahıs hakkında uzaklaştırma kararı aldırdık. Ondan sonra bizim kapımızın önünde silahlar patladı. Annemler Erzurum'daydı. Annem ve babam o dönemlerde rahatsızdı. Bu sebeple olayı onlara söylemedik'

'Seven insan kıyar mı?'

Konuşması sırasında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Albayrak, 'Kardeşimi çok sevdiğini iddia ediyor. Seven insan kıyar mı hiç?' dedi.

Sanığın kız kardeşini sürekli rahatsız ettiğine dikkat çeken Sümeyye Albayrak, 'Biz uzaklaştırmayı aldıktan sonra evimizde bir kere kapının önünde silah patladı. Sonra bir kere de bizim kapının önüne gelmiş, yine Gülhan korkmuş. Bu arada bizim evi de biliyor. Ayrıca Gülhan'ın evini de, bizim evden çıkıp, kendi evine giderken takip ederek öğrendi. İnternette Gülhan'ın evinin adresi ne alaka?' diye konuştu.

'Bunun yüzünden o kız kedi gibi oldu'

Sanığın kız kardeşine şiddet uyguladığını da dile getiren Albayrak, 'Babamızın kalp rahatsızlığı vardı, kalp krizi geçirmişti. Ondan dolayı annem ile babama pek bir şey yansıtmayız. Genelde kendi aramızda, kendi içimizde halletmeye çalışırız. Gülhan da bana geliyordu ama ben gece uyuyamıyordum, onun yüzünden gece uyuyamıyordum. Evde tek kalamıyordu, normalde çok cesur bir kızdı, korkmazdı. Bunun yüzünden o kız kedi gibi oldu. Bu anlattıklarım son 5 yıl içinde yaşananlar, 1-2 yılda yaşananlar değil. Gülhan nişanlıydı, düğün zamanıydı. Hep beraber Oltu'ya gitmiştik. O zaman yine yazmış bu. Bana söylemedi, artık nişanlısı vardı ve ona söyledi. Birlikte karakola gittiler. Orada, 'Düğününüz var sizin, bunlarla kafa yormayın' diye geri göndermişler. Gülhan'ın yine nişanlılık döneminde kapının önünde gül buluyordu. Bu göndermiştir diye Gülhan direkt gidip çöpe atıyordu. Gülhan'ın içinde ona karşı sevgi olsa zaten başka biriyle evlenmezdi. Sonra Yusuf ile tanıştılar, Yusuf ile evlenme kararı aldılar. Numarasını bile değiştirdi. Konuşmak isteyen biri neden numarasını değiştirsin? Ulaşamasın diye neden uzaklaştırma kararı aldırsın?' şeklinde konuştu.

'Kim olduğunu bilseydim Gülhan şuan hayatta olurdu'

Gülhan Esen'in eşi Yusuf Esen de, 'Gülhan ile ilk tanıştığımda bu yaşananları bilmiyordum ama ilişkimiz evliliğe doğru gidince yaşananları anlattı. Rahatsız edildiğini, numarasını telefonundan engellediğini, sanığın kendisinin adına İnstagram hesabı açtığını söyledi. İsmini biliyordum ama kim olduğunu bilmiyordum. Kim olduğunu zaten bilseydim Gülhan şuan hayatta olurdu. Bilseydim hayatta olurdu. Ona engel olurdum. O da beni korumak istedi herhalde, bir şey yapmamdan korktu. Sadece isim olarak biliyorum. Biz nişanlıyken de zaman zaman rahatsız etmiş. Gülhan da korktuğu için mesajları siliyor, korkmuş olabilir' dedi.

Sanığın farklı numaralardan eşini rahatsız ettiğini anlatan Esen, 'Düğünümüz Erzurum'da olmuştu. Düğüne bir hafta kala sanık eşime mesaj atmış. 'Erzurum'a gelirim, seni bulurum' gibi şeyler yazmış. Bunun ardından biz karakola gittik. Şikayette bulunmak istedim. Mesaj atmış ancak attığı mesajları silmiş. Elle tutulur bir delil yok. Delil olmadığı için bize, 'Zaten düğününüz var, bunları kafaya takmayın. Döndüğünüzde şikayette bulunursunuz' dediler. Yardımcı olmadılar ve oradan çıktık. Evlendik, 7 ay geçti. 7 ay içinde hiç bir şekilde görüştüğünü düşünmüyorum, zannetmiyorum, olamaz' diye konuştu.

