Milletvekillerimiz aylardır tatildeydi. Hoş iktidarıyla, muhalefetiyle hiç birinin halkın içine çıkacak yüzü yoktu. Hepsi bol bol dinlendi, tatil yaptı. Bugün TBMM tekrar yeni yasama yılına başlıyor.
Yarın 6’lı masa CHP’nin ev sahipliğinde toplanıyor.
Yine Cumhurbaşkanı adayını açıklayacaklarını hiç sanmıyorum. Şu 6’lı masa dağılsa da rahat etsek...
Pazartesi hava soğumaya başlıyor. Ayrıca pazartesi günü TÜİK eylül ayının enflasyon oranlarını açıklayacak. TÜİK’in rakamlarıyla bile enflasyon oranının yüzde 85’i bulması bekleniyor..
…………..
Eylül’ü de bitirip, Ekim ayına girerken, hayati seçimlere de giderek yaklaşıyoruz.
Pazartesiden itibaren ülkemiz siyasetinin çok daha sert ve acımasız hale geleceğini öngörüyor ve korkuyorum.
Bugün açılacak TBMM’nin gündeminde ekonomiyle ilgili önemli yasalar, sosyal medyayı susturma yasası falan var.
Çok tartışmalar, çok gerginlikler göreceğiz. Dikkatli olmak, sosyal medyada abuk sabuk paylaşımlar yapmamak gerekiyor.
Birinci sorunumuz ekonomi...
Hem Sayın Cumhurbaşkanı; hem Sayın Maliye Bakanı, yılbaşından itibaren enflasyonun düşeceğini söylüyorlar, “Biraz daha dayanın ey halkım” diyorlar.
Aslında enflasyonun düşeceği falan yok. Olsa olsa yükseliş hızı yavaşlayacak, hayat pahalanmaya, gıda maddelerinin fiyatları artmaya devam edecek.
Ama çaremiz yok… Yılbaşını bekleyeceğiz.
Sonra belki mayısta, belki haziranda yapılacak seçimlerin sonuçlarını bekleyeceğiz.
Bu arada içeride çok kavgalar edecek, çok birbirimize gireceğiz…
Pazartesi gününden itibaren havalar da soğuyacak. Ekim ortalarında kombiler yakılacak…Günler iyice kısalacak, daha uzun süre elektrik kullanacağız.
Türkiye’nin içine gireceği siyasi gerilimden korkuyorum.
Kasım ayından sonra eve gelecek elektrik, gaz faturalarından korkuyorum.
Rusya bir dünya savaşı çıkartacak, bu küstah Yunanistan bizim başımızı derde sokacak diye de korkuyorum..
Bu zavallı kentte, yeniden Necmi Bulut KOTO Başkanı olacak, Engin Koyun daha aylarca Kocaelispor Başkanlığı koltuğunu işgal edecek diye de korkuyorum..
Sıkıntılı bir sürece giriyoruz sevgili dostlar!
Sıcak yaz günleri bitiyor, çok zor bir kış yaklaşıyor..
Ekonomide gözüken hiçbir şey doğru gitmiyor.
Siyasette al iktidarı vur muhalefete , elde bir şey kalmıyor..
İzmit’te trafik tıkanmış kimse umursamıyor…
Arabalar İzmit’ten Gölcük’e, İzmit’ten Derince’ye gidemiyor da kimse bir çözüm aramıyor..
Şimdi, umutla yeni yılı bekleyeceğiz. Şu kahrolası 2022 bitse de Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yılı olan 2023’e girsek diye direneceğiz..
2020 bitip, 2021’e girerken de umutluyduk.
2021 bitip, 2022’ye girerken de umutluyduk.
Hep gelen gideni arattı. Ama şimdi de 2022 bitsin de 2023’e girelim, yoksul kesimlerin geliri artsın, enflasyon düşsün diye bekliyoruz.
“Umut fakirin ekmeği.Ye Mehmet ye” demişler.
İşte bu haldeyiz..
Aman diyeyim.. Kendinize dikkat edin. Siyasete bulaşmayın..
Muhalefete istediğiniz kadar sallayın, “Bunlar terörist, bunlar vatan haini” diye bas bas bağırın da , aman diyeyim sakın iktidar hakkında kötü söz söylemeyin, yazmayın..
Umutlu olun.. İçinizde bir kırıntı kadar umut kalmışsa, bunu muhafaza edin..
Geçer bu günler de geçer diye kendi kendinize telkinde bulunun..
Elbet geçecek de, korkuyorum hepimizi karnımızdan delip geçecek bu günler…
Hem ruhsal, hem fiziksel sağlığınızı korumak için lütfen biraz daha gayret edin..