Çokça iftira çeşidi vardır ama siz ‘’Alkol iftirası’’ diye bir şey duydunuz mu hiç?
Peki ya, devletin memuru tarafından alkol iftirasına maruz kaldınız mı?
Maalesef ben bizzat yaşadım.
Cuma gecesi yaşadığım olayı bir önceki yazımda sizinle paylaşmıştım.
Evime doğru giderken İzmit Tren Garı’nın olduğu bölgede yapılan asayiş uygulamasında 0,28 promil alkollü olduğum iddia edilmiş ve hakkımda tutanak tutulmuştu.
Tutanak kayıtlarına alkollü araç kullandığım geçirilmiş ancak 0,50 promil alkol sınırın altında olduğu için ceza yazılmamıştı.
Ceza yazılmamıştı ama benim en çok eleştirdiğim ve tahammülüm olmadığı bir konuda hakkımda tutanak tutulmuştu.
Miktarının önemi yok ama onlara göre alkollü araç kullanmıştım.
Bende kendimden emin olduğum için bunun mümkün olamayacağını ve ikinci bir test istediğimi söylememe rağmen isteğim polis memuru tarafından reddedilmişti.
Ben de yaşadığım bu haksızlık üzerine aynı gece bir köşe yazısı yazmıştım.
Köşe yazımda anlattığım o olaydan hemen sonra beni arayanların olsun mesaj gönderenlerin olsun hepsinin de bir fikri vardı bu konuda.
Konuştuğum herkes fikir yürütüyordu, şu nedenle çıkmıştır, bu nedenle çıkmıştır, ben de şunu yaşamıştım falan filan işte…
Birbirinden farklı bu fikirlerin tek ortak noktası bilimsel bir yanının olmamasıydı.
Hepsi dogmatik bilgiydi çünkü.
Bu durum beni daha gerçekçi ve bilimsel bir sonuç almaya yöneltti.
O gece saat 3 sularında hiç üşenmedim ve hastaneye gittim.
Kanımdaki alkol oranının belirlenmesi için tahlil yaptırdım.
1 saat sonra da kan tahlilin sonucunu aldım.
Kanımdaki promil alkol oranı 0,04 çıktı.
Yani aynı gece polis memurunun ölçtüğü ve tutanağa geçirdiği 0,28 promil alkol oranı ile hiç de alakalı bir sonuç olmadığı resmileşmişti.
Uzaktan yakından alkolle alakam yokken o gece polis memurunun ölçtüğü alkolmetrede nasıl oluyor da kanımda 0,28 promil alkol çıkıyor peki?
Polis tutanağına alkol aldığım geçirilirken çok rica etmeme rağmen aynı polis memuru neden ikinci testin yapılmasına izin vermedi?
Üstelik alkolmetrede 0,28 promil alkol oranını bana göstermediler bile…
Böylece haklı isyanımı devlet nezdinde de kanıtlamış oldum.
Ancak benim burada önemle üzerinde durduğum konu alkol almadığımı kanıtlamak değil aslında.
Asıl amacım bu konuda farkındalık yaratmak.
Neyin farkındalığı?
Birincisi kendinize güveniyorsanız, sonuna kadar gidin ve asla kimseye minnet etmeyin.
İkincisi, devletin polisi hata yapabilir hatta yanlış bile yapabilir ancak bu koskoca Emniyet Teşkilatını zan altında bırakmaz. Her kurumda olduğu gibi bu kurumda da çürük elmalar çıkabilir.
Üçüncüsü trafik polislerinin kendi aralarında kullandıkları whatsapp grupları içerinde sizin kullandığınız aracın plakası olabilir.
Bu plakaya karşı önyargılardan dolayı ceza yazmak hevesine kapılan polis memurları da çıkabilir. Bu tiplerle mücadele için asla pes etmeyin. Bazı şeylerin üst üste gelmesi rastlantıdan fazlası olabilir çünkü.
Bütün bunların rastlantı olamayacağını göstermek için de mutlaka benim yaptığım gibi bunları hem siz kayıt altına alın hem de devlette kayıtı bulunsun. Bir zaman gelir lazım olur çünkü.
Bir de değerli okurlarım sizden ricam; bütün milletçe zor dönemler geçirdiğimiz şu günlerde haksızlığa uğrayabilir, adaletsizliklerle karşılaşabilirsiniz ama devletimize güvenmekten ve haksızlıklara karşı mücadele vermekten asla vazgeçmeyin.
Çünkü bu ülke bizim ve başka Türkiye yok.
