Tahsin  Keskin

Lastik İş ve yalama basına öfke büyüyor!

Tahsin Keskin

Covid-19 illeti sebebiyle toplum olarak çok zor zamanlar geçirdiğimiz bu günlerde özellikle toplumsal konulara girerken bir değil iki kere dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Biz bu dikkati ve özeni gösterdikçe birileri fütursuzca, gözümüze sokarcasına hareket ediyor.

Nedir bu aymazlığınız?

Biliyorsunuz, bu hafta Lastik İş Sendikası ile lastik işverenleri arasında toplu iş sözleşme imzalandı.

Yapılan sözleşme göre lastik işçisi ilk altı ay için % 7,2, ikinci ve üçüncü 6 ay için enflasyon, dördüncü 6 ay için de enflasyon ve artı 1 puan ücret alacak. 

Yani anlayacağınız lastik işçisi hemen hemen enflasyona yakın rakamlara 2 yıl boyunca çalışacak.

Lastik işçisinin tarihindeki en kötü anlaşması yapıldı.

Lastik işçiliği çok zor bir o kadar ağır bir meslektir.

Diğer sektörlerdeki meslek gruplarına benzemez.

Öyle ki lastik imalat sektöründe çalışan işçiler üzerinde yapılmış olan bilimsel çalışmalar, mesane, mide, akciğer ve çeşitli kanserlerden ötürü ölüm oranlarının normalden yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. 

Bütün bunlara rağmen Lastik İş Sendikası nasıl olur da böyle bir anlaşmaya imza atar kimse anlayabilmiş değil.

Ancak lastik işçisi orada dönen dolapların çok farkında.

Her şeyi biliyor.                                               

Hatta işçi artık patlama noktasında.

Telefonda öyle şeyler anlatılıyor ki kulaklarınıza inanamazsınız.

Şu pandemi illeti bitsin hepsini yazacağız zaten.

Yani kısacası bu anlaşma tam bir rezillik, tam bir kepazelik.

Bu rezilliğin ve kepazeliğin bir başka boyutu daha var.

Lastik İş Sendikası’nın attığı bu imzayı işçiye başarı gibi gösteren Kocaeli’deki yalama trolcü haber siteleri.

Aylık 2 bin liraya yalamalık yapıyorlar.

Kimse yanlış anlamasın, bu tabir onların kendileri için kullandığı sıfatlardan biridir.

Onlar için hakaret sayılmaz yani, bu onlar için iltifat…

Hatta yalamalık konusunda da yarış içinde olduklarını söylesem abartmış olmam herhalde.

Onlara biraz daha iltifat edelim o zaman.

Hiç mi utanmıyorsunuz yalamalar?

Hiç mi ar etmiyorsunuz?

Gecesi gündüzü olmayan, evine birkaç kuruş götürmek için sağlığını tehlikeye atan lastik fabrikası çalışanlarının paralarını reklam adı altında sendikadan alıp, sendikanın yaptığı kepazeliği süsleyip püsleyip işçiye çok iyi anlaşma diye algı yapmaya vicdanınız ve aklınız nasıl el veriyor.

Gün gelecek, sizin yazdığınız o klavye bile sizden hesap soracaktır, bundan emin olun.

Gerçi bu tür inançlarınız olsaydı, Lastik İş Sendikası’na bu anlaşma için o övgüleri yapmazdınız, yapamazdınız.

Oradan gelen parayı çocuklarınıza nasıl yediriyorsunuz?

O işçinin ettiği beddua sizi tutmayacak mı sanıyorsunuz?

Hani siz bazıları için devrini tamamlamış bitik kalemler diyorsunuz ya!

Emin olun, sizin bitişiniz onlardan daha erken oldu.

Artık yok hükmündesiniz.

Sizin de devriniz kapanmıştır.

Çapsız olduğunuzu biliyordum ama bu kadar sefil olduğunuzu düşünmemiştim.

Lastik işçilerinin telefonlardaki ağlamalarını hatırladıkça öfkem daha da kabarıyor.

Lastik işçisini kimse aptal yerine koyamaz.

Emin olun, onlar sizden çok daha zeki ve her şeyin farkındalar.

Size söyleyeceğim artık tek cümle var.

İnsanlığınızdan utanın korkak, sefil çapsızlar.

Lastik İş’in gerçek emekçilerine sesleniyorum;

Kocaeli Zirve Gazetesi olarak, her ne koşul olursa olsun sizin yanınızdayız.

Sizin sesiniz olmak için buradayız.

Hiç endişeniz olmasın.

Telefonda bana ‘’ya sizi de reklamla kandırırlarsa’’ o zaman sizde susarsınız demiştiniz ya.

Şimdi buradan da taahhüt ediyorum.

Kocaeli Zirve’de sizin alın terinizle kazanılmış o paralarla gelecek Lastik İş Sendikası’nın reklamı asla yayınlanmayacaktır.

Size söz veriyorum.

Ayrıca bizi satın alacak para daha icat edilmedi.

Bizi de o çapsız sefiller gibi düşünmeyin.

Kapımız da, yüreğimiz de, haber sitemiz de size her zaman sonunu kadar açık olacak.

Bu arada bir sözüm de lastik işverenlerine olacak;

İşçiye enflasyona yakın bir oranda zammı layık görürken sizin de lastik fiyatlarınız umarım enflasyona yakın oranda artar.

Olur mu dersiniz?

Tabii ki imkansız.      

Siz, Türk işçisini ve halkını yemeyeceksiniz de kimi yiyeceksiniz?

Ama şunu unutmayın;

Yeri gelince boğazınızda takılıp kalmasını da biliriz.

Yazarın Diğer Yazıları