Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1 günlük milli yas ilan ediyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ülkemizde 1 günlük yas ilan edilmesini kararlaştırdık' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası ülke ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, yeni anayasa mesajı vererek, "85 milyon olarak yeni yüzyılda yeni anayasa ülküsünü gerçeğe dönüştürmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu kendimiz için istemiyoruz, Türkiye'nin, milletimizin buna ihtiyacı var. Siyaset kurumu sivil anayasa yapabilecek kudrete, toplumsal temsiliyete sahiptir. Türk demokrasisi yeni ve sivil anayasasını ülkemize kazandırmalıdır." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Gençlerimiz için koşturmaya devam ediyoruz. Komşulardan hükümet ve devlet başkanlarını ülkemizde ağırladık. Kuveyt Emiri ile ilişkilerimizdeki 60. yılını manasıyla yaşadık. İşbirliğimizi bir adım öteye taşıdık. Ticaret hacmimizi 5 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Azerbaycan'a desteğimizi yineledik. Azerbaycanlı kardeşlerimizin Kahramanmaraş'ta inşa ettirdiği deprem konutların yapımı devam ediyor. Azerbaycan'ın Ermenistan'la yürüttüğü barış görüşmelerini de yakından takip ediyoruz. 4 köyün Azerbaycan'a bırakılmasını memnuniyetle karşıladık. Azerbaycanlı kardeşlerimiz barış isteyen taraf olduklarını defalarca gösterdiler. Aynı tavrı Ermenistan'da da bekliyoruz. Yabancı güçlerin oyununa gelinmemelidir.
"Mevcut Anayasa Türkiye'yi taşımıyor"
Yamalı bohçaya dönüşen 82 Anayasası ile ağır aksak bugüne kadar gelebildik. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını darbe anayasasıyla karşıladık ve geçirdik. Mevcut anayasanın yeni Türkiye'yi taşıması mümkün değildir. 'Yeni yüzyılda yeni anayasa' ülküsünü gerçeğe dönüştürmek gerekiyor. Biz bunu kendimiz için istemiyoruz. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Danıştay programı ve meclis grup toplantımızda yeni anayasa dair perspektifimizi ortaya koyduk. Tüm kesimlerin süreci sahiplenmesini arzu ediyoruz.
"Siha teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız"
Türkiye'nin tarih yazdığı alanların başında hiç kuşkusuz savunma sanayi vardır. 2002 yılanda yüzde 80 dışarı bağımlıyken, bugün neredeyse tamamını yerli ve milli imkanlarla karşılıyoruz. Geçen sene 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. 50'den fazla ülke Türk şirketlerinin ürettiği İHA'ları kullanıyor. Sadece askeri alanlarda değil tabii afetlerde de İHA'lar önemli rol oynuyor. İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindeki heyetin vefat ettiği helikopter kazasında İHA'ların önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bayraktar akıncı TİHA İranlı kardeşlerimizin talebi üzerine arama kurtarma çalışmalarında aktif rol üstlendi. Zorlu hava şartlarına rağmen 7,5 saat arama tarama faaliyeti yaparak, toplam 2 bin 100 km'lik uçuş gerçekleştirdi. Savunma sanayimizin belirli çevreler tarafından ülkemizi hedefe konulduğunu biliyoruz. Tüm itibar suikastlarına rağmen özveriyle çalışan şirketlerimize teşekkür ediyorum. Deniz Kurdu 2 tatbikatında, savunma kabiliyetimizi bir kez daha izleme fırsatı bulduk. Donanmamız Mavi Vatan'ın savunulmasının yanı sıra küresel barışa da katkı sunuyor. Tüm komutanlarımızı ve askerlerimizi tebrik ediyorum.
