Doktorlarımıza, hemşirelerimize, hastanelerde çalışan mesul müdüründen temizlikçisine kadar kim varsa bunlara kalkan eller kırılsın.
Sağlık çalışanlarımız, her zaman bizim göz bebeğimizdir ve hep öyle kalacaklardır.
Ancak bir de sağlık kuruluşlarının var oluş sebebi olan hastaların, hak ihlalleri konusunda yetkililerin gerektiği gibi harekete geçmemesi toplumsal bir reaksiyona doğru gittiğini de görmek gerekiyor.
Özellikle en doğal yaşam hakkının ihlalleri ile ilgili olarak Kocaeli’deki bazı hastanelerdeki gelişmeleri endişe ile takip ediyorum.
Üzülerek itiraf etmeliyim ki, Kocaeli’de yaşayanların bu kentteki bazı özel hastanelerin dokunulmazlıklarının olduğunu artık yüksek sesle dile getirdiğine şahit oluyorum.
Hatta daha da ileri gidersek özel hastanelerdeki bazı ölüm vakalarının bile adli makamlar tarafından kapatıldığı kuşkusunu taşımaya başladık.
İşte şimdi anlatacağım olay da bunun bir örneği olacak.
Yaklaşık 2 buçuk yıl önce yaşanan sağlık skandalı ile ilgili olarak Kocaeli’deki yetkililer kör, sağır, dilsizi oynuyor resmen.
Bu olay, babasını hastanede emin ellere bıraktığını düşünüp, 2 saat sonra cenazesini alan bir evladın isyanıdır.
Bu aynı zamanda hukukun Kocaeli’de nasıl işlemediğinin nasıl işletilmediğinin bir isyanıdır.
Bu aslında bu toplumda herkesin başına gelebilecek bir ihmalin karşısındaki hukuk garabetine karşı bir isyandır.
İsyanlardaki evlat: Selçuk Kara
Kaybedilen baba: Fikret Kara
Hastane Adı: Özel Konak Hastanesi
Babasının anjiyo ameliyatını doktorun gerçekleştirmediğini, hatta babasının ameliyatının gerçekleştiği anda doktorun ameliyathanede olmadığını bir dedektif gibi araştıran Selçuk Kara, savcılıktan gelen ‘’Doktor hatası yoktur’’ yazısına resmen isyan ediyor.
Doktorun girmediği bir ameliyatta doktor hatası yoktur kararı ile ne yapılmak isteniyor acaba?
Doktorun girmediği bir ameliyatta hastaya nasıl anjiyo yapılıyor?
Doktorun ameliyata girmediğini, doktorun Fikret Kara’nın ölümünden sonra ameliyathaneye girdiğini belgelerle kanıtladığını belirten Selçuk Kara, babasının Özel Konak Hastanesi’nde ihmaller nedeniyle öldüğünü ve bunun için hastaneye açılması gereken soruşturmanın gerektiği gibi yapılmadığını söylüyor.
Babasının ölümünden sonra çok büyük acı ve ızdırap yaşayan Selçuk Kara’nın iddiasını kendi ifadesi ile aktarıyorum.
‘’17 Aralık 2019’da babam Fikret Kara, kalp krizi nedeniyle sabah saat 07:20’de 112 Acil Servis tarafından icap listesinde Kardiyoloji Doktoru var olduğu gerekçesi ile Özel Konak Hastanesi Acil Servisi’ne teslim edildi.
Hastanenin acil doktoru hastayı gördükten sonra saat 08:00 sıralarında babam Fikret Kara, anestezi uzmanı eşliğinde ameliyathaneye indirildi. Bütün bunlar olurken Kardiyoloji Doktoru hala ortalıklarda yoktu.
Ameliyathane alınan babama saat 08:14’te girişimsel anjiyo yapılıyor. 08:27’de anjiyo ameliyatı bitiriliyor. Bunların hepsi bendeki evraklarda kayıtlıdır.
Sonra hastanenin Kardiyoloji Doktoru Yaşar Genç, anjiyo ameliyatı yapıldıktan sonra ameliyathaneye giriyor, hastamızın ölüm raporunu hazırlıyor.
Savcılığa suç duyurunda bulunuyoruz.
Bütün bunların hepsi hastanenin kamera kayıtlarında varken, hastane yetkilileri ameliyathanenin değil de çocuk yoğun bakımın kamera görüntülerini savcılığa gönderiyorlar.
Hastane sonrasında 06:00 – 07:20 saatleri arasındaki kamere görüntülerini savcılığa gönderirken, savcılık 07:00 – 09:00 saatleri arasındaki acil servis girişi, acil servis koridoru, anjiyo koridorundaki kamera görüntülerini istediği halde bu görüntüler yine savcılığa verilmiyor.
Savcılık, hastanedeki ihmali araştırması gerekirken ‘’Doktor hatası yoktur’’ yazısı gönderiyor. Bir kez daha hayal kırıklığına uğruyoruz.
Bu sefer de CİMER’e şikayet ediyoruz.
CİMER’e gönderdiğimiz şikayetten sonra Sağlık İl Müdürlüğü, hastaneden hasta ile ilgili bütün belge ve kamera kayıtlarını istiyor.
Özel Konak Hastanesi, otomasyon sistemlerinde arıza olduğu gerekçesiyle babama ait hiçbir belge ve dokümanı Kocaeli Sağlık İl Müdürlüğü’ne vermiyor.
Özel Konak Hastanesi, Kocaeli Sağlık İl Müdürlüğü’nden kayıtların düzenli tutulmamasından dolayı sadece uyarı cezası alıyor. Bu kadar…
Babamın ölümünün bedeli uyarı cezası oldu yani. Bu kadar basit olmamalı.
Kardiyoloji Doktoru Yaşar Genç, bu olaydan sonra Balıkesir Özel Sevgi Hastanesi’ne gidiyor. Çünkü olayın üstüne gittiğimizi öğreniyor ve resmen bu kentten kaçıyor.
Şimdi ben ne yapayım, derdimi kime, nasıl anlatayım?
Kendisi ile konuşarak, elinden tutarak ameliyata gönderdiğim babamın, Özel Konak Hastanesi’nde cesedini verdiler bize’' dedi.
Selçuk Kara, yaşadığı bu olaylar neticesinde kendi ruh sağlığının da bozulduğunu ifade etti bana.
Hiç kolay değil, Allah kimsenin başına vermesin.
Tamam, sağlıkçılara toz kondurmalyalım ama özel hastanelerde sevdiklerimiz öldürülmesin, hastaların ölümünde bir ihmal varsa ortaya çıkartılsın ve hak ettikleri cezalara çarptırılsın istiyoruz.
Özel hastaneler, dalga geçer gibi ‘’Maalesef kayıtlar elimizde yok’’ dediğinde Sağlık İl Müdürlüğü de sadece uyarı cezası vermesin.
Selçuk Kara da babasının ölümünde ihmali olanların ve hastanenin cezalandırılmasını istiyor.
Yetkililere soruyorum şimdi;
Selçuk Kara, çok şey mi istiyor?
Aynı şey, size yapılsa siz ne yapardınız?