Tahsin  Keskin

Şimdi oldu mu bu yaptığınız?

Tahsin Keskin

Çok iyi gidiyorduk.

Harikaydık.

Her şey devletin kontrolü altında ve beklenilenin çok altında rakamlarla gidiyorduk.

Can kayıplarımız vardı ama yine de iyiydik.

Ne olduysa dün gece oldu.

Vallahi anlamıyorum!

Billahi anlayamıyorum!

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Allah aşkına!

Nasıl bir toplumda yaşıyoruz.

Dün gece geç saatlerde duyuruldu.

2 günlüğüne sokağa çıkma yasak, diye.

Yasağın başlayacağı duyurulunca marketler, fırınlar, bakkallar hınca hınç doldu taştı.

Dışarıdaki insanlar birbirine yapışık halde sıra beklediler.

Ne sosyal mesafe dinlediler ne de temastan uzak durdular.

Sokağa çıkma yasağının amacı neydi?

İnsanlar arasındaki sosyal teması ortadan kaldırarak virüsün yayılmasını engellemek ya da en azından gecikmesini sağlamaktı.

Şimdi oldu mu bu yaptığınız?

Çocuklarınızı, yaşlılarınızı bu derece risk altına bıraktığınıza değdi mi?

Sadece 2 gün için dayanamayıp kendinizi de çevrenizdekileri de risk altına soktunuz.

Ekmeksiz kalanınız oldu mu bugün?

Aç kalanınız oldu mu bugün?

Bu yaptığınız olmadı işte.

Şimdi sil baştan geriye döneceğiz.

Dün akşam sokağa çıkanlar hiç değilse kendilerini karantinaya alsınlar da başka insanların günahlarına girmesinler.

Bir hafta on gün içinde vaka sayılarında ciddi artış olursa şaşırmayacağım.

İşte o zaman uzun süreli sokağa çıkma yasağına hazırlıklı olun.

Çünkü benim toplumum sadece bundan anlıyor maalesef.

Böyle kanun olur mu?

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete karşı %50 ceza artırımına dair kanun mecliste görüşülüyor.

Yani sağlık çalışanına şiddet uygulanırsa %50 daha fazla ceza alacak.

Diğer bir anlamıyla ne en ufak bir ses ne de en ufak bir söz hakkınızın olmadığı gibi astığı astık kestiği kestik bir meslek grubu yaratıyoruz.

Bu durum şiddeti önlemeyeceği gibi aksine şiddeti körükleyecektir.

Çünkü derdini anlatamayan hastaya tehditkar bir yaklaşım içinde olan sağlık çalışanın gözü zaten ‘’Beyaz Kod’’ da iken bir de kanun gücü de verirseniz işi çığırından çıkarırsınız.

Sağlık sektörü kadar şikayet edilen başka bir meslek grubu var mıdır bilmiyorum.

Bir de onlara böyle bir zırh edindirirseniz karşı taraf kendi cezasını kendisi verir durumuna gelir ki, bu da toplum için en büyük tehlikelidir.

İşin başka bir yönü daha var.

Sağlık çalışanlarının önemi elbette çok büyük ama diğer meslek gruplarının önemi yok mu diye sormazlar mı size?

Örneğin öğretmen ve polisin uğradığı şiddet daha mı az önemli.

Bu meslek gruplarını daha da çoğaltabiliriz.

Toplumun geriye kalan meslek gruplarına, siz sağlıkçı değilsiniz onlar kanun önünde iki kere eşit mi diyeceksiniz?

Kısacası kanun önünde herkes nasıl eşitse meslek grupları da eşit olmalıdır.

Bu kanunu çıkartmadan bir daha düşünün.

Yazarın Diğer Yazıları