'Gülhan'ı saplantı haline getirdi'

Gülhan'ın ailesinin avukatı ise 'Sanığın anlatımları suçtan kurtulmaya yönelik, daha doğrusu suçun unsurlarını hafifletici veya kendini bir sebep uydurmaya çalışan mahiyette ifadelerdir. Ailenin anlatımları çok net. İddianame ve dosya kapsamıyla uyum göstermekte. Sanık ile Gülhan arasında sürekli ayrılıp barışılan belki bir ilişki yaşanmış olabilir. Ancak çok uzun süredir Gülhan'ı görmediği sabit. Daha sonrasında yine kendisi hiçbir sebep ortada yokken, saplantı haline getirmiş. Muhtemelen Gülhan'ın adresini bularak Gülhan ile iletişime geçmeye çalışıyor. Gülhan ile iletişime geçemediği için de defalarca takip ettiği Gülhan'ı tasarlayarak, önceden planlayarak, Gülhan'ı önce vurduktan sonra yerde darp etmeye devam ederek canavarca hisle öldürme eylemini gerçekleştirdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep ediyoruz' ifadelerini kullandı.

'Cinayet olayına diyecek bir şeyimiz yok'

Sanık Muhammed T'nin avukatı da, '5 yıl boyunca toksik bir ilişki yaşanmış. Küsmüşler, barışmışlar, kavga etmişler, dövüşmüşler, şikayet etmiş geri almış, bu şikayet etmiş geri almış. Cinayet olayına diyecek bir şeyimiz yok. Tabii ki bir eylem var ama bu eylemin neden kaynaklandığı, nasıl kaynaklandığı, yani bir insanı çok sevdiği belli... Bunu ablası kabul ediyor aslında Muhammed'in çok sevdiğini. Tabii ki karşı tarafın acısını da anlıyoruz. Biz şu aşamada cep telefonunun karakoldan alınarak, polisten alınarak incelenmesini istiyoruz. Çünkü orada çok kayıtlar var. Bir kaç tanığımız da olacak. Bugün ilk celse itibariyle karşı tarafı dinlemek adına tanıklarımızı hazır etmedik. Gelecek celse bunları da hazır edeceğiz ve etraflıca da olayı değerlendireceğiz. Şimdilik diyeceğimiz bunlardan ibaret' dedi.

'Enişte birini vurdum, ben bir süre kaybolacağım'

Muhammed T'nin eniştesi tutuksuz sanık M.Ö. de, sanığın olay günü evine gelip, 'Enişte birini vurdum, ben bir süre kaybolacağım. Aileme haber ver' dediğini ifade ederek, 'Üstüm müsait değildi, uykudan uyanmıştım. Sokağa çıkamadım. 'Ne oldu?' diye sorunca kaçtı. Bizim bu konuşmamız 30 saniyeyi geçmemiştir. Üstümde müsait olmadığı için arkasından gidemedim. Yanında diğer sanık İ.T. yoktu, tek başına gelmişti. 'Ne oldu?' sorusunu da kiminle kavga ettin gibisinden sordum. Açıkçası ben kavga olduğunu düşündüm. Bizim literatürümüz mü diyelim, yoksa şivemiz mi bilemem ama 'vurdum' dediğiniz zaman bir yumruk da vurabilirsiniz, bir taş da vurabilirsiniz ya da başka bir cisimle de vurabilirsiniz. Kavga olduğunu düşündüğüm için fazla umursamadım' cümlelerini kullandı.

'Canımız çok yanıyor'

Duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Gülhan'ın kız kardeşi Rabia Albayrak, 'Gencecik, hayatının en güzel döneminde yaşam hakkı elinden alındı. Aşık olduğunu, sevdiğini söyledi. Biz biliyoruz ki sevgi zarar vermez, sevgi incitmez. Seven erkek sevdiği kadının saçının teline zarar gelsin istemez, kaldı ki 7 kurşunla vuruyorsun, tekmeliyorsun. Adalete güvenmek ve adaletin sağlanmasını istiyoruz. Canımız çok yanıyor. Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi gerekiyor. Lütfen artık bir şeyler yapılsın' dedi.

'Ben neden korkuyorum arkadaşlar?'

Gülhan'ın arkadaşı ise, 'Ben sabahın 05.30'unda 20 dakika servise yürüyorum. Ben neden korkuyorum arkadaşlar? Ben arkadaşımın ölümünden sonra korkuyorum, karşıma birisi çıkar diye korkuyorum. Belki aynı şeyi bende yaşayacağım. Kendisi benim ortaokul, sıra arkadaşımdı' diyerek gözyaşlarını tutamadı. Gülhan'ın akrabaları da yaşananlara tepki gösterdi.

'Bir an önce adaletin sağlanmasını istiyoruz'

Albayrak ailesinin avukatı Fırat Can Güngör, 'Bir an önce adaletin sağlanmasını istiyoruz. Umuyorum nisan ayında burada Gülhan için adaleti yeniden sağlayacağız. Yargılama ile ilgili emniyetten raporları bekliyoruz. Bu raporlarda bir takım eksiklikler var. Bunların incelenmesi neticesinde adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Biz bu mücadeleyi bırakmayacağız. Sanığın en ağır şekilde ceza alması için savunmalarımızı yapıyoruz' şeklinde konuştu.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme