Dün çok yoğun olduğum bir zaman dilimi içinde telefonum çaldı.
Ankara’dan arayan bir bayan, avukat olduğunu ve Kocaeli Zirve Gazetesi’ne tekzip metni göndermek istediğini söyledi.
Kendimi tanıttıktan sonra, ‘’öyle miii?’’ yani aradığımız adamı bulduk der gibi bana sizin bir köşe yazınızla ilgili tekzip metni göndermek istiyoruz, dediler.
Avukat Hanım’a tekzip metninin hangi yazımla alakalı olduğunu sorduğumda, 18 Nisan 2020 tarihindeki ‘’Kocaeli halkının maskesi nerde?’’ başlıklı köşe yazımla ilgili olduğunu söyledi.
Yazıyı çok iyi hatırlıyordum ama davalık ne olabilir diye yazıyı hemen bir daha okudum.
Sonra defalarca okudum.
Kocaeli Eczacı Odası’nın bu yazıda bana dava açacak gerekçesinin ne olabileceğini hala anlayamadığım için hukukçu arkadaşlarımın yanı sıra hukuk işleriyle bir hayli meşgul olan diğer arkadaşlarıma da gönderdim.
Gelen bütün cevaplar, böyle bir dava gerekçesi olamaz, takma kafana dediler.
Davalık olmak ya da olmamak derdinde değildim aslında.
Kafaya taktığım şuydu; Kocaeli Eczacı Odası neden bana dava açmak istiyordu?
Çünkü orada üstünde durduğum konu maskelerin eczanelere neden gelmediği veya hükümetin ve yerel yönetimlerin neden yeteri miktarda maske üretmediğini sorgulamıştım.
O dönemi hatırlarsanız, telefonlarımıza maskenizi alabilirsiniz diye mesajlar geldiği halde vatandaşın eczanelerden maske bulamadığını ve hükümeti çokça suçladığını hatırlayacaksınız.
Hatta o zamanlar hükümet, maske konusu ile ilgili çok ciddi baskılara maruz kalmıştı.
Benim de o günkü yazıdaki eleştirimin odak noktası yerel yönetimlerdi.
İyi güzel de Kocaeli Eczacı Odası’nın dava açmak isteyiş sebebini hala anlayamamıştım.
Gerçi şimdi de anlayabilmiş değilim ama gelin birlikte bir beyin fırtınası yapalım ve anlamaya çalışalım.
Kocaeli Eczacı Odası’na sadece bazı sorular sorduğum halde oda olayı neden kendi üzerine alınmıştır?
Kocaeli Eczacı Odası neden suçluluk duygusu içine girmiştir?
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali,
Yoksa eczanelerde maske gerçekten vardı da halkı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümete karşı kışkırtmak için mi vatandaşa maske vermediler?
Yani Gezi Olayları benzeri bir halk isyanı gibi bir şeyler mi planlanmıştı?
Eczacılar Odası'nın Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a bakış açısının ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz.
Kimlerin darbe hezeyanı ile tutuştuğunu Sayın Cumhurbaşkanımız defalarca kendisi bizzat açıklamıştır.
Acaba bu darbeci zihniyete destek amaçlı yapılan bir organize iş miydi?
Bunları açık açık soruyorum ve Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya sesleniyorum;
Maskelerin eczanelerde bulunmadığı o dönemler için Kocaeli’den başlayarak eczanelere yönelik bir soruşturma çok şeyi açığa çıkaracaktır.
Bu işin altından bana pis kokular geliyor çünkü.
Şimdi Kocaeli Eczacı Odası’nın bana dava açmak için tekzip metni gönderdiği 18 Nisan tarihli o köşe yazısını noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum;
‘’Kocaeli halkının maskesi nerde?’’
İki haftadır maskeleriniz gelecek, geldi, geliyor derken maskesiz bir haftayı daha geride bıraktık.
Kocaeli Eczacı Odası Başkanı Bilal Arpacı, 200 bin kişiye yetecek kadar dağıtım yaptık, diyor.
Geriye kalan sokağa çıkma yasağına dahil olmayan 1 milyon 300 bin vatandaşı ne yapacağız Sayın Arpacı?
Maske almayı bırakın ekmek almaya parası olmayanlar ne yapacak?
Covid-19 belasından korunmak için en önemli koruyucu olarak maskenin önemi anlatılmıyor mu bu halka?
O zaman Kocaeli halkının maskeleri nerede?
Bir şeyi açıkça söyleyelim.
Maskelerin ücretsiz dağıtacağını bildiren merkezi hükümet, bu konuda gerektiği kadar hızlı davranamadı maalesef.
Merkezi hükümet gerektiği gibi aksiyon alamadığını anladık da yerel yönetimlerin de maske konusunda neden bu kadar yetersiz kaldığını hala anlayabilmiş değilim.
Hani günlük on binlerce maske üretiyordunuz.
Size soruyorum Kocaeli Büyükşehir Belediyesi!
Size soruyorum İzmit Belediyesi!
Ürettiğinizi ballandıra ballandıra anlattığınız o maskeler nerde?
İzmit Belediyesi, bir-iki halk pazarının girişinde ücretsiz maske dağıttı, sonrasında halka da dağıtacağını duyurdu ama yapmadı.
Sayın Hürriyet, ne oldu bizim maskelere?
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi günlük 17 bin maske ürettiğini açıkladı.
Bu maskeleri sadece kamu kurumlarında çalışanlar için mi üretiyorlar acaba?
Kocaeli halkının maskeleri nerde Sayın Büyükakın?
Diğer belediyeleri saymıyorum bile.
Çünkü onlar belediyecilik oynuyorlar.
Bir sözümde Kocaeli’ndeki eczanelere olacak.
Çoğunuz iktidara muhalif olduğunuz için, hükümetin ücretsiz maskeleri eczanelere ulaştırma konusunda ne kadar yetersiz kaldığını halka anlatırken öyle mesut ve bahtiyarsınız ki, anlatamam.
Lafı eğmeden bükmeden direkt soruyorum o eczacılara;
Bu şekilde merkezi hükümetten öcünüzü mü alıyorsunuz acaba?
Halkın canı ile boğuştuğu ve birinci önceliğin maske olduğu şu günlerde maskesi olup da halka vermeyenin, hastaların vebali üzerine olsun mu?
Fırına, markete, benzin istasyonuna ani baskınlar düzenleniyor da eczanelere neden düzenlenmiyor?
Eczanelerin depolarına bir baskın yapın bakalım, oradan neler çıkacak.
Kusuruma bakmayın, yine kitabın ortasından konuştuğum için.
