Çok öfkeliyim… Sabah şekerimi ölçtüm, fırlamış...
Tansiyonumu ölçsem mutlaka o da fırlamıştır.. Gece huzursuz uyudum, kabuslar gördüm...
Bu yazıyı yazarken hem sinirlerim bozuk, hem vücut kimyam dengesini kaybetmiş durumda…
Açılacak davalardan korkmasam, burada ana avrat küfür yazmak, içimi boşaltmak isterim…
Ama terbiyemi bozmamaya dikkat edecek, olabildiğince terbiyemi koruyarak içimi dökmeye çalışacağım.
……………
Derdimiz Kocaelispor… Herkesin bizi anlamasını, herkesin içinde bizimki kadar Kocaelispor sevgisi bulunmasını elbette beklemiyorum.
Salı günü Türkiye Kupası maçına çıktık. Karşımızdaki rakip, geçen sezon bizim 3 küme altımızdaydı. Bu sezon da 1 küme altımızda Ayvalıkgücü…
Derince Stadı’nda maç başladı.. Rezil bir Kocaelispor var sahada… Daha önce iki kez Türkiye Kupası kazanmış Kocaelispor...
Maçı, bir ulusal spor kanalı canlı yayınlıyor. Pek çok futbolsever izliyor...
Tamam, bizim takım ideal kadrosunda değil. Ama sahaya sürülen bütün futbolcular, Fırat Gül’ün ve yönetimin tek tek seçip aldığı isimler...
Maç kolik sitesinde bizim takımın değeri 3 milyon Euro, rakibin değeri 300 bin Euro olarak gözüküyor...
Adamlar sahada bizimle alay ettiler...
Türk asıllı Portekizli Diego lüf geçti, Ayvalık gol attı.
İlk golü, hatta ikinci golü yedikten sonra bile, “Yok canım” diyordum içimden, “Elbet toparlanırız. Uzatmada veya penaltılarda biz bu turu geçeriz” diye kendime gaz veriyordum.
Yok, olmadı. Ayvalık belki 10 tane gol atardı. Çok kaçırdılar. Onlar saldırdı, bizim takım direnç bile gösteremedi.
Ulusal kanalda canlı yayınlanan maçta koskoca Kocaelispor, Ayvalık karşısında alay konusu oldu.
Kimbilir Sakarya’da, Bursa’da maçı izleyenler bizim tamın haline nereleri ile gülmüşlerdir.
……………………
Maç bitti. Kupadan elendik, üstelik Ayvalık takımına farklı yenildik.
Bir süre sonra Teknik Direktör Fırat Gül’ün maç sonrası açıklamaları elimize ulaştı.
Daha fazla sinirlendim. Kendimi kaybedecek gibi oldum...
Ne demiş Muhteşem Teknik Direktörümüz Fırat Gül:
“Kocaelispor camiasının kupa konusunda hassasiyeti olduğunu biliyorum. Ama biz elenmeyi göze almıştık. Bizim hedefimiz ligde şampiyonluk... Bu nedenle kupa maçını önemsemedik. Ligde yolumuza devam edecek ve şampiyon olacağız. Yeter ki kenetlenelim. Taraftar bize destek versin.”
Yahu Fırat Gül, sen bizi, Kocaelispor camiasını salak mı zannediyorsun. Adam oldun da bizimle alay mı ediyorsun?
Ligde en kolay geçmesi beklenen maçların arasında (Uşak ve Balıkesir maçları), Kupa’da lokum gibi bir kura çekmişsin.
Kendinden alt ligdeki bir takımla üstelik sahanda oynuyorsun.. Hadi bu futbol oyunudur. Kaza golü yersin, 1-0 kaybeder elenirsin falan..
Ayvalık geliyor, sana evinde 4 atıyor, 8 kaçırıyor. Sen sahada rezil, televizyonlar önündeki insanlar nezdinde kepaze duruma düşüyorsun.
Yen Ayvalık’ı, moral olsun, Kupa’nın üst turlarında deplasmanda bir büyük takıma yenilip elen, ellerinden öpelim. Biz senden bu takımla kupa şampiyonluğu falan beklemiyoruz.
Ama ne demek “Biz Kupa’dan elenmeyi göze aldık” demek?
Kocaelispor’un teknik direktörüsün. Bu takım hiçbir maçta sahaya yenilmek için çıkmaz.
