İsmet Çiğit

Ağzımızın tadı kaldı mı? 

İsmet Çiğit


Yıllardır size pazar günleri yazılarımda sofralar kurdum, yemekler anlattım.. 

Özgür Kocaeli’de, Ses’te, son olarak Zirve’de… 

En usta ellerin hazırladığı mezeleri, en usta ellerin hazırladığı kebapları, en kıvamında pişirilmiş balıkları yazdım… 

Geçitte Muharrem Usta’nın yaptığı tencere yemeklerini yazdım.. 

Artvinliler Lokali’nde Ormancı Zeki Ağabey’in sipariş üzerine yaptığı yemekleri anlattım.. 

Karamürsel Coşkun’da dil şiş veya soslu kırlangıç; Balıkça Hamdi’de fener kavurma; Kerpe’deki Karagöz Balık’ta fındık kabuğu yakan saç sobanın başında takoz palamut  keyfime sizleri ortak etmeye çalıştım. 

İzmit’te Acısu inişindeki apartmanın bodrum katında pek çok kişinin “Batakhane” dediği mekanda, bana göre bu kentin en büyük kebap ustası Mustafa Eliveren’in hazırladığı Ali Nazik’i ballandırdım.. 

Yeri geldi, balığın yanında rakının, kebabın yanında şarabın nasıl içilmesi gerektiğinden söz ettim.. 

Pazar yazılarında sadece içkili mekanları dolaşmadık sizlerle... 

Kocaelispor maçlarının olduğu günlerde İsmetpaşa Stadına girmeden önce, stad dışında Adalı Usta’nın hazırladığı tükürük köftesini ekmeğin içine doldurup, bol soğanla nasıl yediğimizi anlattım. 

Rahmetli Ferruh Ağabey’in kebapçı dükkanında, rahmetli Dilaver’in hazırladığı köftelerin, şiş kebabın lezzetinden, rahmetli Behçet

Amca’nın eşsiz lezzetli köftesinin yanındaki lahana turşusundan, Kapanönü’nde Barkın’ın dükkanında İsmail ve İlhan Usta’nın hazırladığı “Yağlı soslu” dönerin inanılmaz lezzetinden de söz ettim. 

Rahmetli Adem Gül’ün kesip, Başol Bey’in servis ettiği döneri, Adem Baba’nın yanında yetişip kendi dükkanını açan Yusuf Usta’nın (Yusuf Türkmen) dönerini birlikte yedik. 

Rahmetli Yaşar Bayan’ın Bursa Kebabı’nı, Aslar’ın lahmacununu anlattım. 

Sabahları İstiklal Caddesi’nde, eski Vergi Dairesi binası yakınlarındaki Batı Trakya Börekçisi’nde yenen böreğin, özellikle bu dükkanda yapılan çok özel mayasız poğaçanın tadını anlattım.

Dayıcım Büfe’de  bol malzemeli yengen ya da bol soslu sosislinin ev yapımı limonata ile nasıl güzel gittiğini çok iyi bilirim. 

Kış sabahları Aksaç’ların Çorba Keyfi’nde ya da Belsa’nın arkasındaki Çorbacı Erhan’da sıcacık çorbaları, taze ekmekle yemenin keyfinden söz ettim.. 

Büyük deprem öncesindeki zamanlarda Değirmendere Koruk Restaurant’ta ya da  sahildeki Kırık Çatal’da ya da  Sea Side bölgesinde Kamil Ağaçkoparan’ın mekanında veya bunun üzerindeki mangalda yaptığımız keyifleri ballandırarak anlattığımı hatırlıyorum. 

Sizleri Maşukiye’deki Motali tesislerine de Balaban sırtlarındaki Balaban Lokantası’na da İzmit Latif Bey Sokak’taki Balıkçı Asiye’ye de götürdüm..

Yüzlerce, belki binlerce yazı.. Kim bilir daha kaç mekanda kaç farklı lezzetten söz ettim.. 

İzmit Osmanbey Geçidi’ndeki Ziya’da kuru-pilavı birlikte yedik, Uzuntarla’daki Ünal’da, olağanüstü lezzetli ızgaraların yanında 70’lik Uzun Demleme’nin dibine birlikte vurduk…

İzmit’i, Kartepe’yi, Kandıra’yı, Karamürsel’i, ender de olsa Değirmendere, Hereke, Derince’deki mekanları birlikte dolaştık, birlikte yiyip içtik.. 

Fuarda göl kenarındaki Şehir Lokantası’nda oturduk.. Sahibi Emrullah usta ile sohbet ettik, Piyanist Şantör Tuncay’ın namelerine uyup şarkılar söyledik. 

Marina iskelesindeki bütün tekne lokantalarda izimiz vardır, masamız vardır. 

Haşlak Kenan Amca’nın (Kenan Danyer) Şehir Lokantası’nda birlikteydik.. Henüz çok gençken rahmetli babamla birlikte, eski Garajlar mevkiindeki Piknik Lokantası’na gittiğim günleri hatırlarım. 

Yine eski Garajlar bölgesinde, Seçkin İşkembe’nin üstündeki Adalı İbrahim’de rahmetli Ruşen Hakkın ile sohbetlerimizi anarım. Ünal’da, Şehir Lokantası’nda rahmetli Kenan Alyörük’ün masasında bulunmanın onurunu içimde saklarım. 

Bolulu Necati Usta’nın tepside pirzolasını, rahmetli Yusuf Hoca’nın Arnavut ciğerini, Hürriyet Caddesi’nde sabahın köründe tezgahını kuran Bayram Usta’nın küt böreğini, 7/24  hizmet veren Seçkin İşkembe’nin bol sirke-sarımsaklı tuzlamasını da hatırlarım. 

Bitti be dostlar… 

Sıradan bir lokantada sıradan bir öğlen yemeği 100 TL… 

En samimi dostun mekanında hafif içkili bir akşam yemeği kişi başına 500 TL. 

Bir kilo domates 15, bir kilo et 200 TL.. 

70’lik yeni rakı tekel bayiinde 300 TL, 50’lik bira bayide 25 TL…

En sıradan bir şişe şarap 150 TL. 

Evde sofrayı zor kuruyoruz. Dışarıda keyif nasıl yapacak da size neyi anlatacağım?

Elbette yeme-içme konulu pazar yazılarına son vermeyeceğim. 

Allah sağlık, Tahsin patron para verdiği sürece mekanları dolaşıp, keyif yapmaya ve hepsini size anlatmaya gayret edeceğim. 

Ama en azından bu hafta yeni bir şey yok.. Biraz geçmişle, anılarla, eski güzel şehrimizle hayal kurmanızı istedim. 

İyi pazarlar dilerim. 
 

Yorumlar 1
Karamürselli 22 Mayıs 2022 00:23

Ya arkadaş bu adama boşuna İzmitin sevilen yüzü yaşayan efsane demiyorlar var milletin bir bildiği. Yazısında yazdığı mekanların ismini İzmitte kaç gazeteci bilir ? İsmet Çiğitin aslıda İzmit neslide İzmit bu adam İzmitte dolu dolu yaşamış boş değil bu adam arkadaş. Kalemine yüreğine sağlık sayın İzmitli İsmet Çiğit. NOT: İsmet bey bugün Aliağa İzmir er meydanındayız. Saat 13 ten sonra Koza Tv canlı yayınında buluşalım. Şimdiden iyi seyirler...

Yazarın Diğer Yazıları