"Yunanistan'la temaslarımızın artmasından memnunuz"
Yunanistan Başbakanı sayın Miçotakis'in yaptığı ziyaret ilişkilerimizde yeni sayfa açma irademizin en son göstergesi oldu. 3. tarafların müdahalesine gerek olmadan Yunanistan'la temaslarımızın artmasından memnunuz. Elbette birkaç görüşmeyle tüm sorunları çözecek değiliz. Ortak menfaatlerimiz odluğu hususlarda uzlaşma zemini aramaktan imtina etmeyeceğiz. Miçotakis'in bizlerle aynı hisleri paylaştığını görüyoruz. Türkiye uzatılan hiçbir eli havada bırakmaz. Gürcistan ile işbirliğimizi geliştirme irademize de bir kez daha ortaya koyduk. FETÖ ile mücadelede daha fazla desteğini almayı ümit ediyoruz. Sayın Başbakanın bizle aynı fikirde olduğunu görmek memnuniyet vericiydi.
"Aile, kültür emperyalizmine karşı en sağlam kalemizdir"
Ne mutlu bizlere ki, aileye değer veren, aile yaşantısını önemseyen, mukaddes sayan bir köklü geleneğe sahibiz. Aile Türk toplumunun temelidir, tespitini yapan Anayasamız devletin aileyi koruma görevlerini tek tek sıralamıştır. Alkol, içki, uyuşturucu gibi insan sağlığını ve aileyi tehdit eden belalarla mücadelede geniş bir yelpazede devletin sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiştir. Aile, kültür emperyalizmine karşı en sağlam kalemizdir. Son yıllarda aileye yönelik tehditlerin giderek arttığını müşahade ediyoruz. Dünyanın birçok bölgesinde artık toplumlar yaşlanıyor. Yalnız yaşamayı tercih eden birey sayısı ve boşanma oranları artarken, evlilik oranları buna bağlı olarak hane başına düşen çocuk sayısı azalıyor. Evlilikler ve doğurganlık hızı azalırken tek ebeveynli ya da parçalanmış ailelerin sayısı günden güne çoğalıyor. Bu küresel trendden maalesef biz de olumsuz etkileniyoruz. TÜİK'in 2023 yılı doğum istatistikleri endişe vericidir. Buna göre 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı 2023 yılında 1,51'e gerilemiştir. Yani nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız. Açık söylüyorum, bu Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir bir felakettir. Biz bu tabloyu gördüğümüz için sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. Eleştiriye uğradık. Maalesef zaman bizi öngörülerimizde haklı çıkardık. Nüfus millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha kararlı olacağız.
Belediyelerin görevi gazetecileri özel uçaklar tutup şarap festivaline götürmek değil
Ülkemizde 31 Mart seçimleriyle el değiştiren bazı yerel yönetimlerin ilk icraatlarından biri görüyoruz ki, içki tüketiminin yaygınlaştırılması oluyor. Milletin onca talebi ve beklentisi varken bu toplantıları kaygı verici görüyorum. Belediyelerin görevi gazetecileri özel uçaklar tutup şarap festivaline götürmek değil, gençlerimizi alkol belasından uzak tutmaktır. Aile müessesesi ile bireyin ruh ve vücut sağlığını tehdit eden her türlü politikanın karşısındayız. Güçlü aile yapısının tesisi için üzerimize düşen her görevi sorumluluk bilinciyle adım adım fert fert planlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
1 günlük milli yas ilan edildi
Asırlardır aynı coğrafyayı paylaşıyor, barış içinde yan yana çalışıyoruz. İran'ın Filistin davasına verdiği güçlü desteği her zaman takdirle karşıladık. Astana sürecinden itibaren İran'la yakın diyalog içindeydik. İran'a karşı uygulanan tek taraflı yaptırımlara katılmayarak komşuluk hukukumuzu yerine getirdik. Merhum Reisi'yi 24 Ocak'ta Ankara'da ağırlamış, ilişkilerimizi ileriye taşımıştık. Helikopter kazasından sonra İran makamlarıyla temasa geçerek arama kurtarma çalışmalarına katkı vermek için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Kabine toplantımızda İran halkının yaşadığı derin acıyı paylaşmak üzere ülkemizde 1 günlük milli yas ilan edilmesini kararlaştırdık. İranlı kardeşlerimizin tekrar başı sağolsun diyoruz."