“Camianın kupa hassasiyetini biliyorum” diyorsun. Hadi oradan zevzek... Sen ancak başkanından okey oynamayı öğrenmişsindir.
Saha kenarında takımı ateşlemek için kendini paraladın. Ama yapamadın. Senin seçim transfer ettiğin futbolcularını, sen ateşleyemedin.
Kocaelispor’u kupanın ilk turunda, kendi evinde 3’üncü lig takımı önünde rezil ettin.
Senin yönetiminde bu Kocaelispor şampiyon falan olamaz.
Sen kalkmış, bir de bizim zekamızla alay ediyor, aklınca bize gaz vermeye kalkıyorsun.
Kimsin sen Fırat Gül?
Sen Kocaelispor’un teknik direktörü olmaya hiç yakışmıyorsun.
Geçen sezon Erzurum maçında, Eyüp maçında takımına bir gol attırabilmiş olsaydın, Kocaelispor hala 1’inci Lig’de olurdu. Takımı küme düşürdün. Utanmadan, Engin Koyun’un desteğiyle bu sezona da sen başladın.
Takımın tamamını sen yaptın. Sezon başı kampını yaptın. Seninle çıkılan hangi maçta Kocaelispor taraftarını mennun eden bir futbol oynadı.
Şimdi kalkmış, “Biz zaten Kupa’dan elenmek istiyorduk” diyorsun..
Hem işini bilmiyorsun, Kocaelispor’a yakışmıyorsun, hem yalan söyleyip bizim aklımızla alay ediyor, bizi sinirlendiriyorsun.
Aslında kabahatin tamamı sende değil.
Senin arkanda duran, seni bu takımın başında tutan Engin Koyun ve yönetimindedir.
Sen tamamen siyasetin adamı olarak bu takımın başına getirildin. Sen bu kentte amatör kümede takım yönetecek kariyere bile sahip değilsin.
İşini beceremiyorsun. Bari sus. Abuk sabuk konuşma...
Benden sana tavsiye, biran önce topla pılını pırtını, yanına Engin Koyun ve Portekizli Diego’yu da alıp bir an önce bu kenti terk et.
Bu camiayı rezil ediyorsun. Bu camiayı öfkelendiriyor, çıldırtıyor, sağlığını bozuyorsun…
Eğer bu camiada, Kocaelispor’un Fırat Gül yönetiminde şampiyon olacağına inanan varsa, tavsiye ederim o arkadaşlar da bir an önce doktora başvursun, akıl sağlığını kontrol ettirsin.
Biz bu kafayla bırakın şampiyon olmayı, ilk 7’ye girip play-off bile oynayamayız.
DR.MUSTAFA KOLAYLI’YI KAYBETTİK
Benim gözümde bu kentteki en özel, en güzel insanlardan biriydi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr.Mustafa Kolaylı...
Karadeniz kökenliydi. Memleketiyle gurur duyardı. Ama bu şehri iliklerine kadar özümsemiş, bu şehre ve insanlarına çok uzun yıllar hizmet etmiş bir doktordu.
82 yaşında kaybettiğimiz Dr.Mustafa Kolaylı rahmetli babamın da çok yakın dostuydu. Çocukluğumda yüzü delik deşik sivilceli bir çocuktum.. Çok kez Mustafa Amca’ya muayene olduğumu hatırlarım. Sonra benim çocuklarım oldu, onlar da Mustafa Kolaylı’nın elinden geçti.
Komik adamdı, müşvik adamdı... Dar gelirlilerden para almaz, para teklif edeni döverdi.
Bu kenti, bu kentin insanlarını çok iyi tanırdı. Bir dönem Kocaelispor’da yöneticilik de yaptı. Dr.Mustafa Kolaylı ile aynı ortamda bulunmak, O’nunla sohbet etmek çok önemli bir ayrıcalıktı.
Çok yıllar önce kanser teşhisi konuldu. Ama öyle güzel kendine baktı ki, kanseri atlattı, yeniden muayenesine döndü. Hiç paraya ihtiyacı olmadığı halde, sırf insanlara hizmet için hekimlik yaptı.
Dr.Mustafa Kolaylı’yı kaybetmek, benim için büyük bir acıdır.
Bu kent için büyük bir kayıptır. Mustafa Amca’ma Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına başsağlığı dilerim.